Cumhurbaşkanı'nın çağrıları sonucu, vatandaş dolar bozma kampanyasına büyük ilgi gösterdi. Yastık altındaki dolarlarını bozdu. Buna kimi resmi kuruluşlar da destek verdi ve bundan sonraki alışverişlerini TL üzerinden yapacaklarını belirttiler. Ekonomi yüksek kurulu toplandı ve bazı kararlar aldı. Dolara karşı bir mücadele verildi. Bu mücadele ilkin iyi karşılık buldu ve 3.580 seviyelerine kadar çıkan doları 3.385 seviyelerine kadar düşürdü. Ancak dolar daha sonra tekrar yükselerek 3.490 seviyelerine kadar çıktı.
Doların yükselişi şu an için 3.490 seviyelerinde durmuş ise verilen karşı mücadeleden kaynaklanıyor. Yükselmesi ise yeni anayasa tartışmaları ve en önemli sebep FED'in faiz artırma kararı beklentisidir.
FED kimdir neyin nesidir diye sokağa çıkıp vatandaşa sorsanız on kişiden sekizi doğru cevap vermez. Ancak ne yazık ki vatandaş FED'i tanımasa da FED'in verdiği kararlar bizi etkiliyor. Piyasamızı belirliyor. Neredeyse sokaktaki her vatandaş FED'İn vereceği kararlardan etkileniyor. Hatta her bir ülke kendi ekonomik şartlarına göre olumlu ya da olumsuz bir şekilde verilecek kararlardan etkileniyor.
15-16 Aralık tarihlerinde FED'in federal açık piyasa toplantısı yapılacak. Aylardır gündemde olan ve piyasaları meşgul eden faiz artırıp artırmama kararı açıklanacak. Bu toplantıda faiz artırımına gidileceğine neredeyse kesin gözü ile bakılıyor.
Bu kararı piyasa oyuncular hevesle bekliyor. Çünkü faizin artması demek getirilerinin artması demektir. Bu da dolara olan talebi artırıyor. Talep artınca doların değeri de artıyor.
FED nasıl olsa eninde sonunda faiz artıracak diye düşünen piyasa oyuncuları yaz aylarından itibaren ellerindeki diğer ülke hisse senedi, bonosu ya da para birimini satarak dolar ve dolara endeksli ürünlerden aldılar. Bu eğilim neredeyse tüm para birimlerine değer kaybı olarak yansıdı. Mesela Türk Lirası kendi iç ve sıkıntılarımızla beraber, FED etkisi ile son bir yılda yüzde 25 değer kaybetti. Türkiye ile benzer diğer ülkelerde de durum aynı.
Son 1 yıldır ellerinde ne var ne yok satıp dolar alan ve bu arada doların diğer para birimleri karşısından yükselişini bekleyen piyasa oyuncuları faiz artırımının hemen ardından ellerindeki dolarları satarak kâğıt üzerindeki karlarını ceplerine koymak isteyecek. Bu durumda da beklenti sayesinde yoğun alım talebiyle karşılaşan dolarda satışlar başlayacak ve bu da ilk etapta dolar fiyatını aşağıya çekecek.
İlk etapta TL değerinde yüzde 10 gibi bir artış olabilir. Bu da doların 2.85 seviyesine kadar hızla inmesi anlamına geliyor.
Eğer Türkiye'nin mevcut durumunda bir değişiklik olmazsa dolar kuru yine aynı hızla eski seviyelerine çıkabilir. Buna karşılık eğer hükümet iyi tedbirler alırsa, dolar kuru bu seviyelerde korunabilir. Hatta belki daha aşağı seviyelere bile çekilebilir. Bunun için hükümetin alacağı tedbirler önemlidir.
Büyük olumsuzluklar ile beraber yaşıyoruz. Suriye'deki savaş başta Suriye sınırındaki il ve ilçeleri ve tüm Türkiye'yi etkiledi. PKK sorunu, hala metropol kentte bombalar patlatılıyor ve onlarca şehit ve yüzün üstünde yaralı… FETÖ problemi… Avrupa'nın ideolojik savaşı ve benzeri olumsuzluklar içerisinde mücadele etmek zor olsa da Allah ile daha da bağları sıkılaştırmak. Ekonomik alanda verilen mücadele ile beraber ahlaki yozlaşmaya karşı da mücadele etmek önemlidir.
Yurt yangını ve olaylar… Bunda da bir bit yeniği var ama en iyisini Allah bilir. Allah bizi hakka yönelenlerden eylesin ve zalimlerin şerrinden korusun. Âmin.