Hani ilk zamanlar bu camiayı alttan yukarıya doğru; İbadet, Ticaret ve İhanet diye üç tabakaya ayırmıştık ya, anlaşılan o ki ülkenin geri kalanını da Fetö açısından tasnif etmemiz gerekiyor:
İlk başta aldanıp daha sonra uyananlar, başından beri hiç aldanmayanlar, daha hala anlamayanlar vs. İslami kesimleri genel olarak Fetö açısından bu şekilde tasnif edebiliriz.
Elbette Tevhidî çizgiye mensup İslami kesim bakış açılarında hiç bir zikzak yapmadan sahih duruşlarını başından sonuna kadar değiştirmemişlerdir.
Fakat bir de Fetö'ye ta baştan beri karşı durup mücadele ettiklerini söyleyen sol ve Kemalist beyefendiler var. Bunlar ikide bir çıkıp bununla öğünüyorlar, başta iktidar çevreleri olmak üzere fetö'yü geç anladıklarını baş kakıncı yapıyorlar; “siz onlarla iç içeyken, onlara her türlü imkanı verirken biz karşı çıkıyor, sizi uyarıyorduk...” diyorlar. Bu beyefendilere diyoruz ki; Siz İslami camialardan hangisine karşı çıkmamıştınız ki? İslam adına faaliyet yürüten hangi derneğe, hangi vâkıfa, hangi sivil toplum kuruluşuna savaş açmamıştınız ki?
Hatta Fetö'ye karşı çıkarken ‘bunların böyle Ilımlı İslam dediğine bakmayın bir gün Türkiye'ye şeriat getirecekler' diye karşı çıkıyordunuz. İslam düşmanlığı sizin en bariz özelliğiniz, alamet-i farikanız idi. Tevhidî düşünceye mensup olan bizler birçok konuda onlarla ayrı düşsek de size karşı onları savunduğumuz bile oluyordu, biz bugün bile bundan pişmanlık duymuyoruz. Çünkü sizin hedefiniz sadece ve sadece İslam'dı. Bugün de aynen devam ediyorsunuz.
Sizin Fetö'ye karşı çıkışınız Amerika ile, CİA ile bağlantılı ve darbe peşinde olduklarından dolayı değildi.
Hatta Fetö'nün bu yüzü ortaya çıktığında düşmanlıktan vazgeçtiniz ve biraz açıktan biraz gizliden desteklemeye bile başladınız.
Geçmişte Fetö'yü çok iyi tanıdığıyla caka yapıp duranların bugün bulundukları çizgi önemlidir.
Daha da önemlisi; Fetö'nün Türkiye için ön gördüğü, tahayyül ettiği yer ile bu beyefendilerin tahayyül ettikleri yerin hiç de farklı olmadığını rahatlıkla görebilirsiniz.