Et ithalatı yerine hayvancılık teşvik edilmelidir

​Türkiye genelinde Et ve Süt Kurumu tarafından 2 zincir markette satılmaya başlanan ucuz et satışına tepki gösteren kasap esnafı, et ithalatını doğru bulmadıklarını, et ithalatı yerine hayvancılığın teşvik edilmesi gerektiğini vurguladılar.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından Türkiye’ye ithal edilen ucuz etlerin satışı belirlenen market zincirlerinde başlandı. 81 ilde satış noktası olan marketler, KDV dahil kıymanın kilogramını 29 lira ve kuşbaşı etin kilogramını da 31 liradan satacak.

Bakanlığın talimatıyla Et ve Süt Kurumunun belirlediği marketlerden et satılmaya başlanmasının ardından kasapların işinin yarı yarıya düştüğünü belirten Gaziantep Et Hali esnafı, et ithalatına karşı olduklarını ve devletin ithal et yerine hayvancılığa destek vermesi gerektiğini belirttiler.

Yeni düzenlemeyi İLKHA’ya değerlendiren esnaf, ithal etin piyasaya girmesinin et üreticisini olumsuz etkilediğini, Türkiye’de hayvancılık artırılmadığı müddetçe et ithalatının çözüm olmayacağını dile getirdiler.

60 yıldır kasaplık yapan Settar Tabo, “1980 yılına, canlı hayvanın ihracat ve ithalat gününe gidelim. O günden beri bu memlekette özellikle canlı hayvan üzerine Gaziantep satış bölgesi olduğu için buradan milyonlarca hayvan ihracat edilirdi. Bizim burada dağdaki, meralardaki ve yayılım alanlarımızda koyun kalmadı. Terör de buna eklenince insanların hem canı hem de malı gittiği için hayvanlarını yaylıma çıkaramadılar. Yayılıma mal çıkmadı. Üretim olmayınca da hayvancılık azaldı. Süregelen zaman içerisinde bu hayvancılık bitme noktasına geldi.” dedi.

"Maalesef ihracat yaparken ithalat yapan ülke olduk"

Türkiye’nin hayvan ihracatı yapan bir ülkeden ithal eden bir ülke olmasının kendilerini üzdüğünü dile getiren Tabo, “Bizim ülkemiz canlı hayvan üzerine önde olan ülkelerden bir tanesiydi. Ama maalesef ihracat yaparken ithalat yapan ülke oldu. Hayvancılık böyle bitti, şimdi de ceremesini çekiyoruz. Dışarıdan et ithal ediyoruz, büyükbaş, küçükbaş hayvan getiriyoruz. Bir Trakya bölgesi Türkiye’yi besler ve Doğu’nun da hayvan üretimi Türkiye’ye yeter. Ama maalesef bu duruma düştük. Bazı canlı hayvan alışverişi yapanlar rant sağladılar, içeriden hayvanı çıkarmadılar ve piyasayı yükselttiler. Et bu duruma geldi. Hükümetimiz bir şeyden aciz değil, et getiriyor ama bu bir çözüm değildir.” ifadelerini kullandı.

"Biz hayvan üretiminde merkez bir ülke olalım"

Türkiye’ye et İthal edilmesini doğru bulmadıklarını belirten Tabo, “Bu üzücü bir durumdur. Biz hayvan üretiminde merkez bir ülke olalım dışarıdan et getirelim. Bundan nasıl bir üzüntü duymayalım. Durum böyle olunca kasaplarda mağdur oluyor. Eti getirip kasaplara verseler ve belli bir fiyat belirlense esnaf mağdur olmaz. Ama karşımıza geçip marketlere et veriyorlar, mağdur oluyoruz. Bu şekilde olmaz. Bir tarafı yapıp diğer tarafı yıkmak olmaz. Canlı hayvan satıcıları ile hükümet arasında kalmışız ve mağdur oluyoruz. Şu an et ithalatından dolayı et fiyatları biraz düştü. Ama biz yine mağdur oluyoruz. Çünkü biz hükümetin aldığı fiyattan alamıyoruz, satamıyoruz. Et bize 35 TL'ye mal oluyor. Biz nasıl eti 29-30 TL'ye satacağız? Yine mağdur olan biziz. Bir tane müşteri bile yok. Bu şekilde bekliyoruz, bayram çıktı çıkalı bu şekildeyiz.” şeklinde konuştu.

"Biz şu an canlı hayvan satışlarının mağduruyuz"

Yapılan et ithalatının günü kurtarma planları olduğunu belirten Mustafa Tabo da, “Tabii ki devletimiz her zaman haklı gözüküyor, biz de bir şey diyemiyoruz. Zaten bizi her zaman suçladılar. Her zaman da kasapları küçümsediler, arka plana attılar. Buradan Bakan'a sesleniyorum; koyun fiyatları 18 lira iken neden tüccara müdahale etmediniz, neden siz şehrin valilerine talimat verip o kentteki hayvancıları denetlemediniz? Neden kasaplar suçluyordunuz? Biz bunların mağduruyuz ve bizi mağdur ettiler. Bundan dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz. Biz 18 ve 19 TL'ye hayvan satıcılarından koyun alırken patlama durumuna geldi. Tabii ki sahipsiz kaldık, bu konuda bize yardımcı olmadılar. Biz her zaman zan altında kaldık. Biz canlı hayvana pahalı aldığımız için pahalı satmak zorunda kalıyoruz. Biz istemez miyiz 25-30 TL'ye et satmayı, daha çok para kazanmayı, daha çok et satmayı, daha çok para kazanmayı? Ebetteki isteriz ama bizi hayvancılara mahkum ettiler. Biz şu an canlı hayvan satışlarının mağduruyuz. Bize ısrarla 18 TL'den 19 TL'den hayvan satıyorlar. Satışlarımız düşüşte, satış olmuyor. İthal edilen et sadece belli marketlerde satılıyor. Bunun bize zararı oluyor. Beklemek zorundayız ve bekliyoruz. Şu anda et fiyatları 30 TL ile 35 TL'dir. Biz o fiyata et satamayız, zarar ederiz. Şu anki durumda dahi bile zarar ediyoruz.” diye konuştu.

İthal edilen et kasaplara da verilsin

Et ithalatını doğru bulmadıklarını, et ithalatı yerine hayvancılığın teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Nedim Aykılıç da, şunları söyledi:

“Hayvancılığın azalması, memleketin büyümesi ve insanların çoğalması bundan dolayı kısıtlama geldi. Artık hayvancılık yapan pek kalmadı, bundan dolayı biz de bu duruma geldik. Çünkü üretici kalmadı ve tüketici çoğaldığı için bundan dolayı bu duruma geldik. İthal edilen eti sadece iki markete vermişler ve biz kasaplara da verseler bize de bir faydası olur. Ama şu an ithal edilen etin bize hiçbir faydası yoktur, daha çok zararı var. Çünkü biz burada et satamıyoruz. Herkes marketlere gidiyor kimse bizden bir şey almıyor. 3 aydan bu yana işlerimiz bu şekilde sakin geçiyor. Satışlarımız düştü ve et pahalı diye kimse gelmiyordu. Şimdi etler bizde de ucuzladı. Çünkü koyun fiyatı biraz düştü. Ama bunu kimse bilmiyor. Herkes markete ucuz et geleceğini konuşuyor. Şu anda biz kıymayı 29-30 TL arasına satıyoruz. Parça eti 35 TL'den ve 40 TL'ye kadar var. Ama halkımız halen bunu bilmiyor.”

"Arpa ve yem fiyatları çok pahalı, bundan dolayı hayvancılık yapılmıyor"

Mehmet Kalender de, kasapların bu uygulamanın dışında tutulmasına tepki göstererek, et fiyatlarının Türkiye’de hayvancılık olmadığı için yükseldiğini belirtti.

Kalender, “Devletin bu konuda bir kolaylık sağlaması lazım. Arpa ve yem fiyatları çok pahalı, bundan dolayı hayvancılık yapılmıyor. Çünkü insanlar zarar ettiğinden dolayı hayvancılık yapmaktan korkuyor. durum böyle olunca bu ete yansıyor, vatandaş et tüketemiyor. Son zamanlarda et fiyatları düştü. Etin kilosu 40 liraydı. Şimdi kilosu 32-33 TL'ye düştü. Ama yine de alan yok, çünkü vatandaşın alım gücü yok. İthal etin ne olduğu belirsiz vatandaş bunun farkındadır. Taze et daha iyi olur. Şoklanmış etin ne olduğu bellisiz. Etin sadece belirli marketlerde satılması bizi olumsuz etkiliyor. Şu an satışlarımız çok düşük.” diye konuştu.

İLKHA























İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gaziantep Haberleri

Baba ve 2 oğlu depremden 76 saat sonra kurtarıldı
Gaziantep'te art arda deprem
Gaziantep'te 6.4 büyüklüğünde deprem
FETÖ, PKK ve DAİŞ operasyonunda bir zanlı tutuklandı
Gaziantep'te tramvayın çarptığı yaşlı adam hayatını kaybetti