Fatima ve Ali Güler çiftinin Alaattin (37), Mesut(27), Hıvzullah (27), Mehmen Emin (25) ve Muhammed (18) isimdeki çocukları küçük yaşta G82.1-Spastik parapleji (Kısmi Felç) hastalığına yakalanarak yıllardır yatalak bir halde yaşamlarını sürdürüyorlar.
4 engelli çocuklarını büyütüp bakımlarını yapan anne ve baba, durumu Allah'ın bir imtihanı olarak karşılarken ailedeki sabır ve teslimiyet görenleri imrendiriyor.
Batman merkez Gap Mahallesi’nde ikamet eden Fatima ve Ali çiftinin yaşları 18 ile 37 arası olan engelli 5 erkek çocuklarıyla beraber, 2'si erkek 4 kızlarıyla toplam 11 çocukları bulunuyor.
Güler çiftinin 27 yaşındaki engelli çocukları Mesut Güler ile kanser hastalığına yakalanan engelli olmayan 29 yaşındaki imam olan Nureddin Güler hayatını kaybetti. Güler çifti, yaşadıkları bunca acı dolu hayatlarında her zaman Allah'a şükür ederek imtihanı başarılı geçmek için dua ettiklerini belirtti.
30 yıldan fazladır yatalak olan engelli çocuklarına hiçbir fedakârlıktan kaçınmayarak gözü gibi bakan anne Fatima Güler, çocuklarının günde 3 defa bebekler gibi bezlerini değiştiriyor, yemeklerini yediriyor, banyolarını yaptırıyor.
"5 oğlumda 6-7 yaştan sonra engelli oldular"
Her hâlükârda Allah'ın kendilerine verdiği bir imtihanla engelli çocuklarına bakmaya sabır bilinciyle devam ettiklerini belirten Anne Güler, "30 yıldan fazladır 5 çocuğumuz engellidirler, onlara bakıyoruz. Çocuklarım ilk doğduklarında bir sıkıntıları yoktu. 6-7 yaşına geldiklerinde felç geçirdiler. Ayakta duramaz ve konuşamaz hale geldiler. Benim şeker ve tansiyon hastalığım olmasına rağmen çocuklarımın bakımından bir şey eksiltmiyorum. Tüm Müslümanlardan dua talebimiz var. Engelli çocuklarımın en büyüğü 37, en küçüğü ise 18 yaşındadır." dedi.
Çocuklarının hastalıklarına tıbbın aciz kaldığını dile getiren Anne Güler, "İlk çocuğum engelli olduktan sonra diğer çocuklarım engelli olması diye tüm doktorlara dolaştırıyordum. Belki bu çocuğuma bir şey olmaz, diyordum. Ancak 5 oğlum da 6-7 yaştan sonra engelli oldular. Engelli çocuklarımın hali böyleyken sağlığı yerinde olan, çoluk çocuk sahibi ve imamlık görevi yapan bir oğlum kanser teşhisi konuldu kısa bir süre içinde vefat etti. Elimizden geldiğince bakımlarını aksatmayıp her isteklerini yapıyoruz. Bazen sancıları olsa sabaha kadar başlarında bekliyoruz. Günde 3 defa altlarını değiştiriyorum, yemeklerini veriyorum ve her türlü bakımlarını yapıyorum." ifadelerini kullanarak içinde bulunduğu sıkıntılara dikkat çekti.
"Allah'ın bize imtihanı olduğu için hastalarımıza bakmakla yükümlüyüz"
Allah’ın intihan gereği hastalık verdiğini hatırlatan Güler, "Herkesin anne ve babası veya kaynana ile kayınbabası olsun çocukları olsun hastalarına bakmalılar. Hastalarına bakmazlarsa yarın öbür gün hastalık durumu onların da önlerine de çıkabilir. Allah bu hastalıkları imtihan gereği vermişse o imtihanımızı başarıyla geçmek için hastalarımıza sabırlı ve sevap bilinciyle bakmalıyız. Bazıları benim halimi gördüğünde çocuklarımı bakımevlerine gönderme tavsiyesinde bulunuyorlar. Ben de ‘Allah'ın vergisidir bakımlarını yapabildiğim kadar yapacağım.’ diyorum. Yaşlılıktan dolayı yapamadığım zaman Allah bize bir yol gösterir. Bazılarının ise bir hastası var ona da hakkıyla bakmıyorlar. Allah'ın bize imtihanı olduğu için hastalarımıza bakmakla yükümlüyüz. İmtihanımızı kazanmak için tüm Müslümanlardan dua istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"30 yıldan fazladır engelli çocuklarımızın bakımlarını yapıyoruz"
Hastalıkla imtihanlarını anlatan baba Ali Güler ise şunları söyledi: "Eşimle 55 yaşın üstündeyiz ve 30 yıldan fazladır engelli çocuklarımızın bakımlarını bir imtihan çerçevesinde yapıyoruz. Çocuklarımızın yemeklerini veriyoruz, tuvalet ihtiyaçlarını gideriyoruz ve yapabildiğimiz kadarıyla bakımlarını yapıyoruz. Tüm Müslümanlardan dua istiyoruz. Allah tüm Müslümanların yardımcısı olsun. Bizler imtihanımızı kazanmak istiyoruz. Çocuklarımızın bakımını en güzel şekilde yapıyoruz. Bir tane engelli oğlum vefat etti ve kalan 4 engelli oğlumuzun bakımını yapıyoruz. Bu zamanda bazı kişiler hasta olan anne babalarına bile, engellilerine bakmıyorlar. Elhamdülillah bu güne kadar eksiksiz bir şekilde hastalarımıza bakıyoruz. Herkese tavsiyem hastalarının bakımlarını eksiksiz olarak yapsınlar. Hastalıklar, Allah'ın kullarına imtihanıdır. Engelli olmak ve hasta olmak tüm insanların önündedir ve herkesin olma ihtimali var. Allah bizleri daha büyük musibetlerden muhafaza etsin."
İLKHA)