DBP Eşbaşkanı Emine Ayna, Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya sorduğu sorularla bölgede yaşanan olayları yalanlarla adeta ters yüz ederek, yalan ve iftiranın kendilerinde bir kültür olduğunu ortaya koydu.
Provakatörce hareketleri sebebiyle bir süre geri plana çektirilen Emine Ayna DBP Eşbaşkanı seçtirilerek tekrar meydana salındı. Ayna, Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya sorduğu sorularla Hüda Par'ı akıl almaz yalanlarla suçlayarak, yalanlara dayalı bu suçlamalarının cevaplandırılmasını istemesi, pişkinlik ve arsızlık olarak değerlendirildi.
Kürdistan'da Emine Ayna'nın yandaş çeteleri tarafından, uzun süredir Hüda Par'a ve ona yakın sivil toplum kuruluşlarına karşı yaptığı saldırılar kamuoyu tarafından biliniyor. Bütün bu saldırılar basında da yer aldı.
Bunlardan bazılarını sıralarsak; Emine Ayna'nın yandaş çeteleri tarafından, Yüksekova'da Mustazaflar Derneği başkan yardımcısının şehid edilmesi, yüzlerce kez bu derneklere molotof ve bomba atılması, taşlanması, seçimde Hüda Par teşkilatına ve üyelerine bir çok kez yapılan saldırılar, Lice'de Hüda Par'ın seçim konvoyuna yapılan saldırı ve araçlarını yakma, sırf Hüda Par'a oy verdiği için Lice'de PKK'liler tarafından bir ailenin alçakça taranması ve en son bir hafta önce 2 derneğe yapılan molotoflu, bombalı saldırılar, akla gelen saldırıların sadece bir kısmıdır.
Emine Ayna'nın bütün bu gerçeklere rağmen kalkıp olayları ters yüz ederek, bunca yalanlara başvurması, bir insanın insaf, izan ve her türlü insani değerden mahrum olmasını gerektirir ki söz konusu bayanda ve mensup olduğu harekette zaten fazlasıyla bunlar mevcuttur. Bunların geçmişte yaptıkları tezviratlar, yalan dolan propagandalar, gelecekte de yapacaklarının teminatıdır aslında!
PKK ve yandaş kuruluş ve şahısların çekemediği en önemli konulardan biri de Hüda Par yetkililerinin Başbakan Erdoğan'la yaptığı görüşmedir. Sürekli dillerine doladıkları bu görüşmeyi bir takım yalanlarına mesnet yaparak, sürekli gündeme getirmekte ve Hüda Par’ı tetikçilikle suçlamaktadır. Herkesi kendileri gibi tetikçi bildikleri için Hüda Par'ı da bu şekilde yorumlamaya çalışmaktadırlar. Hele IŞİD’i Hüda Par’la bağlantılı göstermeye çalışmaları bunların ne kadar pespaye ve gerçeklerden uzak bir anlayış kıtlığına sahip olduklarını gösterir.
Bilindiği gibi bunlar 1990’larda Maocu Kemalist Doğu Perinçek ve Yalçın küçük gibi karanlık şahıslardan aldıkları talimatlarla, bu karanlık Kemalistlerin tetikçiliğine soyunmuşlardı. Bunun sonucunda dindar Kürtlere yönelerek suçsuz yere bir çok alim ve dindar Kürd’ü alçakça katletmişlerdi.
Bunların en son marifetleri de ABD uşaklığına soyunmalarıdır bilindiği gibi! ABD konsolosunu Amed’e getirip, iftar yemeği verdirme provakatörlüğüne girişmeye kalkışmaları; bunların dün emperyalist Amerika karşıtlığı üzerinde yürüttükleri politikanın, nasıl da bugün Amerikan yandaşlığına dönüştüğü ve ilkesizliklerini bir kez daha ortaya koydu.
Hülasa bunlar için ne söylense boştur! Her taraflarından vıcık vıcık çamur akan bu kişiler bu çamurlarını da bir daha Kürdistan’ın dindar insanlarına bulaştırma hevesine düşmüşlerdir. Bir insanın düşmanı olursa hiç olmazsa merdi olsun derler ya! Bunlar gibi ahlaktan yoksun, ilkesiz ve yalancı düşmanlarda ayrı bir musibettir. Ve maalesef bunu Kürtlerin bir çoğuna da bulaştırmışlardır.
İşte Emine Ayna’nın PKK/BDP'lilerin saldırılarının, nasıl da Hüda Par'ın saldırısı olarak yansıtmaya çalıştığı, art arda sıraladığı çarpıtma, yalan ve iftiralarını içeren haber….
Ayna, HÜDA-PAR'ın saldırılarını İçişleri Bakanı ve Başbakana sordu
DBP Eşbaşkanı Emine Ayna, HÜDA-PAR'lıların saldırılarını Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya sordu.
Ayna, Hür Dava Partisi’nin (HÜDA-PAR) saldırılarına ilişkin Başbakan ve İçişleri Bakanına yazılı soru önergeleri vererek, konuyu meclise taşıdı. Ayna, devlet yetkilileriyle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan arasında Ocak 2013'te başlatılan demokratik çözüm ve barış süreci görüşmelerinin başlamasına paralel olarak Kürt illerinde HÜDA-PAR özellikle yurtsever halk ile yaşanan çatışmalarda ön saflarda yer alması bu durumun kendiliğinden değil aksine sistematik bir seyir gösterdiğini ortaya koyduğunu ifade etti.
2013 yılı ile başlayan ve 2014 yılının ilk yarısında büyük bir artış gösteren HÜDA-PAR'ın provokasyonel biçimdeki saldırılarının kamuoyunda ciddi bir endişe yarattığını kaydeden Ayna, "Hatırlandığı üzere 2013 yılı Kasım ayında Barış ve Demokrasi Partisi Gençlik Meclisi’nin Batman’da düzenlemiş olduğu bir etkinliğe yönelik HÜDA-PAR'lı oldukları belirtilen kalabalık bir grup saldırmış, bu saldırıda Özcan Temel adlı bir sivil yaşamını yitirmiş ve dört kişi de yaralanmıştı. Ayrıca saldırıda kullanıldığı belirtilen aracın plakası da tespit edilememişti. 3 Kasım 2013 tarihli 1 kişinin öldürüldüğü 4 kişinin yaralandığı ilk saldırıdan 2 ay sonra Lice'de yine halka saldırı gerçekleşmiştir. Bu durumun yanı sıra 2014 yılının Haziran ayında Van'ın Saray ilçesine bağlı Keklikdüzü (Gemol) köyünde Kürtçe dua edip yine Kürtçe vaaz verdiği gerekçesi ile bir imam, Hür Dava Partili Maşallah Karaer adlı kişinin saldırısına uğramıştı. Ve yine son olarak 14 Temmuz 2014 tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin açmış olduğu İftar çadırına yönelik Hür Dava Partili kalabalık bir grup tarafından bıçaklı sopalı bir saldırı gerçekleşmiş, çadırı dağıtan grup burada çalışanları da darp etmiştir" sözleriyle saldırılara dikkat çekti.
Diyarbakır'daki siyasi soykırım operasyonlarında tutuklanan ve geçtiğimiz günlerde tahliye edilen Mustafa Ocaklı'ya ait olan ekmek fırınına saldıran HÜDA-PAR'lı bu grubun o esnada fırında bulunan Ocaklı ve 4 akrabasını linç etmek istediğini belirten Ayna, "Saldırganların darp ettiği Reşat Ocaklı, Alaattin Ocaklı, Azad Ocaklı ve Hasip Ocaklı yaralanmış ve Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi'ne tedavi altına alınan yaralılardan Reşat Ocaklı'nın durumu ağır olduğundan Diyarbakır Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırılmıştır" ifadelerinde bulundu.
Ayna, İçişleri Bakanı Ala'ya şu soruları yöneltti:
- Bakanlık olarak şuana kadar HÜDA-PAR'lı oldukları belirtilen kişileri belediyemize ve halka yönelik gerçekleştirdikleri saldırılara ilişkin başlatılan soruşturma var mıdır? Başlatılan herhangi bir soruşturma var ise bu soruşturmaların sayısı nedir? Açılan bu soruşturmalar hangi aşamadadır? Bu soruşturmaların kaçı hakkında takipsizlik kararı verilmiştir?
- Son 2 yıl içerisinde Diyarbakır’dan Irak Şam İslam Devleti örgütüne katılan kişi sayısı nedir? IŞİD’e katıldığı iddia edilen kişilerle ilgili şuana kadar başlatılan bir soruşturma var mıdır? Şuana kadar bir soruşturma başlatılmamış ise halen bir soruşturma başlatılmamış olmasının gerekçesi nedir?
- Hatırlandığı üzere 24 Ekim 2013 tarihinde HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştirerek Başbakan’ın kendisinden faaliyetlerini sürdürebilmeleri için yardım istemişti. Yapılan bu görüşmenin hemen sonrasında Kürt kentlerinde sivil halka yönelik gerçekleşen saldırıların artarak devam etmesi bir tesadüf müdür? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile HÜDA-PARyetkilileri arasında yapılan görüşmeler sırasında, Hür Dava Partisi’ne, belediyelerimize, partimize ve bölgedeki özgürlükçü halkımıza karşı yürüteceği saldırılara dönük kendilerinin korunacağı güvencesi verilmiş midir?
'BAŞBAKANI ROJAVA'YI GÖRMEZDEN GELİP İSRAİLİ KINAMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ'
2013 yılının Ekim ayında HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşmeye dikkat çeken Ayna, şunları dile getirdi: "Ortadoğu’da Irak Şam İslam Devleti adlı çetenin özellikle Rojava devriminin bastırılması amacıyla başlayan ve daha sonra Musul ile birlikte devam eden katliam girişimleri ve yine Kürt kentlerinde HÜDA-PAR'ın halka yönelik katliam girişimlerinin aynı döneme denk gelmesi görmezden gelinecek bir durum değil aksine kamuoyu nezdinde HÜDA-PAR'ın IŞİD’in Türkiye şubesi olduğu iddialarını da doğrular niteliktedir. Ayrıca AKP iktidarının IŞİD’in Rojava’da gerçekleştirdiği katliamları görmezden gelip yalnızca İsrail’in Gazze’ye yönelik insanlık dışı uygulamalarını dillendirmesi düşündürücüdür."
Ayna, Başbakan Erdoğan'a da şu soruları sordu:
- Son 2 yıl içerisinde Diyarbakır’dan Irak Şam İslam Devleti örgütüne katılan kişi sayısı nedir? IŞİD’e katıldığı iddia edilen kişilerle ilgili şuana kadar başlatılan bir soruşturma var mıdır? Şuana kadar bir soruşturma başlatılmamış ise halen bir soruşturma başlatılmamış olmasının gerekçesi nedir? Başbakanlığınızca IŞİD örgütüne katılımları önleyecek herhangi bir çalışmanız bulunmakta mıdır?
- Başbakan olarak İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlara gösterdiğiniz tepkiyi, Rojava’da Kürtleri katleden IŞİD’e gösterecek misiniz?
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir yandan PKK lideri Sayın Abdullah Öcalan ile çözüm süreci dâhilinde müzakereler yürütürken diğer yandan IŞİD’in Rojava’da Kürtlere karşı saldırılarını desteklemesi, yani sosyal, siyasal tüm iç ve dış politikalarının temeline Kürtlerin herhangi bir irade kazanmasını engellemeyi temellendirmesi bir çelişki değil midir? Böylesi bir yaklaşımdan barışın açığa çıkacağına inanıyor musunuz?
- 24 Ekim 2013 tarihinde HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştirerek Başbakan’ın kendisinden faaliyetlerini sürdürebilmeleri için yardım istemişti. Yapılan bu görüşmenin hemen sonrasında Kürt kentlerinde sivil halka yönelik gerçekleşen saldırıların artarak devam etmesi bir tesadüf müdür? Başbakanlığınızca HÜDA-PAR yetkilileri ile yapılan görüşmeler sırasında HÜDA-PAR’ne, belediyelerimize, partimize ve bölgedeki özgürlükçü halkımıza karşı yürüteceği saldırılara dönük kendilerinin korunacağı güvencesi verilmiş midir?
ANF