Diyarbakır'ın Hazro ilçesinde PKK'ye yardım ve yataklık yaptıkları ihbarıyla evlere baskın düzenleyen polis, herkesin uykuda olduğu bir esnada koç başıyla kapıları kırdı, aile bireylerini yere yatırdı, evde arama yaptı.
Evlerine baskın düzenlenen ailelerden Dalgalı ailesinin reisi 78 yaşındaki Emin Dalgalı, İLKHA mikrofonlarına konuşarak polisin tavrına tepki gösterdi, bu muameleyi yapanlardan şikayetçi olduğunu söyledi.
Yaşadıkları olayı ayrıntılarıyla anlatan Dalgalı, evine yapılan baskın sırasında gerçekleşen tahribatı tek tek yerinde gösterdi.
Gece 04.00 sıralarında büyük bir gürültüyle uyandıklarını söyleyen Dalgalı, polisin kapıları kırarak içeri girdiğini, herhangi bir arama belgesi göstermeden çocuklarını yere yatırdığını ve ev eşyalarını dağıttığını söyledi.
Polisin bu tavrının kabul edilemez olduğunu belirten Dalgalı, evlerine gerçekleştirilen operasyonu şu ifadelerle anlattı:
Sabah saat 04.00 sıralarında kapılarımız kırılırcasına çalınmaya başlandı. Pencereden baktığımda bahçemiz polis ve özel harekât timleriyle dolmuştu. Bu ekipler üst katta bulunan oğlumun evini aradıktan sonra benim evime gelip arama yaptılar. Arama esnasında kimi sevdiğimi söylediler, ben de Allah'ın Kitabı ve Peygamberi dışında kimseyi sevmediğimi söyledim. Sonra benden PKK'ye küfür etmemi istediler, ben de küfür etmenin dinimizce uygun görülmediğini fakat bütün örgütleri lanetlediğimi ve kınadığımı belirttim.
"Kapılarımızı kırdılar, çocuklarıma eziyet ettiler"
Polisin kendilerine uyuşturucu ekmelerini tavsiye ettiğini söyleyen Dalgalı, "Nasıl ki ABD polisleri yakaladıkları siyahileri yere yatırıp boğdular, aynı şekilde oğlumu da yere yatırdılar. Benim gözlerimden yaş gelmeye başlayınca bana 'Gel oğlunu kurtar.' dediler. Ben de 78 yaşında olduğumu belirtip bu ihtiyar halimle gücümün yetmediğini ancak oğlumu Allah'ın kurtarması için dua ettim. Oğluma 'Araziniz çoktur, eğer esrar ekerseniz daha çok para kazanırsınız.' demişler." ifadelerini kullandı.
Torununun çok korktuğunu belirten Dalgalı "Polisler gittikten sonra üst kattaki oğlumun evine gittiğim zaman birçok kapının kırıldığını gördüm. Torunum korkudan altına kaçırmıştı. Ayrıca ben bir zamanlar AK Partiliydim. Bahçemde bulunan bodrumda Erdoğan'a ait broşür ve kitaplar vardı. Onları da yere atıp etrafı dağıtmışlardı." şeklinde konuştu.
"Ben arama yapılmasına karşı değilim, şiddete ve hakarete karşıyım"
Bu baskını yapan ve yaptıranlardan şikayetçi olduğunu söyleyen Dalgalı, sonuna kadar bu işin takipçisi olacağını belirterek şunları söyledi:
Ben arama yapılmasına karşı değilim, şiddete ve hakarete karşıyım. Televizyonlarda kadına şiddet diyorlar, aynısı burada da yaşandı. Ağlayan torunumu susturması için gelinime müsaade bile etmiyorlardı. Eğer normal bir arama yapılsaydı sesimizi çıkarmazdık. Ama arama yaparken hem maddi hem de manevi zarar verdikleri için hepsinden şikayetçiyim. Çünkü bunlar arama için değil kötü niyetle gelmişlerdi. Ben onlara baskının sebebini sorduğum zaman da cevap vermediler.
Ayrıca baskın yapanların eve ayakkabılarıyla girdiklerini ve seccade dahil tüm halılara çamurlu ayakkabılarıyla bastıklarını dile getiren Dalgalı, baskında evinde herhangi bir suç unsuruna da rastlanmadığına dikkat çekti.
Yapılan baskında HÜDA PAR haricinde kimsenin kendisiyle ilgilenmediğini belirten Dalgalı "Baskından sonra kimse bizi aramadı. Dostlarım, akrabalarım dışında sadece HÜDA PAR 'geçmiş olsun'a gelip evimin içini gezdiler. Sonra da basına bu olayı haber verdiler. Onlara teşekkür ediyorum." dedi.
"Maruz kaldığım olay insanlık dışıydı"
Son olarak maruz kaldığı insanlık dışı olayın kimsenin başına gelmemesini dileyen Dalgalı, "Benim başıma gelen bu olayın kimsenin başına gelmesini istemiyorum. Çünkü maruz kaldığım olay insanlık dışıydı. Oğlumu yere yatırıp ayakla boğazına basmışlardı, ben de sadece ağladım ve Allah'a dua ettim." ifadelerini kullandı.
Baskın yapılan Dalgalı ailesinin yakın akrabası ve aynı zaman da AK Parti Hazro İlçe yöneticilerinden Emekli Korucu Feyzi Gökçen ise korucu olduğu dönemde askerlerle beraber birçok operasyona katıldığını belirterek Dalgalı ailesinin evine yapılan baskının hukuksuz olduğunu söyledi.
Gökçen "Arama emrimiz geldiği zaman baskın yapılacak eve girmeden önce amirimiz bizden ayakkabılarımıza naylon takmamızı isterdi. İnsan gibi evde arama yapıp suçluları mahkemeye sevk ediyorduk. Ama şu anda yapılan baskın, sanki AK Partiyi bitirme projesidir. Ben de AK Parti üyesiyim. 90'lı yıllarda kanun diye bir şey yoktu. İnsanlar hem örgüt tarafından hem de devletin içindeki birtakım yapılanmalar tarafından hakaretlere maruz kalıyordu. Çok şükür şu anda hepimiz köyümüzde rahatız." ifadelerini kullandı.
"Devletin içindeki FETÖ gibi yapılanmalara engel olunsun"
Evine baskın yapılan Emin Dalgalı'nın CHP ile hiçbir alakası olmadığını belirten Gökçen "Çocukları AK Parti üyeleridirler. Hatta bir çocuğu mahalle başkanıdır. Bu baskının AK Parti ile bir alakası yoktur. Bu baskın şahsi yapılmış yanlış bir baskındır. Bu gibi baskın ve hareketleri kınıyorum. Bu olayın CHP ya da AK Partiyle bir alakası da yoktur." dedi.
Cumhurbaşkanı'na ve İçişleri Bakanına seslenen Gökçen, "Devlet doğuda dikkatli olmalıdır. Devletin içindeki FETÖ gibi yapılanmalara engel olsunlar. Ben bir AK Partili olarak tereddütteyim, bu yaşananlar AK Partiye de zarar veriyor. Bu baskın hakkında gerekenin yapılmasını istiyorum." ifadelerini kullandı.