İslami hizmetlerinden dolayı PKK ve FETÖ tarafından hedef haline getirildiklerini belirten Yusufi mahkumların aileleri, yaşadıkları mağduriyetleri anlatmaya devam ediyor.
28 Şubat ve FETÖ Mağduru Mahkûmlar Aileleri İnisiyatifi olarak başlattıkları ziyaretler kapsamında HÜDA PAR Van İl Başkanlığını ziyaret eden mağdur aileler, 28 Şubat süreci ve sonrasında FETÖ’cü yapılanma tarafından oluşturulan kumpaslarla mağdur edildiklerini belirterek yıllardır devam eden mağduriyetlerinin bir an önce son bulmasını istediklerini dile getirdiler.
HÜDA PAR Van İl Başkanlığını ziyaretlerinde Yusufi mahkumların ailelerini, HÜDA PAR GİK üyesi M. Mehdi Oğuz ve HÜDA PAR Van İl Başkanı Av. Rasim Saygın karşıladı.
Mağdur aileleri tek tek dinleyen Oğuz, daha sonra yaptığı açıklamada, “Bu zulümler sadece 28 Şubat dönemine has zulümler değildir. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana adalet mekanizması, yargı sürekli olarak mazlumlar üzerinde bir kılıç olarak kullanılmış, mazlumların sesinin kıstırtılması, cezalandırılması için bir tür silah olarak kullanılmıştır. Cumhuriyet tarihinde yapılan siyasi yargılanmaların hiçbiri bağımsız bir yargı tarafından yapılmadı. Tamamı sistemin güdümünde, sistemin istediği şekilde karar veren mahkemeler olduğuna maalesef şahit oluyoruz.” dedi.
“Yıllardır haykırdığımız birçok hakikat gün yüzüne çıktı”
FETÖ’nün zulümlerini yıllar önce dile getirdiklerini anımsatan Oğuz, söyledikleri hakikatlerin, 15 Temmuz ABD destekli darbe girişimi sonrası apaçık ortaya çıktığını söyledi.
Oğuz, “15 Temmuz darbe girişiminden sonra bizim yıllardır haykırdığımız birçok hakikat gün yüzüne çıktı. Biz, daha önceleri de çeşitli siyasi partilere giderek bu konudaki taleplerimizi dile getirdik. Meclise kadar gittik ve yapılan zulümleri o dönemin iktidar partisine, hükümette ilettik. Ancak bunlar dikkatte alınmadı. Zulümlere adeta göz yumuldu. Artık bundan sonra hükümet ‘biz bilmiyoruz, haberimiz yoktu’ deme lüksüne sahip değil. Her şey tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmış durumdadır. Geçmişte söylediğimiz bütün hakikatler bugün bütün gerçekliğiyle ortadır.” diye konuştu.
“FETÖ’den tutuklanan hâkimlerin vermiş oldukları kararlar artık şüphelidir”
İslami hassasiyetlerinden dolayı kumpaslar yoluyla mağdur edilen Yusufi Mahkûmların cezalarına ilişkin verilen karalarda imzası olan hâkim ve savcıların büyük bir çoğunluğunun bugün bir terör örgütü mensubu olmak suçuyla cezaevlerine atıldığını belirten Oğuz sözlerine şöyle devam etti:
“FETÖ’cü birçok hâkim ve savcının tutuklandıklarını, haklarında soruşturma açıldığını ve büyük bir kısmının da meslekten ihraç edildiğini görüyoruz. Bu da şu demektir; bunların vermiş oldukları bu karar artık şüphelidir. Kesinlikle adil kararlar değildir. Dolayısıyla, gerçek adaleti tesis etmek istiyorsanız, bu örgütün yaşattığı mağduriyetleri gidermek ve işlenen hukuk cinayetlerini ortadan kaldırmak için yaşatılan adaletsizliğe bir son verin. Bu hukuksuzlukların telafi edilmemesinin başka da bir çıkış yolu yoktur.” şeklinde konuştu.
“Artık bu mağduriyete bir el atılması gerekiyor”
Ziyarette 28 Şubat ve FETÖ Mağduru Mahkûm Aileleri İnisiyatifi adına konuşan Ahmet Taş, 34 bayramdır çocuklarından ayrı bir şekilde acı bayramlar yaşamak zorunda bırakıldıklarını, kendilerine bu zulmü reva görenleri her zaman olduğu gibi bu günde Allah’a havale ettiklerini belirterek, “17 yıldır analarımız ağlıyor, çocuğu olanın çocuğu, eşi olanın eşi, kardeşi olanın kardeşi ağlıyor. Artık bu mağduriyete bir son verilmesi gerekmez mi? Hele ki bu FETÖ’nün darbe girişiminden sonra bu zulümlere bir el atılmaz ise demek ki bu İslami camialardan dolayı yatan insanlar unutulmuş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Biz devlet yetkililerinden herhangi bir af istemiyoruz. Biz diyoruz ki; siz bireysel başvurularla kimleri yararlandırdınızsa Yusufi mahkûmları da aynı şekilde faydalandırın. İslami dava mahkûmlarını yeniden yargılayın ki FETÖ’nün zulmünden bizleri de kurtarın. Bizim dosyalar ile ilgilenen 4 hâkimin 4’üde de cezaevindedir. Bu kişilerin isimleri de bende. Bu yüzden ben mağduriyet dilekçemi de yazdım.” şeklinde konuştu. (Yılmaz Sönmez-İLKHA)