Erdoğan'dan süreç açıklaması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Ülkem adına iftiharla ifade etmeliyim ki şu anda özgürlükleri daraltan, siyasete sınır çizen, birey karşısında devleti koruyan bir Anayasa Mahkemesi değil, özgürlükleri, demokrasiyi, milli egemenliği güçlü şekilde muhafaza

Başbakan Erdoğan, Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadil Kurumlar Birliği hazırlık toplantısı dolayısıyla Türkiye'de bulunan kurul üyeleri ile Anayasa Mahkemesi üyelerine akşam yemeği verdi.

Yemek öncesinde konuşan Başbakan Erdoğan, Asya Anayasa Mahkemeleri Birliği Kurul Toplantısı ve Anayasa Mahkemesinin 51. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla dost ve kardeş ülkelerin anayasa mahkemesi üyelerini Ankara'da ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını belirtti.

Anayasa Mahkemesinin bugün yemin ederek göreve başlayan yeni üyesi Emin Kuz'a görevinde başarılar dileyen Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Asya Anayasa Mahkemeleri Birliğinin dönem başkanlığını yürütmesinden gurur duyduğunu söyledi.
Türkiye'nin 10 yılı aşkın süredir her alanda çok büyük reformlar gerçekleştirdiğini, hukuk alanında da önemli mesafeler alındığını anlatan Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bütün bu süreç, tasarladığımız ya da uygulamaya başladığımız her reform, çok çeşitli boyutlarda ve çeşitli şekillerde itirazlarla karşılaştı. Her reform girişimimizde Türkiye'nin buna hazır olmadığı, Türkiye'nin bunu kaldıramayacağı hatta ülkenin çok ciddi risklerle karşılaşacağı yönünde yorumlar yapıldı.
Yapılan her reform kaygıların tam tersine Türkiye'yi daha da güçlendirmiş, değişim süreçlerini hızlandırmış, başka reformlara zemin hazırlamıştır. Yapılan her reformla birlikte değişime karşı çok güçlü direnç sergileyen statüko biraz daha zayıflamıştır. Statüko zayıfladıkça siyaset, ekonomi, dış politika, hukuk ve demokrasi güç kazanmıştır. Türkiye ekonomisinin son 9 yıllık büyüme ortalamasının, küresel ekonomik krizi rağmen, yüzde 5 olduğunu özellikle hatırlatmak isterim. Her alandaki reformlar en başta ekonomiye olumlu yansımış, büyümeden ihracatta, enflasyondan faizlere kadar ekonominin tüm göstergeleri tarihi rekorlar kırmış, bu da bireyin refah seviyesini artırmıştır.

Demokratikleşme ve hukuk alanında gerçekleştirdiğimiz reformların Türkiye'nin önünün açılmasında, büyümesinde, ülkemizin geleceğe çok daha güvenle bakıyor olmasında ayrıca önemli katkısı olduğunu özellikle vurgulamakta fayda görüyorum. Demokrasiyi ileri standartlara kavuşturmak ve hukukun üstünlüğünü en ideal manada tesis etmek suretiyle Türkiye, özellikle demokrasi ve hukukla ilgili konularda, ilgisiz olduğu sanılan nice alanda büyük atılımlar gerçekleştirdi."


"Tüm erkler kendi yetki alanlarında uyum içinde görevlerini yapar hale geldi"

Başbakan Erdoğan, hukukun bireyin hak ve özgürlüklerini korumak için var olduğunu belirterek, "Bireyi değil, vatandaşı değil, devleti öne çıkaran, devleti bireye karşı imtiyazlı konuma yükselten bir hukuk ne ekonomiye ne demokrasiye ne de milli egemenliğe sağlıkla bir zemin teşkil edemez. Oysa bireyin hak ve özgürlüklerini koruyan bir hukuk sistemi, demokrasiyi ve milli egemenliği olduğu kadar ekonomiyi de güçlendirir" diye konuştu.

Şeyh Edebali'nin yaklaşık 650 yıl önce "insanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesini dile getirdiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, kendisini bireye karşı koruyan devletin adil olmadığı gibi güçlü bir devlet de olamayacağını ifade etti.
Bireyin hak ve hürriyetlerini öne çıkaran devletin, bireyin gücüyle güçlü, insanının sahip olduğu haklar ve özgürlükler kadar büyük bir devlet olacağına işaret eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Geride bıraktığımız 10 yıl içinde devlete ve hukuka ilişkin yanlış algıları ortadan kaldıracak çok önemli adımlar attık. Türkiye'de müdahaleler yoluyla bürokrasi siyasetin, yargı yasamanın, devlet bireyin önündeyken bugün tüm erkler kendi yetki alanları dahilinde uyum içinde görevlerini yapar hale geldi. Müdahaleler yoluyla devlet ve güçlülerin hukuku oluşurken milli iradenin güç kazanmasıyla hukuk güç kazanmış, bireyin hak ve özgürlüklerini genişletmiştir.

12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleşen anayasa değişikliğiyle Anayasa Mahkemesinin de reform süreçlerine katkı sağlayan, hukuka ve demokrasiye güç katan bir yapıya kavuştu. Anayasa Mahkemesi, siyasete sınır çizen, siyasetin alanını daraltan bir anlayıştan sıyrılarak, siyasete yani milli egemenliğin tecellisine imkan tanıyan, siyaset ve hukuku karşılıklı olarak güçlendiren bir yapıya ulaştı. Ülkem adına iftiharla ifade etmeliyim ki şu anda özgürlükleri daraltan, siyasete sınır çizen, birey karşısında devleti koruyan bir anayasa mahkemesi değil, özgürlükleri, demokrasiyi, milli egemenliği güçlü şekilde muhafaza eden bir Anayasa Mahkemesi var."


"Kendi milletinden korkan yönetimler kalıcı olmaz"

Başbakan Erdoğan, gerçekleştirdikleri büyük reformların Türkiye'nin dış politikasını da olumlu etkilediğini vurgulayarak, "Türkiye, bulunduğu çalkantılı coğrafyada proaktif dış politikasıyla barışıyla istikrara, huzura daha fazla katkı yapan bir ülke konumuna yükselmiştir. Türkiye'nin ekonomideki ve demokratikleşmedeki başarısı kuşkusuz kendisi için olduğu kadar, bölgesi için de umut verici sonuçlar doğurmuştur" değerlendirmesinde bulundu.

Kendi milletinden, kendi halkından, kendi vatandaşlarından korkan, onları adeta düşman olarak ilan eden yönetimlerin kalıcı olmayacağını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Türkiye örneğinde olduğu gibi vatandaşına hak ve özgürlüklerini teslim eden, vatandaşını tehdit değil, varlık sebebi olarak gören devletlerin her alanda ilerledikleri ve ilerleyecekleri tecrübeyle sabit hale gelmiştir" ifadesini kullandı.

Ülkelerin en üst yargı kurumları olan anayasa mahkemelerinin hukukun üstünlüğünü savundukları kadar, bireyin hak ve özgürlüklerine de vurgu yapmalarının, Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgedeki değişimi hızlandırmalarının en büyük arzusu olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bölgesindeki deneyimlerden azami ölçüde yararlandığını, kendi tecrübelerini de paylaşmaktan büyük memnuniyet duyacağını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını Asya Anayasa Mahkemeleri Birliğinin kurul toplantısının başarılı geçmesi temennisiyle bitirdi.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri

HÜDA PAR’dan İslam âlimi Şeyh Said için soru önergesi
HÜDA PAR'dan TV dizilerindeki pervasızlığa tepki
HÜDA PAR: Kürt meselesinin araçsallaştırılmasına artık müsaade edilmemeli!
HÜDA PAR, siyonistlerle ticaretin devam ettiği iddialarına ilişkin Meclis'e soru önergesi verdi
CHP'nin bize karşı yapıp ettiklerine karşı onlara yapılana 'oh olsun' demeyiz!