Uzun zamandır şikayetlere konu olan "Faizsiz Konut Edindirme Sistemi" şirketlerinden birçoğunun 2 Temmuz’da Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun almış olduğu karar doğrultusunda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmesi kararı, evim mağdurlarının sayısını ikiye katladı.
Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesi Elâzığ Caddesi üzerindeki AK Parti İl Başkanlığı önünde bir araya gelen evim mağdurları basın açıklaması yaptı.
Yapılan basın açıklamasını Evim Mağdurları Platformu adına Hasan Çelebi okudu.
BDDK'nın almış olduğu tasfiye kararının her ne kadar mağduriyetleri engellemek için olsa da gelinen süreçte her geçen gün mağduriyetlerin büyüdüğünü söyleyen Çelebi, "2 Temmuz 2021 günü, 54 bin insanın tek bir düzenleme ile bütün alın terine ve helal lokmasına el konulduğu gün olarak tarihimizin sayfalarında yerini aldı. Tek bir imzayla binlerce insanın mağduriyetine sebep olan kadrolarınız bu haklı feryadı duymak zorundadır. Bu yapılan yanlış düzenlemenin hak kaybına sebep olduğu açıkça ortadayken bu durumu görmezden gelmeniz de bir o kadar manidardır." ifadelerini kullandı.
"Bizler; alın terimizin, helal lokmamızın ve birikimlerimizin iadesini talep ediyoruz"
TMSF ve BDDK halkı mağdur ettiğini belirten Çelebi, "Görev verdiğiniz TMSF ve BDDK milletin hakkını kapalı kasalarına kaldırdı, geri iade etmiyor. 54 bin insanın alın terini kendi keyfi uygulamalarıyla yok ediyor ve vatandaş lehine hiçbir iş yapmıyor. Sayın devlet büyükleri TMSF isimli kurum Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olarak insanların hak menfaatini korumak, birikim ve tasarruflarını garanti altına almak amacıyla kurulmuş ve yapılanmışken aylardır yaptıkları zulüm değildir de nedir?" dedi.
Çelebi, "TMSF hep bir sorun yumağı olarak karşımızda duruyorken şimdi de bu kurum, sorunun devlet yönetimi kaynaklı olduğunu söylemekten çekinmiyor. Bizler kimsenin tek bir kuruşunu istemiyor; alın terimizin, helal lokmamızın ve birikimlerimizin iadesini talep ediyoruz." şeklinde konuştu.
"Artık bekleyecek gücümüz, tahammül edecek sabrımız kalmadı"
Hükümete seslenen Çelebi, son olarak şunları söyledi:
"Bu memleket binlerce mülteciye kucak açan idarecilere sahipken bizlere, asıl yurttaşlarına neden bu kadar mesafeli olur? mağduriyetimizi çözecek olan devlet yönetimine kendi teşkilat merkezleri önünden ve 81 ilimizden tek nefesle sesleniyoruz: Bizler ne aldanan olmak istedik ne de aldatan olduk. Niyetimiz halisken ortada kaldık. Haklıyız, mağdur değilken mağdur edildik. Bizleri 'duymadık, görmedik, bilmiyoruz' diyerek yok sayamazsınız. Sorun sadece bizim sorunumuz değil, bir memleket meselesi olarak karşınızda duruyor. Artık ne bekleyecek gücümüz ne de tahammül edecek sabrımız kalmadı."