10 Kasımda "Hayatı Edebiyatla Kuşatmak" temasıyla açılan, yurt içi ve yurt dışından 800 yayınevi ile sivil toplum kuruluşunun katıldığı, 300 farklı kültürel etkinliğe ev sahipliği yapacak olan 37. Uluslararası TÜYAP Kitap Fuarı'nda okuyucularıyla buluşan Yazar Sema Maraşlı, İLKHA’ya verdiği demeçte, Müslümanların kendi evlerinde İslam’ı yaşamadıklarını, İslam’ı yaşamaları halinde aile içerisinde sorun kalmayacağını söyledi.
Evliliklerin azalmasında hem kişilerden kaynaklı hem de kanunlardan kaynaklanan problemlerin olduğunu, bu sebeplerden dolayı evlilikler giderek azaldığını diyen Maraşlı, "Müslümanız ama ailenin içerisinde İslam'ı sadece abdest, namaz gibi algılıyoruz. Ailede İslam'ın emirleri uygulanmıyor. Çiftler ‘Evimizde İslam'ın kuralları geçerlim mi? Birbirimize davranırken islamın emrettiği şekilde hareket ediyor muyuz?’ diye düşünmüyorlar. Bunlar evliliklerin gidişatında ciddi birer etken. Hadis-i şerifler ve âlimlerin bize yol gösteriyor ama biz kendi nefsimizin peşine düşüp çağın illetlerinden, problemlerinden çok fazla etkileniyoruz. Doğal olarak çok fazla problem yaşanıyor. Evimizin içerisinde İslam’ı yaşasak problem kalmayacak." dedi.
"Biz, dini sadece ibadet bazında gördüğümüz için, ahlak ve iletişimde sıkıntılar yaşıyoruz"
Maraşlı, "Son dönemlerde insanların sosyal medyada çok fazla yer alması, okumanın azalması bu konuda büyük etken. Genel anlamda geçmişe dönüp baktığımızda annelerimizin, bizden önceki neslin de ailede İslami yaşantıyı, eşlerin birbirlerine karşı davranışlarda nasıl hareket edilmesi gerektiğine şahit olmadım. Bu, genel anlamda dini nasıl algıladığımızla ilgili bir durum. Biz, dini sadece ibadet bazında gördüğümüz için, ahlak ve iletişim anlamında sıkıntılar yaşıyoruz. İletişim okuyoruz ama okuduklarımızın çoğu İslami kaynak değil. Bunları da okuyalım ama neden elimizde çok güzel reçeteler varken kendi kaynaklarımızı kullanmıyoruz? Bu da ayrı bir problem, bunların tamamı birbirine bağlı şeyler. Zaten biz İslam’ı yaşanılacak hayat nizamı olarak kabul etsek bunu ailede de yaşarız. Ama biz İslam’ı bu şekilde algılamıyoruz. Bundan dolayı da çağın problemlerinden kadınlar da erkekler de etkileniyor." ifadelerini kullandı.
"Okullarda evlilikle ilgili dersler verilmeli"
Devletin okullarda evlilikle ilgili bilgiler verilmesi için çalışma başlatması gerektiğini belirten Maraşlı, şunları dile getirdi;
"Okullarda hem ahlak ve yaşantı anlamında, hem iletişim anlamında bilgi verilmesi gerekir. Milli eğitimin genel problemi ezbere dayalı eğitim sisteminin olmasıdır. Ezbercilikten vazgeçip hayatı yaşamak üzere eğitimlerin verilmesi lazım. Ortaokul ve liselerde evlilik eğitimleri verilebilir. Çünkü okullarda verilen derslere bakıldığında, öğrenciler sanki ilerde hiç evlenmeyeceklermiş gibi bir ders müfredatı var. Pek çok ülkede evliliğe hazırlık tarzında gençlere eğitimler veriliyor. Bunun milli eğitim tarafından uygulanması gerekiyor. Maddiyat sebebiyle evlenemeyen çok genç var. Bunun altında yatan sebepte evlilikte sanki her şeyin mükemmel olması, evin dayalı döşeli olması gerektiği algısı yatıyor. Hâlbuki insan ilk evlendiğinde iki odalı bir eve de sığabilir. Her şeyin lüks olmasına ya da eksiksiz olmasına gerek yok, İslam da bunu gerektiriyor. Biz toplumsal geleneklerin etkisinde kalıyoruz. Düğünde takılan takılar ya da evlilik öncesi yapılan borçlar evlilikleri olumsuz etkiliyor. Çünkü evlilikleri borç ödeyerek, kavga ederek geçiyor. Bunun gibi birçok etken evlilikleri olumsuz etkiliyor."
"Yürüklükte olan kanunlar evliliğe karşı"
Yaşanan sorunların önüne geçilmesi adına Hükümetin de muhakkak kanunlar çıkarması gerektiğine vurgu yapan Maraşlı, şu ifadelere yer verdi;
"Boşanmak istenen bir şey değil ama 9 sene boşanamayan çiftler var. En az 3 sene sürüyor ve bu sürede mutlaka ayrı kalmaları gerekiyor. Sürecin bu şekilde işlemesi ciddi anlamda sorun teşkil ediyor. İnsanlar bu sefer gizli nikâh kıyıyorlar, zinalar çoğalıyor. Devlet halkın problemlerini görüp ona göre davranması lazım. Süresiz nafaka yüzünden erkekler evlenmeye korkuyor. ‘Evlendikten sonra boşanırsam ömür boyu bir kadına maaş mı ödeyeceğim’ diye düşünüyor. Yürürlükte olan bütün kanunlar erkeğe evlenme diyor. Çünkü evlilik, erkeler için zulme dönüşmüş durumda. Yaşananların devlet tarafından görülmesi ve uygun olan kanunların devreye alınması gerekiyor."
"İslam, insan psikolojisine en uygun dindir"
En son yazdığı kitapla ilgili de konuşan Maraşlı,"Elhamdülillah kitaplardan çok güzel dönüşler geliyor. Kur’an-ı kerimi kaynak alarak İslam'ın emri aileye nasıl yansıması gerektiğini ve İslam'ın insan ruhuna, psikolojisine en uygun din olduğunu yazdım. 'Güçlü kadınlar neden mutlu değil!' İsimli son kitabımda feminizmin kadınların ruhuna nasıl sindiğini, güçlü sıfatının kadınlara yakıştırılarak onları erkeksileşme, erkekle çatışmaya götürme ve daha fazla yük yüklemeye ittiğine dikkat çektik. Her altın tabakta gelenin şifa olmayacağını, zehir olabileceğini de görmelerini istedim" şeklinde konuştu.
İLKHA