ELAZIĞ - Peygamber Sevdalıları Platformu'na üye derneklerden Yeni İhya-Der tarafından organize edilen Kutlu doğum programı İstasyon meydanında yapıldı. Programın başlamasıyla birlikte insanlar alanın tamamını doldurdular.
İlyas Öztürk'ün Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Kervan ilahi grubu mevlithanları tarafından okunan mevlitle duygu dolu anlar yaşandı. Bayanların yoğun katılım gösterdiği programda sık sık tekbir ve salavatların getirilmesi dikkat çekti.
Peygamber Sevdası Dalga Dalga Yayılıyor
Programın açılış konuşmasını yapan araştırmacı-yazar Cihan Bozaba Peygamber sevdasının dalga dalga yayılarak bütün ülkeyi kapladığını belirterek, ''Bugün burada siz değerli insanların toplanışının yegâne sebebi Peygambere duyduğunuz muhabbettendir. Birkaç yıl önce Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından sadece nisan ayının belli günlerinde kutlanan bu kutlu gün şimdi ise martın son haftasından başlayıp mayısın ilk haftasına kadar devam etmektedir. Bu siz değerli insanların Peygambere duyduğunuz sevginin göstergesidir. Allah'u teala Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor 'De ki: eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah'ta sizleri sevsin ve bağışlasın.' İşte Peygamberi sevmenin mükafatı içinde ebedi kalınacak olan cennet yurdudur.'' diyerek Yeni İhya-Der'in yapmış olduğu çalışmalardan bahsedip katılanlara teşekkür etti.
Daha sonra Grup Kervan ve İlahi sanatçısı Aytaç'ın seslendirdiği ilahiler katılımcıları coşturdu.
Ashabın Peygambere Olan Sevgisi
Programa konuşmacı olarak katılan Ömer Çelik sözlerine ashabın Resulullah'a (sav) olan muhabbetinden başlayarak, ''Size Bilal'den bahsedeyim bir köle olan sahibinin elinde oyuncak olan Bilal'den. İslam'la müşerref olduktan sonra Resulullah'ı tanıdıktan sonra Bilal peygamber aşkıyla yanıp tutuşan bir mümin haline geldi. Çölde onu kızgın kumlara yatırdıkları zaman ona Muhammed'i terk et diyorlardı. Ama Bilal Allah diyordu Muhammed diyordu vücudu kızgın kumların içinde azap çektiği halde o Peygambere olan muhabbetinden vazgeçmiyordu. Ve bir de Habbab bin Eret vardı. O da köleydi. Sahibesinin demirci dükkanında demirci ustası olarak çalışıyordu. Ve nihayetinden Habbab da Resulün çağrısına lebbeyk dedi. Sahibesi onu kızgın ateşin üzerine yatırdı. En ağır işkenceleri Habbab'ın üzerinde uyguluyordu. Ama Habbab Resulullah'tan vazgeçmedi. Sahibesi ona Muhammed'i terk et seni azad edeyim Muhammed'i terk et bu dükkan senin olsun diyordu Habbab ise hayır ben Muhammed'den vazgeçmem diye cevap veriyordu. İşte Müslümanlar ashabın Resule olan muhabbeti ve o muhabbetin ardındaki hürriyeti özgürlüğü.'' dedi.
Komplolarla İslami Camialara Teveccühü Engellemek İstiyorlar
Konuşmasına Müslümanlar üzerinde oynanan oyunlardan, kurulmak istenen komplolardan bahsederek devam eden Çelik, ''Yaklaşık 3 yıl önce burada İhya-Der'e kurulan komploda 18 tane kardeşimize hiç bir suçu yokken 7.5 yıl ile 15 yıl arasında değişen cezalar verdiler. Müslümanlar üzerinde oyunlar oynamak istiyorlar. Her türlü rezilliği yapmaktan kaçınmıyorlar. İşte birkaç gün önce Adana İhya-Der'e yönelik çirkin bir iftira ve komplo kurmaya çalıştılar. Amaçları halkla bütünleşen İslami camiaları töhmet altında bırakmak ve halkın bu İslam'i camialara yönelik olan teveccühünü söndürmektir. Tarih boyunca hep bu şekilde davrandı münafıklar ve sevinerek söylüyoruz ki her zaman kaybettiler. İşte Hz Aişe validemiz hepimiz meselesini bilmekteyiz. Çirkin bir iftiraya maruz bırakıldı. Ama Rabbi onu yalnız bırakmadı. Yedi kat semadan vahiyle onun tertemiz olduğunu, bunun ancak iftira olduğunu bildirdi. İşte bu tür bedbaht insanların hesaplamadıkları şey onlar tuzak kuruyorlarsa şüphesiz Allah da onlara bir tuzak kuruyordu. Allah'u teala hepinizden razı olsun'' diyerek konuşmasına son verdi.
Program kız çocukların okudukları ilahiler ve Abdussamet Açıkgöz hocanın yapmış olduğu dua ile son buldu. (Sadullah Şahin - İLKHA)