Türkiye ekonomisi geçtiğimiz yılın son çeyreğinde yıllık bazda % 5,7 ile son 17 çeyreğin en hızlı büyümesini kaydetti. Bu gelişmede, iç tüketimdeki artışın yanı sıra net ihracatın büyümesi olumlu katkı sağladı. Mevsim ve takvim etkileri de bu performansta rol oynadı. Takvim etkisinden arındırıldığında, bu dönemde yıllık büyüme % 4,1'e iner.
İç tüketimdeki canlanma, yıl genelinde belirgin bir şekilde büyümeyi yukarı çeken unsur oldu. Yatırım harcamaları büyümeyi destekledi. 2014 yılında özellikle kamu yatırımlarındaki düşüş nedeniyle büyüme üzerinde aşağı yönlü etkide bulunan yatırım harcamaları, 2015'te büyümeye 0,9 puan katkı sağladı. 2015'teki siyasi belirsizliklere rağmen yatırımlardaki artış dikkat çekicidir. Nitekim, yıl genelinde büyümeyi destekleyen kamu yatırımlarının katkısı son çeyrekte 0,5 puana ulaştı.
Son çeyrekte net ihracatın büyümeye katkısı, 1,3 puan oldu. 2015 yılı genelinde ise hem ithalatın hem de ihracatın büyümeyi aşağı çektiği görülmüştü. Böylece, net ihracat 2015 yılında büyümeyi 0,3 puan sınırlandırmıştı.
Üretim yöntemine göre GSYH içinde 2015 yılı itibarıyla % 59,6 ile en yüksek paya sahip olan hizmetler sektörü yıl genelinde büyümeyi 2,2 puan yukarı çekti. Hizmetler sektörünü 1 puanlık katkısıyla sanayi sektörü izledi. Bu dönemde son 10 yılın en güçlü performansını sergileyen tarım sektörü de büyümeyi 0,7 puan artırıcı yönde etkiledi. İnşaat sektörü ise son çeyrekteki olumlu performansına rağmen yıl genelinde büyümeye sınırlı ölçüde katkı sağladı.
2015 yılı genelinde etkili olan siyasi ve jeopolitik kırılganlıklara rağmen Türkiye ekonomisi özellikle son çeyrekteki toparlanma ile birlikte % 4'lük bir büyüme performansı sergiledi. Öncü göstergeler, 2016 yılının ilk çeyreğinde de ekonomik aktivitede nispeten güçlü performansın sürdüğüne işaret ediyor.
Yıllık verilere göre işsizlik oranı 2015'te %10,3 ile son 5 yılın en yüksek düzeyinde gerçekleşti. İşgücüne katılım oranının ise % 51,3 ile tarihi yüksek düzeye yükselmesi, istihdama yönelik yegâne olumlu gelişme olarak kayda geçti.
Sanayi üretimindeki olumlu görünüm 2016 yılının ilk ayında da sürdü. Ekonomik büyümeye ilişkin öncü gösterge niteliği taşıyan sanayi üretimi, Ocak ayında takvim etkisinden arındırılmış olarak yıllık bazda % 5,6 artarak güçlü bir performans sergiledi. 2015 yılında güçlü performansıyla öne çıkan motorlu kara taşıtları ile elektronik ürünlerin imalatındaki gerileme ise, sanayi üretimindeki artışı sınırlandırdı.
Dış ticaret açığı % 32,8 daraldı. Şubat ayında ihracat hacmi yıllık bazda % 1,4 artarak 12,4 milyar USD seviyesinde gerçekleşti. Bu dönemde ithalat hacmindeki düşüş ivme kaybetmekle birlikte, devam ederek % 8,1 olmuştur. Böylece, yılın ikinci ayında dış ticaret açığı geçen yıla kıyasla % 32,8 azalmış ve 3,2 milyar USD düzeyinde gerçekleşmiştir. 12 aylık kümülatif verilere göre, ihracat hacmi Ocak'a göre hafif artarak 141,3 milyar USD olurken, ithalat hacmi 202,6 milyar USD'ye inmiştir. Böylece, ihracatın ithalatı karşılama oranı % 69,7 ile son 6 yılın en yüksek düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu gelişmede, enerji fiyatlarındaki zayıf seyre bağlı olarak ithalatın baskı altında kalması belirleyici olmuştur.
Geçtiğimiz yıla kıyasla % 9,1 gerilemesine karşın 1,7 milyar USD'lik ihracat hacmi ile kıymetli ve yarı kıymetli taşlar, Şubat ayında en fazla ihracatı gerçekleştirilen kalem oldu. Bu dönemde motorlu kara taşıtlarının ihracatında kaydedilen % 17,4'lük artış da ihracat performansını olumlu etkiledi. Önemli ihracat sektörlerden hazır giyimde yıllık bazda yükseliş kaydedilmesi dikkat çekerken, emtia fiyatlarındaki düşüşün ve artan rekabetin etkisiyle demir ve çelik ihracatındaki kayıp Şubat ayında % 27,7 oldu.
AB ülkelerinde iktisadi faaliyetin toparlanma eğilimi sergilemesine bağlı olarak bu bölgeye yapılan ihracat olumlu bir görünüm sergilemektedir. AB ülkelerine yönelik ihracat Şubat'ta yıllık bazda %10,8 artışla 5,7 milyar USD düzeyinde gerçekleşti. 12 aylık kümülatif verilere göre, bölge ülkelerine yapılan ihracat 64 milyar USD'yi aşarak, toplam ihracatımızın % 45,3'ünü teşkil etmiştir. Diğer taraftan, Yakın ve Orta Doğu ülkelerine yönelik ihracatımız jeopolitik gelişmelerin etkisiyle zayıf bir görünüm sunmaya devam etmektedir.