Ensar

Abdulhakim SONKAYA

Zalime karşı muzaffer oluncaya dek mazluma yardım eden kimseye “Nasır” denir ki bunun çoğulu da Ensar'dır. Bu isim özel olarak Medine'ye hicretten sonra her hal ve şartta Peygamberin yanında duran ona kayıtsız şartsız destek olan kimselere verilen isimdir. 

Nusret soyut olarak sadece “yardım ve destek” manasında değil özellikle Nusret ve zafer manasında da kullanılır. Neden? Çünkü bu destek sonuca odaklıdır ve taktiksel değil stratejik bir duruştur. Yani bu, sadece belli merhalelerde verilen bir destek değil sonuna kadar ve kayıtsız şartsız verilen bir destektir.

Bu isim toptan sadece Peygamber(sav)'in ashabına verilmiştir. Örneğin Hz. İsa, “Allah için kim bana Ensar olacak” diye çağrıda bulunduğunda buna sadece Havariler olumlu cevap vermiş israil oğulları buna karşı iki tayfaya ayrılmıştır.(Saf:14) Yine Hz. Musa israil oğullarına “bu şehre girin, orada sizin isteğiniz şeyler var” dediğinde israil oğulları “git sen ve rabbin savaşın. Biz şuracıkta oturup bekleriz” dediler. (Maide:24) İşte fark budur.

Ensar, mazlumun yanındadır. İntikamcı ve kindar değildir. Beklentisi Allah'ın rızasıdır.

Ensar'ın bir anlamı da susamış olan toprağa yağmurun yağıp yardımcı olmasıdır. Çünkü toprak yağmur olmadan kurur. Orada hiçbir şey bitmez. İşte bunun gibi Ensar bir yağmur gibi Medine'de bir medeniyetin yetişmesine vesile olmuştur. Mekke'de zulme maruz kalan mazlumlar kendilerini Ensar'ın yeşil ve serin vatanına ulaştırmışlardır.

Bunun günümüzdeki pratiği Müslümanların mazlumlara yardımcı olmaları, kurumuş topraklara rahmet olarak orada bir medeniyetin yeşermesine vesile olmalarıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.