VAN- İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen Ergenekon davasında kararın açıklanması ülke gündemindeki yerini korurken, konuyla ilgili İLKHA' ya değerlendirmelerde bulunan Av. Mehmet Mehdi Oğuz ve yazar Abdulhelim Almalı, Ergenekon tipi yapıların bir devlet geleneği olduğuna vurgu yaparak, bunun Mısır'daki darbede de kendini gösterdiğini ifade ettiler.
Haberal'ın serbest bırakılmasına da tepki gösteren hukukçu ve yazarlar bunun manidar olduğunu belirttiler.
İstanbul Ümraniye'de bir gecekonduda ele geçirilen bombalarla başlayan Ergenekon soruşturmasının yaklaşık 6 yıldır devam ettiğini hatırlatan Av. Mehmet Mehdi Oğuz, bu yapılanmaların işin başından beri bilinen ancak müdahale edilemeyen yapılanmalar olduğunu söyledi.
"Ergenekon devlet içerisinde devlet anlayışı ve politikasıdır"
Av. Oğuz, "Ergenekon sadece birkaç tane askerin, STK'nın veya gazetecinin bir araya gelmesiyle kurulan bir örgüt değildir. Bu örgüt aslında bir devlet geleneği, bir devlet politikası ve devlet anlayışıdır. Devlet içerisinde devlet anlayışı ve politikasıdır" dedi.
Kimi zaman bu yapılanmaların hükümet üzerinde baskı oluşturup muhtıralar verdiğini ve kimi zaman 28 Şubat misali post modern darbeler yaptığını vurgulayan Av. Oğuz, "Kimi zamanlarda yargısız infazlar yapmışlar. Yani istediklerini istedikleri şekilde yapmışlar. Bu aslında Ak Parti döneminde de bilinen bir şeydi. Siyasi iktidarda ilk başından beri bunlardan haberdardı fakat Ak Parti ancak Danıştay saldırısından sonra bunlara müdahale etti" şeklinde konuştu.
"Yapılan yargılama sadece bir buz kitlesinin görünen yüzüdür"
Ergenekon davalarının açılmış olmasını ve darbecilerin cezalandırılmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Av. Mehmet Mehdi Oğuz, "Ancak halen bunlarla geçmişte teması olanların bürokrasi ve özellikle de medyada bulunduğu da bir gerçektir. Yapılan yargılama sadece bir buz kitlesinin görünen yüzüdür" tespitinde bulundu.
Mısır'da darbecilerin iş başına geldiği bir dönemde Türkiye'de darbecilerin yargılandığına da dikkat çeken Av. Oğuz, Batı ülkelerinin ve ABD'nin Türkiye'de düştüğü hatayı Mısır'da tekrarlamak istemediğini ve alelacele darbe emri verildiğini aktardı.
"Haberal'ın serbest kalması ne anlama geliyor"
Mehmet Haberal'ın serbest kalmasını şaşırtıcı bulan Av. Oğuz, "Mehmet Haberal Ergenekon içerisinde çok aktif bir şekilde yer alan ve basına yansıdığı kadarıyla karşısında subayların hazır ola geçtiği biridir. Haberal uzun bir süre cezaevine dahi atılmadı. Çıkartılan raporlarla hastanede kalması sağlandı. Diğerler sanıklardan daha ağır bir ceza almasına rağmen dışarı çıkarılması kafalarda soru işareti bırakıyor. Tabi mahkemenin gerekçeli kararı da henüz açıklanmadı" diye konuştu.
"Hakkın ve hukukun balyozu onların kafasına indi"
Ergenekon yapılanmasının bu ülkenin başına büyük bir bela olduğunu belirten Yazar Abdulhelim Almalı ise, "Bunlar yıllarca ülke halkına zulmettiler. Ekonomiyi, medyayı, siyaseti, hukuku ve askeriyeyi istedikleri gibi dizayn ettiler. Kendileri gibi düşünmeyen insanlara adeta balyoz gibi indiler. Ki davanın isimlerinden biri de balyoz davasıdır. Bunların balyozları olduğu gibi hakkında hukukunda bir balyozu vardır. Ve esas balyoz onların kafasına indi" ifadelerini kullandı.
Ergenekoncuların aldığı cezaların kamu vicdanını rahatlatmadığını ifade eden Yazar Almalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kamu vicdanının rahat edebilmesi için bunun medya ayağının da çok ciddi bir şekilde sorgulanması gerekir. Hukuk içerisinde olanlarının da bu konuda yargılanması gerekir. Ama her şeye rağmen demek ki az da olsa Türkiye'de bir hukuk işlemeye başladı. Ama bunların hepsinden daha önemlisi bu hukuktan daha büyük olan Allahın adaletidir. İnşallah bunlar öbür dünyada da hak ettiklerini göreceklerdir"
Türkiye'de ilk defa bir Genelkurmay Başkanının yargılandığını söyleyen Almalı, söz konusu Genelkurmay Başkanının Yahudilerle işbirliği içerisinde olduğunu ve ağlama duvarlarında ağladığını hatırlattı.
Mısırlı darbecilerin de bir gün hukuk karşısına çıkarılacağını belirten Abdulhelim Almalı, "Orta Doğu'yu şekillendiren ve yöneten, orta doğudaki liderlere, iktidarlara rol veren batıdır. Bunlar Mısır'a da çeşitli roller verdiler. Dolayısıyla halkın seçmiş olduğu bir Cumhurbaşkanı batı taraftarı olanların darbeleri sonucu indirildi. Bizde de bu tür teşebbüsler son 10 yıl içerisinde yaşandı. En son gezi eylemlerinde bunu gördük. Zaten dikkat ederseniz General Sisi atmış olduğu birçok adımdan geri adım atmak zorunda kaldı. Batı, ABD ve Arap ülkeleri bunlar hepsi Mursi ile görüşmek için sıradadırlar. 'Biz ettik sen etme' yarışı içerisindedirler. Ama Mursi ve İhvan cephesi gerçekten kendilerine yakışanı yaptı. Ve buranın kurucuları olan Hasan El Benna, Seyyid Kutup tesisatından gelmiş olan insanlar bunun mücadelesini vererek inşallah darbecileri orada mahkum edecekler" diye konuştu.
Mehmet Haberal'ın serbest kalmasına da tepki gösteren Almalı, "Zaten bu derin yapılanmaların yani Ergenekon denen çetenin bir hedefi vardı. Mehmet Haberal'ı Cumhurbaşkanlığı'na getirmek. Tuncay Özkan'ı da siyaseten Başbakanlığa getirmekti. Tabi bu onların hedefleri idi. Haberal'ın dışarıya çıkarılması etkenlerden biri ben buna bağlıyordu.
Halen yargının içerisinde gerçekten daha tam bağımsız hareket edebilme organının olmadığını da söyleyebiliriz. Haberal'ın dışarıya çıkarılmasındaki esas amaç, önümüzde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde bütün sol partilerinin adayı olarak göstermektir" tespitinde bulundu.
Almalı ayrıca Haberal için 'bitkisel hayatta' diye rapor verildiğini de hatırlattı. (Murat Dalgın-İLKHA)