Esendemir, Emniyet Genel Müdürlüğü genelgesinin, anayasaya, yasalara ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalar ile mahkeme içtihatlarına aykırı olduğunu söyledi.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yönetim kurulu adına açıklama yapan Esendemir, sorunların yasaklarla değil her zaman karşılıklı diyalogla çözülmesinden yana olduklarını belirtti.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bu tür uygulamalardan dolayı Dünya Basın Özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasında Türkiye’nin hâlâ 153’üncü sırada bulunduğunu ve bundan utanç duyduklarını dile getiren Esendemir, “Türkiye'den sonra Ortadoğu, Kuzey Afrika, Çin, Kuzey Kore gibi en baskıcı ve demokrasiden tamamen uzak bölgelerdeki ülkelerinin gelmesi de içinde bulunduğumuz sorunu gözler önüne sermektedir.” diye konuştu.
Esendemir, “Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargıdan sonra medyanın ‘dördüncü kuvvet’ olduğu vurgulanıyor. Ne var ki, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nün kutlandığı bugün, Türkiye’de halkın haber alma hakkı ile ifade ve basın özgürlüğü, her zamankinden daha büyük tehdit altında. Bağımsız yayın yapan ve sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen gazete ve televizyonları işlevsiz bırakıp ‘tek sesli medya’ düzenine tam ulaşmak için RTÜK, Basın İlan Kurumu ve yargı ‘iktidar sopası’ olarak kullanılıyor. Yaşanan tüm bu koşullara rağmen, basın özgürlüğünü evrensel standartlara yükseltip, Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü coşkuyla kutlayacağımız günlere kavuşma azim ve kararlığında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.” ifadelerine yer verdi.