BURSA - Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü’nün 2014/10 nolu Genelgesinin 1 Mayıs 2014'de yürürlüğe girmesiyle, sürekli fizik tedavi görmesi gereken başta engelli çocuklar olmak üzere Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tanı Listesinde A Grubunda belirtilmiş tanıları olan hastaların fizik tedavi alabilmeleri için bekleme süreleri uzatıldı.
Bekleme sürelerinin uzatılması, yoğun bakım sürecini takiben ameliyat sonrası veya botox gibi uygulamalar yapıldıktan sonra kısa süre içinde fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarına ihtiyaç duyan hastalar ve hasta yakınları tarafından üzüntüyle karşılandı.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları için uzun bekleme sürelerinin hayatlarını sürdürebilmek için bir çok sıkıntıya göğüs germeye çalışan engelli çocuklar ve ailelerini mağdur ettiğini söyleyen Özel Eğitim Gerektiren Çocuk Hakları Derneği Başkanı Hüsamettin Akyıldız, bahsedilen hasta grubunun tedavi almasının imkansıza yaklaştığını belirtti.
SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) eki EK-2/D-2 Listesindeki maddede serebral palsi tanısı olan ve tek tedavilerinin fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları olduğu bilinen engelli çocukların, 60 seans olmak üzere fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarının sadece resmi sağlık kuruluşlarında yapılabileceği belirtiliyor.
Tedavileri yarım kalacak hastalar var
Bu maddeyle ilgili olarak konuşan Hüsamettin Akyıldız, “Resmi hastanelerin bir çoğunda bilhassa kırsal bölgelerde resmi hastanelerde serebral palsili hastalarına fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmeti verebilecek üniteler bulunmuyor. Türkiye'nin dört bir tarafından aileler çocuklarını yatılı tedavileri için sadece serebral palsili hastalara fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmeti sunan Türkiye'nin tek hastanesi Dr. Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesinde getiriyorlar. Burada yatılı tedavileri biten çocukları aileleri özel hastanelerdeki fizik tedavi ünitelerine ayaktan götürerek tedavilerinin devamını sağlıyorlar. 1 Eylül'de yürürlüğe giren SUT'taki değişikliklerden dolayı Türkiye genelindeki 2 milyon serebral palsi hastasının tedavilerinin yarım kalacağı kaygısını ailelerle birlikte bizler de taşıyoruz.” dedi.
Zor şartlarda tedavilerini yaptırmaya çalışan, yürüyemeyen, konuşamayan ve hatta tümüyle bir başkasının bakımına muhtaç olan serebral palsili çocuklara getirilen bu kısıtlamanın aileleri derinden üzdüğünü belirten Akyıldız, “Bu çocukların dünyaya serebral palsili olarak gelmeleri ne onların ne de ailelerin suçu ya da tercihi değildir. Bu sebepten yürürlüğe girmeden önce bu maddenin iptal edilmesi gerektiğini düşünüyorum.” diyerek konunun önemine dikkat çekti. (Sezer Özer - İLKHA)