Elazığ’da faaliyet gösteren İslam STK’lardan oluşan Genç STK platformu ‘Ne Şubat’ın soğuğunda üşüdük ne de Temmuz’un sıcağında kavrulduk’ sloganıyla düzenlenen basın açıklaması ile, başta 28 Şubat post-modern darbesi olmak üzere tüm darbeler lanetlendi.
Topluluk adına basın açıklamasını okuyan Ubeyd Abdullah Kaya; “El-Aziz’in Müslüman gençliğinin Anadolu Öğrenci Birliği, Bilge Der, Genç İHH, İlim Yayma Cemiyeti, Kalem Der, Milli Türk Talebe Birliği, Özgür Der, Türkiye Gençlik Vakfı STK’larının çatı oluşumu olan Genç STK Platformu olarak, bir darbenin yıl dönümünde, sadece Türkiye’de değil Mısır’da, Şili’de, Venezüella’da, Afrika’da ve kısacası tüm dünyada yapılan, ya da yapılması planlanan tüm darbeleri en gür seda ile telin ediyoruz.” dedi.
Zulüm karşısında dik duracaklarını ifade eden Kaya, “Halkın iradesine müdahale eden tüm vesayet yapıların karşısında olduğumuzu ilan ediyoruz. Yapılan tüm darbeleri halka düşmanlık, düşünceye düşmanlık ve özgürlüğe engel olarak görüyoruz. Genelde insanlığa, özelde ise İslam’a duydukları kini hiç çekinmeden dile getiren ve bununla böbürlenmeye çalışan sefil zihniyet, özgün ve özgür düşünen bizleri asla sindiremeyecektir. Karanlık düşüncelerin maşası olanlar, halkı sindirmeye korkutmaya ve istedikleri doğrultuda yönlendirmeye çalışan unsurlara karşı bizler, korkmadan ve asla geri adım atmadan, önceliklerimizden de kesinlikle taviz vermeden dik durmaya ve hakkı haykırmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Darbelerin ümmet coğrafyasında halkın huzuruna kast etiğini söyleyen Kaya, “Özelde Türkiye’de genelde ise tüm ümmet coğrafyasında darbeler ölüm, yıkım, zulüm ve gözyaşı getirmiş ve halkımızın huzuruna kast etmiştir. 28 Şubat’ta üşümeyen bir neslin devamı olarak bizler, Rabbimizin izni ve halkımızın kuvvetli iradesiyle 15 Temmuz’un sıcağında da kavrulmadık. Bu vesileyle halkımızın direngen ruhunu selamlıyor, bunu şehadet ve şahitlik direnişi olarak tanımlıyoruz.” diye konuştu.
“Hala Müslümanların haksız bir şekilde zindanlarda…”
28 Şubat’ın Türkiye’nin tarihine kara bir leke olarak geçtiğini vurgulayan Kaya, “Toplumdaki inançlı Müslüman kesimlere, baskı ve şiddet uygulayarak her türlü hukuksuzluğu pervasızca alenen işlendiği devlet çeteleri tarafından organize edilen 28 Şubat süreci bu ülkenin tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Bizzat mimarları tarafından ‘Bin yıldan fazla sürecek’ diye ifade edilen 28 Şubat post modern darbesinin üzerinden 20 yıl geçti. 28 Şubat bin yıl sürmedi ama, 28 Şubat’ı inşa edenler ve onları destekleyenlerle ilgili vicdanları tatmin edecek bir yargılama da olmadı. Hala Müslümanların haksız bir şekilde zindanlarda olduğunu iğneliyor, bu haksızlıkların giderilmesini talep ediyoruz. Netice olarak Türkiye tarihinde kara bir leke olarak duran ve bu ülke insanına kötülükten başka bir şey getirmeyen tüm darbeleri ve darbe girişimlerini kınadığımızı buradan bir kez daha haykırıyoruz.” şeklinde konuştu.
“28 Şubat darbesi halkın inançlarını hedef alan bir darbeydi”
Daha sonra söz alan Kübra Gökhan ise, “Bildiğimiz üzere Türkiye’miz darbeler ülkesi olarak bilinmekte. Neredeyse 10 yılda bir darbeler yapılmakta… Ancak 28 Şubat post modern darbesi, diğerlerinden farklı olarak direk Müslüman halkın inançlarını hedef alarak gerçekleştirilen bir darbeydi. Başörtülü olarak polis zoruyla derslerden çıkarılan kızlar oldu. Kimliğinde başörtülü fotoğraf olduğu için teyzelerimiz hastanelere alınmadı. Bunun dışında saçından sakalından ve sırf inandığı değerlerden dolayı, namaz kıldığı için Kur’an eğitimi verdiği için, birçok Müslüman fişlenerek tutuklandı. Ve hala bilindiği üzere 28 Şubat mağdurları tutukluları olan insanlar var. Haksız yere tutuklanan Müslümanların özgürlüklerinin verilmesini bekliyoruz. Başörtünün yasalarla güvenceye alınmasını, insanın din ve vicdan hürriyetinin yasalarla korunmaya alınmasını bekliyoruz. 28 Şubat bin yıl sürecek dediler. Ama Allah’a hamdolsun bin yıl sürmedi. Bizim üzerimize düşen bir görev var. Biz pısırık, korkak gençler ve nesillerle hayatımızı idame ettirmeyeceğiz. Bizim cesaretli, haklarını savunan ve direnen insanlarla bu yola devam etmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Program yapılan duanın ardından sona erdi. (Sinan Bilici-İLKHA)