HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Sait Şahin, ABD’nin son zamanlardaki yaptırım kararlarını, Türkiye ve İran’a yönelik tehditleri, rahip Brunson krizi ve Mısır’da İhvan-ı Müslimin'in yönetici kadrolarının da içinde bulunduğu 75 kişiye verilen idam cezasını değerlendirdi.
ABD’nin tehditleri ve yaptırım kararlarının, bir müddettir yaşanan planlanmış olaylar zincirinin bir halkası olduğunu söyleyen Şahin, Gezi Olayları, PKK eliyle şehirleri savaş alanlarına çevirme, FETÖ eliyle de darbe yapma isteğinin başarılı olamadığına dikkat çekti.
Türkiye’nin, ABD’ye teslim olmayarak misli ile cevap vermesi gerektiğinin altını çizen Şahin, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının da ilk olmadığını, bu yaptırımların İran’ı bazı sıkıntılara sokabileceğini ancak ABD’yi amaçlarına ulaştıramayacağını ifade etti.
"ABD’nin tehditleri ve yaptırım kararları planlanmış olaylar zincirinin bir halkasıdır"
ABD’nin, Türkiye’nin dış siyasetini teslim almak istediğini söyleyen Şahin, "ABD ile Türkiye arasında yaşanan rahip Brunson krizi ve ardından ABD’nin tehditleri ve yaptırım kararları bir müddettir yaşanan planlanmış olaylar zincirinin bir halkasıdır. ABD, Türkiye’yi ve dış ilişkileri ile dış siyasetini teslim almak istiyor. Bunun için önce Gezi Olayları ile sokakları karıştırdı. Sonra PKK ile şehirleri savaş alanlarına çevirdi. Daha sonra da FETÖ’ye darbe yaptırdı. Bütün bunlarla amaçlarına ulaşamayınca da şu anda bu yola başvurdu." dedi.
"Türkiye dış ticarette para birimi olarak dolar kullanımını terk etmeli"
Şahin, "Türkiye ABD’ye teslim olmamalı. Attığı adımlara misli ile cevap vermekle birlikte ABD’ye açmış olduğu askeri opsiyonlara son vermeli. Dış ticarette para birimi olarak dolar kullanımını terk etmeli. İslam âlemine yönelmeli ve İslam ülkeleri ile ortak para birimi uygulamasına geçmeli." ifadelerini kullandı.
"İran, 40 yıldır ABD’nin başını çektiği Batı dünyasının yaptırımları altında bir ülke"
İran’ın bu yaptırımlardan dolayı kendi sanayisini ve teknolojisini geliştirdiğini sözlerine ekleyen Şahin, şöyle konuştu: "ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları yeni değil. İran 40 yıldır ABD’nin başını çektiği Batı dünyasının yaptırımları altında bir ülke. Bu yaptırımların İran’a zararları olmakla birlikte, çok büyük faydaları da oldu. İran bu yaptırımlardan dolayı kendi sanayisini ve teknolojisini geliştirdi, yerli silahlarını ve yerli otomobilini üretti. Bu alanlarda dışa bağımlı olmaktan kurtuldu. İran 40 yıldır ABD’nin en ağır yaptırımlarına rağmen ayakta. Bu yaptırımlar İran’ı bazı sıkıntılara sokabilir ama ABD’nin, İran üzerine hedeflediği amaçlarına ulaştırmaz. Çünkü İran, ABD’ye bağımlı bir ülke değil. ABD karşıtı ülkeler ile ciddi ekonomik, siyasi ilişkileri var."
Küresel haydut ABD’nin hedefindeki bütün ülkelerin ABD’ye karşı birleşmesi gerektiğine dikkati çeken Şahin, "Ekonomik yaptırımlar, ABD’nin İslam ülkelerine ve rakip olarak gördüğü diğer ülkelere karşı siyasi amaçlar için haksız ve zorbaca kullandığı yeni silahı. Türkiye ve İran başta olmak üzere ABD’nin hedefinde olan bütün ülkeler ABD’ye karşı birleşmeli ve bu küresel hayduda dur demeliler. Yoksa teker teker sıra diğer ülkelere de gelecek." dedi.
"Allah, Mısır firavununu, zulümlerinin denizinde boğacaktır"
İhvan-ı Müslimin'in yönetici kadrolarının da içinde bulunduğu 75 kişiye verilen idam cezasına da değinen Şahin, "Mısır’da 2013’te gerçekleşen, ABD ve siyonist terör şebekesi destekli vahşi katliam ve darbeden sonra idareyi ele geçiren Sisi, Müslüman Kardeşler hususunda hukuku rafa kaldırdı. Daha doğrusu yargı sistemini balyoz olarak kullanmaya devam ediyor. Son verilen idam karaları da bu doğrultuda gerçekleşmiş kararlardır. Dünyadan darbeye ve cuntacı yönetimin idaresine herhangi bir tepki gelmediği gibi bu kararlar konusunda da dünya ölüm sessizliğine bürünmüş durumda. Her ne kadar oradaki Müslüman kardeşlerimize dünya kör ve sağır kesilmiş olsa da biz biliyoruz ki bu kardeşlerimizin sahibi ve yardımcısı Allah’tır. Bu kardeşlerimiz imtihanlarını en güzel şekilde verecek ve Allah, Mısır firavununu, zulümlerinin denizinde boğacaktır." şeklinde konuştu.
İLKHA