90’lardan günümüze çeşitli komplo ve kumpaslarla cezaevine konulan İslami kimlikli mahkûmların ailelerinin bir araya gelerek oluşturduğu "28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi" Özgür-Der Batman Şubesini ziyaret etti.
Aileleri, Özgür-Der Batman Şube Başkanı Ramazan Çelikalp, Özgür-Der Yönetim Kurul Üyesi Mehmet Şat ve dernek üyeleri karşılandı. FETÖ mağduru aileler, yaşadıkları hukuksuzluğu ve mağduriyeti anlatarak destek talebinde bulundu.
FETÖ/PDY’nin polis ve yargı ayağı tarafından kurulan komplo ve kumpaslar sonucu cezaevine konulan İslami kimlikli mahkûmların artık görülmesi gerektiğini belirten mağdur ailelerin sözcüsü Hüseyin Olam, "28 Şubat ve FETÖ mağduru tutukluların aileleri olarak STK’ları ziyaret ediyoruz. FETÖ yapısının uzun yıllardır yerleştiği ve elde ettiği devletin imkânlarıyla kendisine ayak bağı olarak telaki ettiği özellikle İslami yapıları bertaraf etmek için akla hayale gelmeyecek kumpaslar kurdular. Geçmişte JİTEM ve Ergenekon gibi yapılanmaların mağduru olduk. Ardından FETÖ’nün bölgemizde İslami yapılara karşı giriştiği hukuksuz işlemler vardı. İnsanları kaçırdılar hatta cinayet işlediler. Bunun en bariz örneği de Batman’da Cevzet Soysal cinayetidir." dedi.
"FETÖ'nün gerçek yüzü 15 Temmuz’dan sonra ortaya çıktı"
Özgür-Der olarak İslami Hareket adı altında kendilerinin de çok sayıda FETÖ mağduru tutuklularının olduğunu söyleyen Mehmet Şat ise şunları söyledi:
"Tutuklularımız ortalama 22-24 yıldır içeridedir. Kardeşim yakalandığı zaman ben de yakalandım ve tutuklandım. Bana işkence yapan polisler; niye Fethullah Gülen Hoca efendinin cemaatine girmediğimi, niye ona müntesip olmadığımı ve onun neyini beğenmediğimi bana defalarca sordular. O dönemde de bizi tutuklayan, bizi sorguya çeken ve bizden memnun olmayanlar Fethullah Gülen’e mensup polisler olduğunu, bize ceza veren hakim ve savcıların gene FETÖ örgütüne mensup olduklarını söylemeye çalıştık fakat ne yazık ki o dönemde kendilerini çok iyi kamufle eden bir yapı görünümdeydiler. Onların gerçek yüzlerinin ortaya çıkması 15 Temmuz vahşetleriyle ancak anlaşılabildi."
FETÖ aleyhine yazı yazan, kitap hazırlayan ve basında konuşmalar yapan birçok insanın faili meçhul cinayetlerle ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Şat, "Bu kaybolan insanların da niye bulunmadıklarını da anlıyoruz. Çünkü polis onlardan, yargı onlardan ve istihbarat onlardandı. Dolayısıyla işledikleri hiçbir faili meçhul cinayetler bugüne kadar aydınlanamadı. İnşallah geriye dönük aydınlanmayan birçok faili meçhul cinayetler bu şekilde belki aydınlanmış olur." diye konuştu.
"İçerideki Müslüman tutuklulara çok duyarsız kalındı"
Yaklaşık 20-25 yıldır büyük mağduriyet yaşayan İslami kesim için Türkiye kamuoyunun sessiz kaldığını ifade eden Şat, "İçerideki Müslüman tutuklulara çok duyarsız kalındı, çok ilgisiz kalındı. Bugüne kadar içerideki Müslümanların yakınları ve çevreleri dışında bunu gündeme getiren, bunu konuşan, bunun ıstırabını çeken ne yazık ki kimse olmadı. 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’nün gerçek yüzünün ortaya çıkmasıyla Allah’ın izniyle artık bugüne kadar hükümeti de yıkmaya çalışan, halkın üzerine bombalar yağdıran, kendisine rakip olarak gördüğü bütün rakipleri bertaraf etmek için her türlü kumpası, tuzağı kuran bu örgüt ayan beyan ortaya çıktı." dedi.
FETÖ'nün kendisine rakip olarak gördüğü tüm İslami camia ve Müslümanlara her türlü komplo ve kumpası kurduğunu belirten Şat, sözlerinin devamında şöyle dedi: "Bugün bu ayan beyan ortadadır. Hükümete çağrımız; bu oluşan mağduriyeti artık hükümetinde bir an önce gidermesidir. Üzerine düşeni yapmasıdır. Artık bu zulümler bitsin. İçerdekilerle beraber dışarıdakiler de aynı sıkıntıları yaşıyor."
Cezaevlerinde tutuklular bulunduğu müddetçe kendileri için 28 Şubat'ın bitmeyeceğini belirten Şat, "Herkes 28 Şubat’ın etkileri silindi diyor ama bizim açıdan 28 Şubat halen devam ediyor. İçerde tutuklularımız kaldığı müddetçe 28 Şubat'ımız devam edecek. Dolayısıyla hükümetten beklentimiz; 28 Şubat'ın son mağdurları olan içerideki tutuklulara bir çözüm bularak, 28 Şubat’ı tarihin çöplüğüne atmasıdır." diye belirtti.
"Bu konuda ailelerin girişimlerini çok haklı buluyoruz"
Ziyarette hazır bulunan AK Parti Genel Merkezi İnsan Hakları Birimi Başkan Yardımcısı Murat Çiçek ise 28 Şubat ve FETÖ kumpaslarının mağdurları olan tutuklu ve hükümlü ailelerin sorunlarını öteden beri bildiklerini dile getirerek şöyle konuştu:
"Bu konuda da bir girişim kuruldu. Aileler haklı olarak tutsak ve hükümlülere ilişkin taleplerini dile getiriyorlar. FETÖ örgütü yıllarca emniyet istihbarat, terörle mücadele, savcılık ve hâkimlik yani emniyet ve yargı net örgü çerçevesinde birçok toplumsal kesime karşı kumpas davaları yürüttü. 17 ve 25 Aralık girişimlerinin ardından gelen 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası ise yargı ve emniyet alanında FETÖ’ye ilişkin tutuklamalarda gösterdi ki bu tür hainlerin geçmişte yaptıkları girişimlerinin ve kumpas davalarının hesabının tek tek sorulması gerekiyor."
Bu konuda ailelerin girişimlerini çok anlamlı bulduklarını söyleyen Çiçek, "Bizlerde AK Parti Genel Merkezi İnsan Hakları Birimi olarak ailelerimizin bu taleplerine karşı duyarlıyız ve gerekli çalışmaları yaptıktan sonra bu kumpas davalarının mağduru olan İslami kesimdeki bütün camialardaki mağdurların, tutukluların ve hükümlülerin sorunlarına çözüm bulunması noktasında elimizden gelen bütün çabayı sarf edeceğiz. Umut ediyorum ki en kısa zamanda bir netice alırız ve bu mağduriyetler de bir an önce sona erer." diye konuştu.
İLKHA