Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Şimdi de aynı oyun oynanıyor. Birilerinin faiz lobisinde, bakın Salihli’de de bu lobilere dikkat edin. Tefecilerin oyununa gelmeyin. Bunlar sülük, sülük. Gerçekten işlevi çok önemli olan bir varlıktır. Ama bunlar sülük gibi değil, sülük kirli kanları emer. Bunlar ise faydalı olanı, kime vatandaşıma, onu emip alıyorlar. Vatandaşın cebindeki emeğimi alıyorlar. Acımasızca alıyorlar. Benim çöken çiftçi kardeşim böyle çöküyor. Memurum işçim faiz lobileriyle çöküyor. 'ÇÜRÜKLERİ BULDUKÇA TEMİZLİYORUZ' Bir tane savcı bulacaksın. Yurt içinden yurtdışından el ele bir kumpas. Başsavcının açıklamasını duydunuz değil mi? Sen nasıl olurda medyaya bilgi belge sızdırırsın diye. Maalesef yargının içinde de çürükler var. yürütmenin yok mu? Yürütmenin içinde de var. bunları buldukça biz temizliyoruz. Bunu kim yapacak HSYK’nın yapması lazım. HSYK da yetkilerini farklı kullanmaya başladı. HSYK başsavcının açıklamasından sonra kalkıyor Danıştay’ı baskıya alıyor. Anayasanın 138. Maddesini çiğnediler. 'BİR YANLIŞ YAPTIK' Bir yanlış yaptık. Nedir o yanlış? HSYK onu da yargılayan denetleyen mekanizma vardı. Biz dedik ki, demokrasinin gereğini yapalım. Adalet Bakanlığı’ndaki bu yetkiyi kalktık devrettik. Orada yanlış yapmışız. Eğer şu anda anayasayı değiştirecek bir güce sahip olduğumuz anda bu değişikliği yapmak durumundayız. Herkes denetlenecek, bu beyler denetlenmeyecek, demek ki olmuyor böyle bu iş. Bu beylerin de denetlenmesi gerekiyor. Sen kimin savcısısın? Sen iddia makamısın. Kim adına? Millet adına. Sen nasıl masum insanlar hakkında dosya düzenler, yalan yanlış dosyaları medyaya sızdırarak o insanları gölgelemeye kalkarsın? Böyle bir yetki olamaz. Şurada 11 gün içinde bu ülkenin zararı 120 milyar dolar. Kim verecek bunun hesabını? Soruyorum. Onun için ekranları başındaki milletime sesleniyorum. 30 Mart bir milattır. Bu hesabı millet soracak. ‘CHP PİSLİKTİR’ CHP’ye de gönül verenlere sesleniyorum. Gelin bizimle olun. Şimdi gelirken helikopterden indim. Oradaki kanalın halini gördüm. Allah aşkına şu kanal Salihli’ye yakışıyor mu? Peki belediye ne iş yapıyor? Belediye niye bunu temizlemiyor? Onun için çok çalışacağız. Ben belediyeciliğim, CHP pisliktir bunu böyle bilin. CHP kirliliktir bunu böyle bilin. İstanbul’u da ben böyle devraldım. Çöp dağlarından devraldım. Susuz devraldım. ‘O KANALI GÖRDÜM EYVAH DEDİM’ O kanalın halini gördüm. Eyvah dedim, eyvah. Şu rezilliğe bak. Onu temizlemek zor mu ya. Ama dert başka dert. Ey CHP’nin genel müdürü, gel de burayı gör burayı. İşte o bakımdan ben şu anda hanım kardeşlerimin heyecanını görüyorum. ‘KUDURUYORLAR’ Çıldırıyorlar, kuduruyorlar. Onu da istemiyorlar. Haliç berbattı, kokudan geçilmiyordu. Biz temizledik. Üçüncü havalimanını yapacakları da çağırıyorlar şimdi. Niye? Böyle bir şey olabilir mi yahu? Ben bu savcılara sesleniyorum sizin vatanseverliğiniz nerede yahu? Nasıl oluyor da siz bu insanların önünü, yapıştırma bir yaptığınız düzenlemeyle kesiyorsunuz? Siz onlara bir kara leke atıyorsunuz. Böyle şey olabilir mi? Şimdi Halk Bank’ın camını çerçevelerini indiriyorlar. Bunlar hainlerin ta kendileridir. ‘BİRİLERİNİN BEDDUASI VARSA…’ Birilerinin bedduaları varsa, bizim kalbi dualarımız var. Bunların algı operasyonları varsa, milletimin hakikati gören kalp gözü var. Dili dualı annelerimiz kardeşlerimiz var. ‘SEN BAKANKEN NEDEN UYARMADIN’ Onlar istifa etmedi biz ihraç etmedik. Biz kesin ihraç kararıyla disipline gönderdik. İşin metodu bu. Baktılar ki gidiyoruz, istifa etmek zorunda kaldılar. Bunların içinde bakıyorsun bir tanesi bakan. Sen bakanken niçin bu uyarılarını yapmadın? Dürüstlük bu mu? Eğer bakan olarak kalsaydın bunları söyleyecek miydin? Onun için turnusol kağıdı gibi her şey belli oluyor. Ama biz her şeyi konuşmayız. Vakti saati geldiğinde iyot gibi onlar dışa çıkacaklar. Onlar AK Partinin gücü altında bir şeyler elde ediyorlardı. ‘BUNDAN SONRA GÖRDÜĞÜMÜZÜ KAPININ ÖNÜNE KOYARIZ’ Eğer senin gücün varsa, bağımsız olarak milletvekili olursun ondan sonra da konuşursun. Ama gelip genel başkanın arkasında, davetimize icabetle uyacaksın, sonra da ihanet edeceksin. Onları biz artık halkımıza havale ediyoruz. Bundan sonra gördüğümüzü partimizin içinde tutmayız kapının önüne koyarız. *12 EYLÜL REFERANDUMUNDA NE OLMUŞTU Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısı 12 Eylül 2010 günü yapılan Anayasa referandumu ile değişmiş olup Kurulun teşkilat yapısı ve çalışma usul ve esaslarını düzenleyen 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu 11 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anayasa değişikliğinden önce ayrı bir bütçesi olmayan ve sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirilen HSYK, yapılan değişikliklerle idari ve mali yönden bağımsız bir kurul olarak yeniden yapılandırılmıştır.