Biz bizi bildik bileli Suud saraylarında hep bir şeyler olur.
Faysal'ın öldürülmesinden tutunuz günümüze kadar çok dümenler döndü, nice esrarengiz olaylar gerçekleşti Suud sarayında. Krallar değişti, yerine geçecek veliahtlar değişti, bakan düzeyinde suikastlar yapıldı, birileri gitti, birileri geldi. Fakat bütün bu olup bitenler hep Suud hanedanı içerisinde gerçekleşti, hiç dışarı taşmadı. Bu anlamda Suuddan daha uzun süren bir faşizmi ne okuduk ne duyduk.
Bütün bu olup bitenlerde önceleri İngiltere'nin, daha sonra Amerika'nın etkisini dünyanın en aptal insanı bile bilmektedir.
Son kral Selman ve ondan daha yetkin konumdaki oğlu veliaht prens Muhammed bin Selman tarafından gerçekleştirilen saray içi operasyonda Trump'ın gulu gulu dansının bir gereği olduğu da herkesçe malum. Daha açıkçası ‘Ilımlı İslam'ın yürürlüğe konulmasıdır. Gülünç olan, bütün bu operasyonların Yemen'den Riyad'a fırlatılan bir füzeyle başlamasıdır.
Neyse, işin bizi ilgilendiren yönüne gelelim. Acaba yıllar yılı Suud sarayında bütün bunlar olup biterken Arabistan insanının söyleyeceği bir sözü yok mudur? Her defasında ülkelerinin tamamını, hatta bütün Arapların kaderini ilgilendiren şeyler cereyan ederken bu halkın niçin sesi duyulmaz?
Her bir operasyonun arka planında milyarlarca dolar ve milyonlarca varil petrol bulunurken Suud insanının yıllar yılı süren bu sessizliği, bu vurdumduymazlığı daha ne kadar sürecek acaba?
Ya Suud âlimlerinin kahredici sessizliğine ne demeli? Bu konuda ve her konuda halka ulemanın öncülük etmesi gerekmez mi?
Daha ilginç olan nedir biliyor musunuz? İslam dünyasında Tevhid üzerine en çok kitabın ve risalenin yazıldığı ülke Suudi Arabistan'dır. Adeta dünyaya petrolle birlikte Tevhid ihraç etmektedir. Bugün dünyanın neresinde Tevhid söz konusu ise mutlaka bir ucu varıp Suud'a, Suudlu alimlerin kitaplarına ve risalelerine dayanmaktadır.
Fakat bu nasıl bir Tevhid ise, içerisinde hiç zalimlerden, tağutlardan, ümmetin servetini yağmalayanlardan, ümmetin varını yoğunu Amerika'ya aktaranlardan söz edilmiyor.
Bu nasıl bir Tevhid ise, sadece türbelerle savaşılıyor, tarikatlarla savaşılıyor, bid'atçıdırlar diye ümmetle savaşılıyor.
Suudun bu Tevhid alimlerinin bir defacık olsun ne kendi zalim yöneticilerine, ne de dünya emperyalistlerine yüzlerini ekşittikleri görülmemiştir.
Şükürler olsun son zamanda İhvan'dan etkilenen bazı alimler yavaş yavaş seslerini yükseltiyorlar. Tabi şu anda onların hepsi ‘Ilımlı İslam' projesi gereği zindana atılmış durumda.
Şimdi biz artık Suud halkının sesini duymak istiyoruz.