Fena Beka meselesi

Mehmet GÖKTAŞ

Gündemin birinci sırasına oturan “beka” meselesini iyi anlayabilmemiz için bekanın tam zıddı olan “fena” kelimesiyle birlikte ele almanın faydalı olacağını düşünüyorum.

Beka, ebediyet, sonsuzluk demektir. Bildiğiniz gibi Rabbimizin isimleri den biri de Bâkî'dir. Mezar taşlarının çoğunda “Hüvel Bâkî” yazılı olduğunu görmüşsünüzdür. Baki olan O'dur, fani olan biziz demektir.

Fena kelimesinden türeyen fani'yi gerçek anlamında daha çok kullanırız. Bireyler olarak mezarda da olsa baki olmadığımızı, fani olduğumuzu itiraf ederiz.

Fakat insan oģlu olarak her ne kadar faniliğimizi kabullensek de soyumuzu sürdürmek yoluyla bir taraftan da beka'ya, bakiliğe oynarız.

Hele iş kabilemize, ırkımıza, devletimize geldiğinde bunu açıkça dillendirmekten öte en büyük ideal olarak görürüz; Kıyamete kadar, dünyanın sonuna kadar var olmak...

Peki bu mümkün müdür? Olabilir veya olmayabilir. Allah'ın (cc) elinde olan bir şeydir.

Geriye dönüp baktığımızda bilinen tarihten bugüne kadar varlığını sürdüren toplumlar olduğu gibi tarihe karışmış, bitip gitmiş toplumlar da vardır.

Anladığımız kadarıyla kıyamet gününe kadar sürüp gidecek milletler olacak. Rabbimiz Yahudilerden ve Hıristiyanlardan bahsederken; “Kıyamet gününe kadar sürmek üzere aralarına kin ve düşmanlık yerleştirdik...” buyuruyor.

Buradan şunu da anlıyoruz ki kıyamet gününe kadar varlığını sürdürmek o kadar övünülecek bir şey değilmiş. Olabilir, rezil, rüsva ve zillet içerisinde yaşamaya yaşamak derseniz.

Fakat Rabbimizin kanunlarından biz bir şey daha anlıyoruz: Tarih sahnesinden silinip giden, kökü kesilen, helâk edilen toplumların hepsi de güçlü ve kuvvetli olmalarına rağmen, zenginliklerine rağmen yok olup gitmişlerdir. Birçok ayette onlardan bahsedilirken “Sizden daha güçlü, sayıca sizden daha çok, yeryüzümü sizden daha çok mamur eden...” diye bahsedilir.

Fakat yok edilen o milletlerden bahsedilirken hiç birisi için; “Sizden daha erdemli, sizden daha faziletli, sizden daha adaletli, sizden daha muttaki, sizden daha çok ilim ve irfan sahibi idiler...” denmez.

Demek ki hiç değilse bu dünyanın sonuna kadar olsun baki kalabilmemiz için birilerimizin zannettiği gibi askeri anlamda güçlü, hazineleri dolu, teknolojik anlamda üstün olmak değil, başta adalet ve insaniyet gibi değerlerle donanmış olmamız gerekir.

Türkiye'nin beka sorununu gündem yapanların olaya bir de bu açıdan bakmaları gerekmez mi?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.