Cuma günü karar duruşamamız vardı. 2008 yılında FETO'nun bir operasyonu ile gözaltına alındık. Bizimle alakası olmayan adli bir olaya FETO mahareti bir kumpasla bizi de dahil ettiler. Toplamda 45 kişi gözaltına alındı. Bunlardan dokuz kişi tutuklandı. Ben de dahil olmak üzere altı ay sonra ilk mahkemede bırakıldık.
Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına benim de aralarında bulunduğum 23 kişiye toplam 205 yıl hapis cezası verildi.
Daha sonra bu cezalar Yargıtay'a gönderildi. Mahkeme yargıtayda devam etti. Yargıtay da FETO'nun elinde o da cezayı bastı. Ama usül yönünden bir hatadan dolayı dosya bozuldu. Tekrar Adana'ya gönderildi. Adana bir daha onaylayıp gönderdi. Yargıtay da ha bugün ha yarın onanacak diye beklerken hükümete önce 17 sonra 25 Aralık operasyonu oldu.
Biz bağıra bağıra FETÖ'nün kumpaslarını zulümlerini anlatırken hükümet kulaklarını bize tıkamış, onlara ise açarak hükmünü veiyordu. Basın açıklamaları ve ikili görüşmelerimizde yapılan zulümleri anlatıyoruz ama kimseyi inandıramıyoruz. Ama iğnenin ucu kendilerine dokununca bu sefer onlara karşı bir operasyon başlatıldı. Ama atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmişti. Devlet içeriden ele geçirilmişti.
En son 15 Temmuz darbesi ile bunlar son hamlelerini yaptılar. Elhamdulillah halkımızın direnişi ile darbeye darbe yapıldı. Ondan sonra bu sinsi tehlikenin farkın avarıldı ve etkin bir mücadeleye girişildi.
İşte bizim 2008 de kurban olarak seçildiğimiz bu kumpası öyle bir tasarlamışlardı ki içinden kurtulman mümkün değildi. Düşününüz, sizi almaya gelen kolluk kuvvetleri, onlara emir veren emniyet müdürü, savcı, çıktığın mahkemedeki hakim ve en son seni savunmak için çağırdığın baro avukatı hepisi FETO'cu.
İşte biz böyle bir kumpasın içindeydik. Derdimizi kimseye anlatamıyorduk. Duyan da inanmıyordu zaten!
Şimdi yıl olmuş 2018. Dava aynı dava. Suçlamalar da hala aynı. Yargılanmam devam ediyor. Kendi yok ama suçlayıcı zihniyeti dosyada hala yakanı tutmaya devam ediyor. Dosyaları ile yargılanıyorsun. Suçlamaları ile mahkeme kuruluyor. Zulmü hala devam ediyor. Allah'tan hakim ve savcılar değişmiş de paçayı kurtarıyorsun. Yoksa FETO'nun açtığı dosyadan tekrar ceza alıp içeri girmen her an sözkonusu. Şu garabete bakar mısın?
Artık bu ayıba bir son verin. Madem FTO terörö örgütü. Madem üyeleri örgüt üyesi. Devletin mahkeme salonlarını kullanarak FETO adına yaptıkları yargılamaları geçersiz sayın. O zaman bu üyelerin devletin adını kullanarak bize yaşattıkları amğduriyetlere bir son verin. Dosyalarını tekrar ele alın. Yaptıkları zulümleri giderin.
2008 de açtıkları kumpası 2018'e kadar devam ediyorsa olan bana olıuyor. O davadaki bütün devlet erkanı terörist diye içeri atılıyorsa o zaman beni niye daha yargılıyorsun? Bu yargılama sonucu içeri atılanların mağduriyetini niye gidermiyorsun? En azından yeniden yargılanma imkanı niye tanımıyorsun?
Feto varken ceza aldığımız dosyadan feto gidince beraat alıyorsak burada bana yapılmış büyük bir haksızlık var demektir. Feto tarafından memuriyetim elimden alınmış, işten atılmış, topluma terörist diye tanıtılmış, perişan olmuşsun. Bütün bunların üstüne bir de beraatimi almışken bile hala aynı muameleye tabi tutuluyorum. Memuriyetime iade edilmiyorum. Ediliyorum bu sefer güvenlik soruşturması geçiriyorum. Soruşturma neticesinde terör örgütünden yargılandığım çikıyor. Bu sefer terör örgütünden yargılandığım için hakkım elimden alınıyor. Çık bakalım işin içinden çıkabilirsen!!!!!
Artık bu mağduriyetlere bir son verilsin. Devlet kendi vatandaşını fetonun suçlamaları ile yergılamaktan vaz geçsin. Yeni bir sayfa açsın. 15 Temmuz öncesi ve sonrası olarak yeniden bir devlet zihni oluştursun. Kimi yerde Ergenekoncuların, Kemalizmin, Fetöizmin oluşturduğu devlet zihnini bu virüslerden temizlesin. Vatandaşa artık onların suçlamaları ile gitmesin.
Bu halk Fetoya, Ergenekona bir darbe yaptıysa, devlet de onun devlet içinde oluşturduğu devlet hafızasına bir darbe yapsın.
Artık vatandaşlarını onların gözüyle ve zihin kodları ile yargılamaktan vazgeçsin. O kadar kirli
bir zihin ki bu, birisinden 205 yıl ceza alıyorsun. Diğerinde ise suçsuzsun beraat alıyorsun. Fark bu kadar vahim!