Biz Müslümanlar her kötülüğün ve ifsadın altında İslam düşmanı Amerika ve siyonizmin olduğunu anlatır, ifade ederiz. Bu söylem bir yere kadar haklı ve doğrudur. Ama kötülüğün ana merkezini unutur, bilmeyerek gizleriz. Böylece Müslümanlar esas düşmanı tanımamış ve ondan gafil olmuş olurlar. Bunun yanında Amerika ve siyonizme de hak etmediği güç ve kuvveti vermiş oluruz. İki yüz yıl önce Amerika yoktu, siyonizm yoktu. Ama kötülükler yine de vardı. Dünyadan kopuk bir köyde, dağ başında, cezaevinde, ma’nen korunaklı olan yerlerde yaşayan insanlara Siyonizm ne kadar etki edebilir?
Âdemoğlunun ezeli ve kadim düşmanı şeytandır. Şeytanın düşmanlığı yaratıldığımız andan itibaren “Sen’in, beni azdırman sebebiyle, Sen’in doğru yolunda onları (saptırmak için) elbette oturacağım” ayetinin ifadesiyle başlamıştır ve kıyamete kadar devam edecektir. Şeytan, kötülüğün, fuhşiyatın, ifsadın ve diğer münkeratların yolunda değil de ‘doğru yol’ da oturarak Âdemoğlunu saptırmaya devam edecektir.
Babamız Âdem (as)’in yaratılması, şeytan dışında meleklerin ona secde etmesi, cennete yerleştirilmesi, Allah’ın uyarılarına rağmen şeytanın hile ve oyunlarına kanması, bunun sonucu olarak ‘…Bazınız bazınıza düşman olarak (Arz’a) inin…’ ilahi fermanıyla, Havva annemizle cennetten çıkarılarak şeytanla mücadele alanı olan yeryüzüne inmeleri Kur’an-ı Kerim’de ayrıntılı ve ibretli bir şekilde anlatılır.
Şeytan, insanoğluna tüm kötülük, hile ve desiselerin planlandığı, yeryüzündeki tüm insi ve cinni şeytanların bağlı olduğu emir-komuta merkezidir. Kötülük ve cinayetlerin ana azmettiricisidir. Ebu Cehil’in, siyonizm ve Amerika’nın, Deccal’in, çağın tüm zalim ve tağutların fikir babasıdır. Bunun için Allah’u Teâlâ Kur’an’da çağın tağut ve zalimlerinin ismini zikretmekten ziyade sürekli şeytanın ismini zikretmiş ve Müslümanları uyarmıştır.
‘Ey insanlar, Arz’da olan temiz şeylerden yiyin. Şeytanın adımlarına tabi olmayın. Muhakkak o, sizin için apaçık bir düşmandır...’ Bakara: 169
‘(Yakup) dedi ki: “Oğlum, rüyanı kardeşlerine anlatma, sana bir tuzak kurarlar. Muhakkak şeytan, insan için apaçık bir düşmandır.’ Yusuf: 5
‘…Şeytanın adımlarına tabi olmayın. Muhakkak o, sizin için apaçık bir düşmandır.’ En’am: 142
Allah’u Teâlâ, şeytanın apaçık düşman olduğunu belirtmekle iktifa etmemiş, oyun ve hilelerini, neler yapabileceğini ve ona uyanların akıbetlerinin ne olacağını da belirtmiştir.
“Ve elbette onları saptıracağım, ümitlendireceğim; onlara, hayvanların kulaklarını kesmelerini emredeceğim. Elbette yine onlara, Allah’ın yarattığını değiştirmelerini emredeceğim. Kim, Allah’ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, muhakkak o, apaçık bir hüsrana uğramıştır...” Nisa: 117-119
‘’(İblis) dedi ki: Sonra da onların(insanların) önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından elbette geleceğim ve Sen onların çoğunu şükredici bulmayacaksın. (Allah) dedi ki: …Onlardan (insanlardan) her kim sana tabi olursa, elbette sizin hepinizi, cehenneme dolduracağım.” A’raf: 11-22
‘’Emir kaza edilip(hüküm verildiği) zaman, şeytan der ki: Muhakkak Allah’ın size vadettiği hak vaattir. Ben de size vadettim ve vaadime uymadım(yüz çevirdim). Benim sizin üzerinizde davet etmekten (çağrıda bulunmaktan) başka bir gücüm yoktu. (Ancak) siz, bana icabet ettiniz, beni kınamayın(kötülemeyin), kendinizi kınayın...” İbrahim: 22
Allah’u Teâlâ şeytandan korunma yollarını ve kimlere zarar veremeyeceğini de bizlere bildirmiştir.
“Şayet şeytan sana vesvese vererek dürtüklerse, Allah’a sığın! Muhakkak O, işitendir, Âlim’dir. Şüphesiz korkup-sakınan kimselere, şeytandan bir taife dokunduğu zaman düşünürler. Ve o zaman onlar, görenler(anlayanlar) olurlar.” A’raf: 200-202
‘’Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın! Muhakkak onun(şeytanın), iman edenler ve Rab’lerine tevekkül edenler üzerinde bir gücü yoktur. Onun(şeytanın) gücü, onu veli(dost) edinenler ve O’na(Allah’a) şirk koşanlar üzerinedir.” Nahl: 98-100
‘’(İblis) dedi ki: “Sen’in şerefine yemin ederim ki; onları(insanları) toptan azdıracağım. Ancak onlardan Sen’in muhlis kölelerin müstesna…” Sa’d 71-85
“Şayet, sana vesvese vererek dürtüklerse, Allah’a sığın! Muhakkak O, işitendir, Âlim’dir.” Fussilet: 36
Sözün özü: Esas kuklacı ne Amerika ne de siyonizmdir. Esas kuklacı şeytandır. Yeryüzünde gördüğümüz Amerika, Avrupa ve diğer tüm müstekbirler şeytanın birer kuklası ve askeridir. Esas kuklacıyı hedef tahtasına oturtursak ve onu alt edersek kuklaları da haliyle alt etmiş oluruz. Şeytan ve kuklalılarının şerrinden emin olmak istiyorsak onların adımları değil, Allah’ın emirlerine itaat edilmeli ve şeytanın hilelerinden Allah’a sığınılmalıdır. Şeytanın kandıramayacağı muhlislerden olma temennisiyle…