“Menderes'i astınız, Özal'ı zehirlediniz, Erdoğan'ı yedirmeyiz” sözü önceki seçimlerin en duygusal sloganı olmuş, afişlerle salonlardaki ve meydanlardaki yerini almış, seçmen üzerinde de etkili olmuştu.
Erdoğan bugün hâlâ şahsının ve ailesinin tehdit edildiğini söylediğine göre onu yemek isteyenler bu arzularından vazgeçmemişler demektir.
İnsan ister istemez hemen şu soruyu soruyor. Peki, bu durumda Recep Tayyip Erdoğan'ı yedirmeyecek olanlar kimlerdir?
Elbette siyaset baştan sona “Erdoğan'ı yedirmeme” esası üzerine kurgulanamaz, siyasetin tek hedefi bu olamaz. Fakat şu da bir gerçektir ki, bugünkü iktidar büyük ölçüde Erdoğan üzerinde durmaktadır, içerdeki muhalefetin ve dışarıdaki muhalefetin hedefinde Erdoğan vardır.
Bu durumda gözler ister istemez en azından Erdoğan kadar risk alabilecek, bedel ödeyebilecek, onun tabiriyle kefeni koltuğunda kişileri aramaktadır.
Evet, “Erdoğan'ı yedirmeyiz!” diyenleri görmek istiyoruz.
Henüz listeler kesinleşmemiş olsa da bürokrasiden ayrılarak Ak Partiden milletvekilliğine hücum edenlere bakınca insan ister istemez yedirmeyecek olanlar bunlar mı diye soruyor.
Bunlar ne kadar risk alabilirler, ne kadar bedel ödeyebilirler acaba?
Görebildiğimiz kadarıyla bunların büyük çoğunluğu tehlike anında gemiyi ilk terk edecek tipler. Hepsinin en azından bir B planı var, hepsi de Erdoğansız günler için çoktan hazırlar. Kurulu düzenlerini ve dönen çarklarını Erdoğansız zamanlarda da çalışacak şekilde ayarlamışlardır.
Bu ülkede isimleri yıllar yılı İslam'la özdeşleşmiş, aziz İslam davası adına bedel ödemiş, İslam denilince o bölgede ismi ilk akla gelen kişiler bugünkü iktidarın kadrolarında görülmediler, ilk yıllarda göstermelik birkaç tane olsa da şu anda hiç yoklar.
Onların yerini çoktandır patronlar, fabrikatörler, müteahhitler ve devlet suratlı bürokratlar almış durumda. Bilmem önümüzdeki seçimde görebilecek miyiz böylesi şahsiyetleri?
Ne zaman Diyarbakır'daki büyük bir etkinlikten dönsem batıdaki dostlar sorarlardı:
-Maşaallah nasıl da kalabalıktı Diyarbakır? Peki, o halde niçin belediye başkanlığını Ak Parti kazanamıyor? Peygamber Aleyhisselam için toplanan bu kadar insan niçin Ak Parti'ye rey vermiyor?
-Bu soruyu bana değil, gidin Ak Parti'ye sorun, böylesine şuurlu ve dindar bir kesimin niçin reylerini alamıyorlar, bunu onlar düşünmelidir?
Aynı şekilde HÜDA PAR kurulduktan sonra da;
-Ak Parti varken niçin HÜDA PAR'ı kurdunuz? demeye başladılar.
Söylediğimiz gibi, bu soruların muhatabı hep Ak Parti'dir. Yani adam gibi adamları aday gösterdiler de buna rağmen insanlar başka yerlere mi gittiler?
Acaba diyoruz “Erdoğan'ı yedirmeyiz” diyenler, kendileri mi yiyecekler?
Mesela “Erdoğan'ı yedirmeyiz” sözünü ilk defa Yalçın Akdoğan söylemişti. Bugün çözüm süreci kendisine emanet edilmiş olan başbakan yardımcısı.
Yalçın Akdoğan çözüm süreci sebebiyle ne zaman HDP heyetiyle görüşse sevinçten yüzünde güller açıyor, ne zaman İmralı'ya gidenlerle, Kandil'den dönenlerle buluşsa gözleri sevinçten ışıklar saçıveriyor, neşesine hiç diyecek yok.
Zaten geçmişten beri onun fikri yakınlık içinde olduğu vakıf ve dernekler kaç dönemden beri reylerini BDP'ye HDP'ye vermektedirler. Söz konusu vakıf ve derneklerin internet sitelerine girdiğinizde bunu çok daha iyi anlarsınız.
Fakat aynı Yalçın Akdoğan'ın bölgede Müslümanca var olabilmek için ciddi anlamda bedel ödeyen, gün geçtikçe uğradığı zulümler ve haksızlıklar bir bir ortaya çıkan Peygamber Sevdalıları hakkında hiç de güzel düşünceye sahip olmadığını düşünüyoruz, yanılıyor muyuz acaba?
Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere bugünkü iktidar eğer bu camia hakkındaki kanaatini ve nihai görüşünü bu şahıstan alıyor ve siyasetini bu kanaat üzerine bina ediyorsa gerçekten kendisine çok yazık ediyor.
Bu camia bütün şiddet ve baskılara, tuzaklara ve kumpaslara rağmen Müslümanca var olma mücadelesini vererek bugünlere gelmiştir, bundan sonra da aynı şekilde yoluna devam edecektir.
Fakat biz yine soruyoruz; Erdoğan'ı yedirmeyiz diyenler kimlerdi, şöyle bir ayağa kalksınlar, görmek istiyoruz.