28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi, Diyarbakır’daki yerel ve ulusal basın temsilcileriyle bir araya geldi. Programda konuşan inisiyatif sözcüsü Avukat Mirhan Özbekli, müvekkillerine yönelik hukuk skandallarını anlattı.
Türkiye kamuoyunda son zamanlarda paralel yapının yanlış uygulamalar sonucu ciddi mağduriyetlerin yaşandığını belirten inisiyatifi sözcüsü Avukat Mirhan Özbekli, 15 Temmuz’da yapılan darbe girişiminden sonra bu mağduriyetlerin daha da belirginleştiği ifade etti.
Özbekli, 1990’dan 2002 yılına kadar Türkiye’de her gözaltına alma işlemlerinde işkence veya kötü muamelenin söz konusu olduğunu belirterek, Kürt nüfusunun yoğunlukta olduğu bölgelerde bu durumun daha da arttığını dile getirdi.
Emniyet teşkilatlarında 1990’lı yıllardan bu yana paralel yapı bağlantıların olduğunu ve bunlar eliyle insanlara işkenceler yapıldığını söyleyen Avukat Özbekli, 2003 tarihinden sonra özellikle TEM şubelerinde bu yapılanmaların kümelendiğine dikkat çekti.
Hakim ve Savcıların yüzde 70’den fazlasının bu yapıyla doğrudan ilişkili olduğunu da belirten Özbekli, “Kanun Hükmünde Kararname ile açığa alınan hakim ve savcıların listesine baktığımızda tablo ortada. Bu iki yapının Türkiye’nin kendilerine uygun, çizdikleri çerçevede olmasını istediler. Kendilerine muhalefet edenleri mağdur etme yoluna gittiler. Bugüne kadar mağduriyetlerin giderilmesi noktasında adım atılmadı.” diyerek Sivas, Hizbuttahrir, Hizbullah, İBDA-C, Tahşiye dosyalarında ve buna benzer birkaç grubun dosyalarında mağduriyetlerin sürdüğünü belirtti.
FETÖ’nün yargı ayağının hukuk skandallarına örnekler veren Avukan Özbekli, şöyle konuştu: “2002 tarihinde Batman’da yapılan bir operasyonda paralel yapı tarafından konulan bir belge var. İbrahim Görceğiz ve arkadaşları dosyası. Diyarbakır 2 no’lu Devlet Güvenlik Mahkemesinde görüldü. Bütün sanıklar, OHAL olmamasına rağmen Batman’da gözaltına alındı ve ağır işkencelere maruz kaldılar. Sonra Diyarbakır’daki hadise ile ilişkilendirilerek, bu şehre getirildiler. Dosyalarına bir belge sundular, bu belgeyi operasyonların yapıldığı evde ele geçirildiğini belirttiler. İbrahim Hoca diye birinin Kürtçe ismi yazılmıştı güya. Ancak, belgeyi Kürtçe bilmeyen biri yazmış olsa gerek ki, bazı kelimeleri yazarken Türkçe yazmıştı. Suçları Batman emniyet teşkilatları hakkında bilgi toplama suçu işlendiği belirtiliyor. Ancak gel gör ki, Başkan, bir üye ve savcının kendisi dahil açığa alındı. Elimde bunlarla ilgili bilgi dahi var.”
Batman’da 1998 yılında sabah işine giderken, yasadışı yollarla gözaltına alınıp ardından katledilen Cevzet Soysal’ı hatırlatan Avukat Özbekli, konunun Batman İl Emniyet Müdürlüğünde İstihbarat Şubesinde çalışan ve ardından emekli olan Sabri Uzun’un kitabın da geçtiğini ifade etti.
Özbekli, “Kitapta yasadışı yollarla bir gruba yönelik operasyonun yapıldığını ve oluşturulan dosyaya emniyet yetkilileri tarafından hazırlanan belgenin konulduğu yazılıyor. Akabinde 15 Temmuz darbe girişiminde sonra siyasi iktidar Ankara delilleri oluşturma açısından Batman Cumhuriyet Başsavcısına yazı yazdı. Biz daha önce gerek Adalet Bakanlığına, gerekse diğer yetkili kurumlara konu ile ilgili müracaatta bulunmuştuk.” dedi.
“3 Abdullah’tan bahsediliyor, siz Hangi Abdullah’a ceza kestiniz?”
Abdullah Becerikli isimli müvekkilinin görülen davasındaki ilginçliklere değinen Özbekli, “Bingöl nüfusuna kayıtlı Abdullah Becerikli, gözaltına alındı. 2 no’lu Devlet Güvenlik Mahkemesinin devamı olan 5’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Katıldığım ilk celsede tahliye oldu, ikinci celsede de ceza aldı. Dosya’da 3 Abdullah’tan bahsediliyor. Halid’in kardeşi Abdullah, Elektrikçi Abdullah, Bir de Maliye’de çalışan Abdullah’tan bahsediliyordu. Karar çıktı, örgüt üyeliğinden ceza aldı. Mahkeme başkanına dedim ki, ‘Tamam ceza verdiniz de siz hangi Abdullah’a ceza verdiniz?’ Bana, ‘Arkadaşlar böyle takdir etti. Başka bir Abdullah’ı dosyaya koyarsak 4 yıl yatar. Böylece 2 yıl karda.’ diye cevapladı. Maalesef bu coğrafyada buna benzer çok dava ve dosya var.” şeklinde konuştu.
“Cumhurbaşkanının konuşmasının altı doldurulursa, yaşanılan mağduriyetler giderilebilir”
Bir basın mensubunun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Ne yazık ki 5 yıl, 10 yıl, 15 yıl hapishanelerde çürüyen vatandaşlarımız var. Bunlar oldu. Şimdi bunların düzeltilme fırsatını yakaladık.” sözlerini hatırlatmasını üzerine Özbekli şu değerlendirmede bulundu:
“Cumhurbaşkanının konuşmasının altı doldurulursa, muhakkak Türkiye’nin özellikle geçmişte yaşanılan mağduriyetlerin giderilebileceği kanaatindeyim. Türkiye’de herkes bu mağduriyetlerin yaşandığı konusunda hemfikir. Ama bunu konuşmak dile getirmek yetmiyor. Bu konudaki mağduriyetler giderilemeyecekse bu konuşma üzgünüm ama bir şey ifade etmeyecek. Bu mağduriyetlerin giderilmesi yönünde bir formülün bulunması lazımdır. Yeniden yargılamanın önü açılmalı. Açılacaksa da bu gözaltı süreçlerinin nasıl yaşandığı ortaya konulmadıkça yeniden yargılamayla bu sorunların, problemlerin, mağduriyetlerin giderilebileceği yönünde bende bir kanaat oluşmuyor.”
İLKHA