Muş Alparslan Üniversitesinde (MŞÜ), İslam Araştırmaları Vakfı'nın (İSAV) katkılarıyla 3 gün boyunca sürecek olan "İslam Düşüncesinde Eleştiri Kültürü ve Tahammül Ahlakı" sempozyumu açılış konuşmalarıyla başladı.
MŞÜ 1071 Malazgirt Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma, İSAV Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Özek, MŞÜ Rektörü Fethi Ahmet Polat, MŞÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulcelil Bilgin, bildiri sunacak akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan sempozyumda MŞÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulcelil Bilgin ve İSAV Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Özek’in açılış konuşmalarıyla devam etti.
İlk olarak bir konuşma yapan MŞÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulcelil Bilgin, İslam kültüründe eleştiriye verilen öneme değindi.
Bilgin, "Eleştiri yapabilmek için öncelikle eleştiri yapacak kişinin konunun uzmanı, yetkin biri olması gerekiyor. Eleştiriyi yapanın bilimsel verilerle, nesnel ve objektif hareket etmesi gerekiyor. Bu şartlarla gerçekleştirilmeyen eleştirinin, günümüzde yaygın olarak gördüğünüz üzere, eleştiri olamayacağını söylemek mümkündür. Çünkü eleştiri, bir şeyin kıymetini belirleme çabasıdır. Her kültüre eleştiri vardır. İslam kültüründe eleştiri olmakla birlikte eleştiriye çok değer veriliyor. Çünkü İslam kültürü açık bir kültürdür. İslam kültürünün konuşulmamış, tartışılmamış meseleleri yoktur. Gerek inanç konusunda gerekse ameli boyutlarla ilgili en mahrem konuların bile konuşulmuş olduğunu biliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Eleştiri adı altında insanları tekfir ediyoruz"
Günümüzde eleştirinin çok farklı boyutlara getirildiğine işaret eden Bilgin, "Biz galiba eleştiriyi bilmiyoruz ya da eleştirirken ölçüyü karıştırıyoruz. Eleştiriyi hakarete dönüştürüyoruz. Eleştiri adı altında insanları tekfir ediyoruz. İnsanları fasıklıkla, mülhit olmakla suçluyoruz. Düşmanca ne kadar şey varsa biz bunları 'eleştiri' kavramı adı altında gerçekleştiriyoruz. Bu da eleştirinin çeşitli tahammülsüzlüklerle karıştırılmasına neden oluyor." dedi.
"Eleştiri kültüründe en güzel örnek Peygamberimizdir"
İSAV Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Özek ise yaptığı konuşmada, eleştiri kültüründe bir ölçü olduğunu ve eleştiri kültürünün en güzel örneğinin Peygamberimiz olduğunu kaydetti.
Özek, "Eleştiri kültürü ve müsamaha dediğimiz şey çok önemlidir. Eleştiride en önemli ölçü Resulullah (Sallallah-u Aleyhi Vesellem) Efendimizdir. O, ashabıyla her şeyi tartışır ve istişare ederdi. Sahabe-i Kiram da Peygamberimize her şeyi sorar, hatta Peygamber Efendimizin bazı davranışlarını tenkit ederlerdi. Fakat bunun bir ölçüsü vardır. Öte yandan eleştiri, İslam medreselerinde İlim-i Münazara diye de okutulmuştur." diye konuştu.
"İnsanları dışlarsanız onlara bir şey anlatamazsınız"
Bugün müsamaha dediğimiz hoşgörüye çok ihtiyaç olduğunu ifade eden Özek, şunları kaydetti:
"Biz tenkit edilmezsek adam olmayız. Bunun için yapıcı eleştiri diye bir şey vardır. Daha sonra cihat, mücadele diye bir şey vardır. İslam’ı reddeden veya İslam’a karşı olan insanlarla karşılaştığımız zamanda ne yapmamız gerektiğini düşündüğümüzde, Peygamber Efendimiz ne yapmışsa bizim de onu yapmamız gerekir. Resulullah (Sallallah-u Aleyhi ve Sellem) Efendimiz kafirlere, dinsizlere ve İslam düşmanlarına kötü davranmamıştır. Aksine hoş davranmıştır. Neden? Çünkü Peygamber’in görevi tebliğdir. İnsanları dışlarsanız onlara bir şey anlatamazsınız. Ona müsamaha göstermezseniz onunla konuşamazsınız. Bize düşen vazife İslam düşmanlarına karşı müsamaha ile yaklaşmaktır. Çünkü bizim maksadımız onları irşat etmektir."
Sempozyumun bildirilerle 3 gün boyunca devam edeceği belirtildi.
İLKHA