Günümüzde evliliklerin çok zorlaştırıldığını ve evlenmek isteyen gençlerin, düğün masraflarının makul ölçüleri aşması sebebiyle zorlandığını, hatta evlilikten uzak durduğunu belirten İlahiyatçı Mürşit Cevahir, evliliklerin kolaylaştırılması ve israftan kaçınılması çağrısında bulundu.
Dünyada da ahirette de huzura, mutluluğa, berekete ve cennete ulaştıran kıymetli bir başlangıç olan evliliğin kolaylaştırılmasının ehemmiyetine değinen Cevahir, zorlaştırılan evliliklerin Hazreti Muhammed'in sünnetine aykırı olduğunu söyledi.
Hazreti Muhammed'in döneminde evlenmek isteyenlerin çok rahat bir şekilde evlilik yapabildiğini ve yuva kurabildiklerini, ancak günümüzde ise çoğu gencin ekonomik sıkıntılardan, altın ve ev eşyalarının pahalılığından dolayı evlenemediğini veya düğününü geciktirdiğini belirten Cevahir, düğünlerde her iki tarafında birbirlerine kolaylık sağlaması gerektiğini belirtti.
Cevahir, Hazreti Muhammed'in kızı Hazreti Fatma ile amcasının oğlu Hazreti Ali'yi evlendirdiği zaman Hazreti Fatma'nın çeyizinin bir parça kadife, bir su tulumu ve içi güzel kokulu ızhır otuyla doldurulmuş bir yastıktan ibaret olduğunu hatırlatarak, düğünlerde israftan kaçınılması uyarısında bulundu.
Düğünlerin gösterişten uzak, sade, samimi ve mutedil bir şekilde yapılmasının Hazreti Muhammed'in sünneti olduğunu aktaran Cevahir, Hazreti Muhammed'in, "En bereketli nikâh, külfeti en az olanıdır." şeklindeki nebevi ilkesine göre hareket edilmesi gerektiğini kaydetti.
"Hazreti Muhammed evliliklerin kolaylaştırılmasını ümmetine emretmiştir"
Peygamber Efendimizin ve dinimizin kuralları uygulandığında evliliklerde sorunların olmayacağına dikkat çeken Cevahir, "Yüce dinimiz, öncelikle bekârların evlendirilmesini emrediyor. Rabbimiz, Nur Suresi 32'nci Ayet'te, 'İçinizden evli olmayanları, köle ve câriyeleriniz arasından da elverişli olanları evlendirin. Yoksulluk içinde iseler Allah lütfu ile onları ihtiyaçtan kurtarır. Allah'ın hazinesi geniştir, her şeyi bilmektedir.' diye buyuruyor. Peygamberimiz de (aleyhisselam) evliliklerin kolaylaştırılmasını ümmetine emretmiştir. Peygamber efendimiz, 'Evliliklerin masrafı, mehiri az olanı.' diye buyurmuş. Peygamber Efendimiz, (aleyhisselam) evlilikleri kolaylaştırmıştır. Zaten dinimizin kendisi kolaylıktır ve dinimiz zorlaştırmamayı emrediyor. Yine Peygamber Efendimiz, (aleyhisselam) 'Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.' diye buyuruyor. Dolayısıyla bunun içerisine evlilik de giriyor. Kolaylaştırmanın evliliklerde de olması gerekiyor." dedi.
"Günümüzde evlilikler zorlaştırılıyor"
Zorlaştırılan evliliklerin Hazreti Muhammed'in sünnetine aykırı olduğunu belirten Cevahir, "Peygamberimizin (aleyhisselam) zamanında yapılan evliliklere baktığımız zaman günümüzde bunun çok büyük bir masraf tutmadığını görürüz. Ancak toplumumuzda maalesef hem mehir istemede hem nişanların ve düğünlerin yapılmasında hem ev eşyasının alımında aileler birbirine çok büyük zorluklar çıkarıyorlar. Bu da Peygamber Efendimizin (aleyhisselam) sünnetine aykırıdır." ifadelerini kullandı.
"Evlilikte geç kalınmamalıdır"
Hazreti Muhammed'in gençlere evlenmeyi tavsiye ettiğini vurgulayan Cevahir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü evlilik; fıtratı, insanın iffetini, namusunu korur, kişinin zinaya ve kötü yollara düşmesini engeller. Yine Peygamber Efendimizin (aleyhisselam) hayatında evliliklerin çeşitlerine baktığımız zaman, evliliklerde sadece eşyaların az olması söz konusu olduğu gibi sadece imkanı olanların da bir düğün yemeği vermesi ve nikahı ilan etmesi gibi sünnetler söz konusudur. Ama bunu da yapamıyorsa zaten daha kolay olmuş oluyor. Ancak bugün Peygamber efendimizin (aleyhisselam) bu sünneti toplumumuzda çoğu ailelerde terk edilmiştir."
"Günümüzdeki evliliklerin israfa gittiğine müşahede edebiliriz"
Evliliklerde düğün masraflarının artırılmasının, hatta israfa varacak noktaya varmasının yanlış olduğunu belirten Cevahir, şöyle konuştu:
"Bundan dolayı gençler evlenemiyor. Asgari ücretle çalışan bir genç; neredeyse 40-50 yaşında ancak bu toplumun taleplerine cevap verebilir, oda verebilirse. Günümüzdeki evliliklerin israf boyutuna gittiğine rahatlıkla müşahede edebiliriz. Özellikle düğün salonlarında pahalı yerlerin tutulması konusunda aileler birbirlerine çok sıkıştırıyorlar. Bu şekilde yanlışlar yapılıyor. Bu konularda ailelerin dikkat etmesi gerekiyor. Kur'an ve sünnete uyduğumuz zaman evliliklerimiz hem daimi hem bereketli olur. Gerek mehir, gerek altınların alınması, gerek düğün salonlarının tutulması hususunda ve gerekse ev eşyalarının alınması hususunda karşı tarafa kolaylıklar sağlamalıyız."
"Gençler boşanmaktan korktuğu için evlenmiyor"
Konuşmasının devamında, Cevahir, "Aksi takdirde zaten görüyoruz evliliklerde Kur'an ve sünnete uyulmadığı için boşanmalar çok oluyor. Evlilikler sürekli olmuyor. Hem evlilikler zorlaştırılmış hem de insanlar çok basit sebeplerden dolayı boşanıyorlar. Boşanma da dinimizde doğru bir hareket değildir. Müslüman; ilk önce boşanmak için değil, evliliğini devam ettirmek için evlenir. Sünnet-i Seniyye üzerine bir hayat kurmak için evlenir. Bazıları da boşanmaktan korktuğu için evlenmiyor, bu da yanlıştır. Şu an günümüzde boşanmalardan korkularak evlenilmiyor, bu da yanlıştır. Çünkü biz zahiren hayırlı sebeplere başvurmakla mükellefiz. Evlilik yaparken Peygamberimizin (aleyhisselam) sünnetine uyarsak ve yine tercihlerimizi yaparken de Peygamber Efendimizin (aleyhisselam) talimatlarına uyarsak inşallah evliliklerimizde bereketli olur ve vatanına, milletine, dinine, devletine hizmet eden nesiller ortaya çıkar." şeklinde konuştu.
"Evlenecek olan gençlere düğün yardımı yapılmalıdır"
Evliliklerin kolaylaştırılması ve devletin de evlenecek olan gençlere düğün yardımı yapması gerektiğini belirten Cevahir, son olarak şunları söyledi:
"Mutlaka mahalli idarelerimiz ve devletimiz tarafından evliliklerin teşvik edilmesi lazım ve evliliklerin kolaylaştırılması gerekiyor. Özellikle mahalli idarelerimiz tarafından evlenecek gençlere gerek düğün salonu gerek nikâh salonları ve diğer konularda olsun, teşviklerin yapılması gerekiyor. Toplumdaki sivil toplum kuruluşları, kendi üyelerine bu konuyu taşımaları gerekiyor. Yani hepimiz beraber yaşıyoruz. Toplumda ne kadar huzur ve güven olursa o kadar mutlu oluruz, o kadar huzurlu yaşarız. Rabbimizin emirlerine ve yasaklarına riayet ederek yaşarız, diye düşünüyorum."
İLKHA