Filistin'de Coronavirus süreci ve son durum hakkında İLKHA'ya önemli açıklamalarda bulunan Filistin Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, işgal rejiminin süreçten yararlanarak Batı Şeria'nın bazı bölgelerini veya tamamını ilhak etmek istediğini belirterek tepki gösterdi.
"Filistin olarak dünyanın bir parçasıyız ve bu salgından etkilendik"
Tüm Müslümanların mübarek Ramazan'ını kutlayarak konuşmaya başlayan Dr. Faed Mustafa, "Filistin olarak biz de dünyanın bir parçasıyız ve bu salgından kesinlikle etkilendik. Çok şükür Filistin'deki vaka ve ölüm sayıları çok düşük. Bugüne kadar 375 vaka tespit edildi ve 2 kişi vefat etti. Hamdolsun hastalarımız iyileşip taburcu oluyorlar. Filistin'de son 4 gündür hiçbir vaka ortaya çıkmadı." dedi.
"Filistin'de salgının bitimine doğru gidiyoruz"
Filistin'de Coronavirus salgınının bitmeye doğru yaklaştığını belirten Mustafa, "Yanı başımızdaki israilde vaka sayısının çok olduğunu görebiliyoruz. Bizim sayılarımızın düşük olması ve iyileşme sayımızın yüksek olmasındaki neden, Filistin Devleti önlem alması ve erken davranmasından kaynaklanıyor. 5 Mart tarihinde Filistin Hükümeti, salgın nedeniyle olağanüstü hâl ilan etmişti. Olağanüstü hâl ilan edildikten sonra hamdolsun vaka sayılarını en az sınırlarda tutabildik. Bu da hükümetimize salgınla mücadele fırsatı verdi. Şu anda zor süreci geçirmiş durumdayız. Salgının bitimine doğru gidiyoruz." şeklinde ifade etti.
Olağanüstü hâl ilan edilmesinden sonra tüm ülkede koordineli bir şekilde salgınla mücadele edildiğini aktaran Mustafa, "Şehirler ve köyler arasındaki ulaşım tamamen kapatıldı. İnsanların sosyal etkinliklerde toplanmaları yasaklandı. Tören ve toplantıların yapıldığı yerler tamamen kapatıldı. Üniversiteler ve okulların hepsi erken bir şekilde tatil edildi. Bu tedbirlerin hepsi virüsün önünün erken bir şekilde kesilmesini sağlamıştır." diye konuştu.
"Dost ve kardeş ülkelerden salgınla mücadele konusunda destek aldık"
İlaç ve tıbbi malzeme konusunda da bilgi veren Mustafa, "Filistin Devleti de tüm dünya ülkeleri gibi Coranavirus salgınına hazırlıksız yakalandı. Bu virüs çok sürpriz bir şekilde yayıldı. Filistin de buna hazır değildi. Bunun için Filistin'deki kurumlarda çok yoğun çalışmalar başladı. Filistin'in sağlık malzemeleri ve önleyici ürünler üreten fabrikaları üretimini artırdı. Ayrıca ilaç ve koruyucu malzemeleri temin etmek için çeşitli dünya ülkeleriyle iş birliği yaptık. Hamdolsun dost ve kardeş ülkelerden gelen tıbbi ve koruyucu malzeme yardımı Sağlık Bakanlığımızı ve devletimizi güçlü kıldı. Özellikle Türkiye'den giden yardımları belirtmek istiyorum. Türkiye'den maske, test kitleri, solunum cihazları, dezenfektan ve her türlü kullanılacak malzeme ülkemize gönderildi. Bu yardımlarla halkımıza ve ülkemize destek olunmuştur." dedi.
"Filistin'de çok sayıda hastaneler ve tıp merkezleri inşa ettik"
Filistin'in sağlık altyapısıyla ilgili de bilgi veren Mustafa, "Hamdolsun son yıllarda, Filistin'de sağlığa çok büyük önem verdik. Filistin'de çok sayıda hastaneler ve tıp merkezleri inşa ettik. Bu sağlık yatırımları hem Batı Şeria'da hem de Gazze'de yapıldı. Sağlık sistemimize güven arttı. Bu hastanelerde hem kadro hem de gelişmiş ekipmanlar bulunmaktadır. En son teknolojik cihazlar kullanıyoruz. Salgına karşı başarılı olmamızın sebebi de budur." ifadelerini kullandı.
"İlk vakalar turistlerden vatandaşlarımıza temas yoluyla bulaşmasından kaynaklandı"
Filistin'deki ilk Coronavirus vakasının Beytüllahim kentinde görüldüğünü belirten Mustafa, "Filistin'in bir numaralı turizm kenti Beytüllahim'dir. Özellikle Hristiyan dünyasından her zaman orada gruplar olur. Beytüllahim, Hazreti İsa (Aleyhisselam)'nın da doğum yeridir. Orada görülen vakalar; Hristiyan turistlerden vatandaşlarımıza temas yoluyla bulaşmasından kaynaklanmıştır. Turistler bu virüsü taşıyordu ve vatandaşımıza bu şekilde intikal etti. Beytüllahim'de ilk vaka görüldükten sonra hükümetimiz şehri karantinaya aldı. Giriş çıkışlar tamamen yasaklandı. İnsanlara testler yapıldı. Oteller karantina merkezlerine dönüştü. Bu şekilde virüs orada kontrol altına alındı. Onun dışında görülen vakalar Filistin'in tarihi toprakları yani şu anda israil işgali altında olan topraklarda çalışan işçilerimiz var. O işçiler virüsü oradan taşıyarak kendi aile ve çevrelerine bulaştırdılar." dedi.
"Dünya genelinde Coronavirus'e yakalanan Filistinli sayısı bin 355, vefat sayısı ise 75"
Dünyanın genelinde salgına yakalanan Filistinlilerin verileri hakkında bilgi veren Mustafa, şunları aktardı:
Filistin dışındaki diğer ülkelerde, Filistinliler arasında yüksek sayıda vaka mevcuttur. Biliyorsunuz Filistinliler dünyanın çeşitli ülkelerinde bulunuyorlar. Şu ana kadar dünya genelinde bin 355 vakamız ve vefat eden 75 vatandaşımız var. Filistin dışında olan vatandaşlarımızın çoğu ABD'de ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerindedirler.
"Salgınla mücadele için çeşitli ülkeler çok güzel yardımlar yaptılar"
Salgın nedeniyle dünyanın omuz omuza verdiğini söyleyen Mustafa, "Salgınla mücadele için çeşitli ülkeler çok güzel yardımlar yaptılar. Türkiye'den aldığımız yardımların yanında Çin devleti ve Çin'de bulunan özel sektörlerden de bize yardımlar yapıldı. Bu yardımlar daha çok tıbbi malzemelerden oluşmaktaydı. Malezya'dan da tıbbi malzeme yardımı aldık. Ayrıca Kuveyt, Katar ve Suudi Arabistan'dan nakdi yadımlar aldık. O paralarla Coronavirus ile mücadele için malzeme temin ediliyor. Genel olarak dost ve kardeş ülkelerden aldığımız yardımlar bu şekildeydi." şeklinde belirtti.
"İşgal altındaki Filistin topraklarında sağlık kontrolü ve testler yapılmıyor"
Yardımların Filistin'e ulaşması konusunda siyonist işgal rejiminin engel olduğunu dile getiren Mustafa, "İşgalci İsrail, Kudüs'teki vatandaşlarımızın salgından korunmaları için yardım etmiyor, Kudüs'te test yapması için Filistin hükümetine izin verilmiyor. Ayrıca israilin işgali altındaki Filistin topraklarında sağlık kontrolü ve testler de yapılmıyor. Şu ana kadar israil hapishanelerinde bulunan esirlerimizle ilgili herhangi bir vaka söz konusu değildir. Uluslararası insan hakları örgütleri ve esirleri savunan örgütler, salgın tehlikesiyle karşı karşıya kalmamaları için bu esirlerin serbest bırakılmalarını istiyorlar." diye konuştu.
"Filistinliler olarak Coronavirus ve işgalci israil virüsü ile uğraşıyoruz"
Filistin'in sağlık alanında çok değerli bir kadrolarının olduğunu söyleyen Mustafa, konuşmasının devamında şunları aktardı:
Bu kadroya çok önem veriyoruz. Bu kadrolar hemen hemen bütün uzmanlık alanlarında çalışan kadrolardır. Son iki üç yılda çok sayıda hastane ve tıp merkezi inşa ettik. Şu anda bütün bu gelişmeler kapsamında sağlık konusunda iyi bir durumdayız. Filistin'in ihtiyacı olan ihtisas hastaneleridir. Özellikle onkoloji ile ilgili ihtisas hastanelerine ihtiyacımız var ve bununla ilgili yoğun bir çalışma yürütülüyor. İnşallah yakın zamanda böyle bir hastanemiz olacak. Son olarak şunu ifade etmek istiyorum; biz Filistinliler olarak tüm dünya gibi tek bir virüs ile uğraşmıyoruz. İki virüs ile uğraşıyoruz. Birincisi Coronavirus, ikincisi de işgalci israil virüsü ile uğraşıyoruz.
"İşgalci israilin Coronavirus'u fırsat bilerek bazı planlar yaptığını biliyoruz"
İşgalciler salgını fırsata çevirerek Batı Şeria'yı ilhak etmeye çalıştıklarını aktaran Mustafa, "Biz bir yandan virüs ile mücadele ederken, diğer yandan da kendi temel mücadelemize devam ediyoruz. İşgalci israilin Coronavirus'u fırsat bilerek bazı planlar yaptığını biliyoruz. Özellikle Gantz ve Netanyahu'nun yaptıkları anlaşma gereği, Batı Şeria'nın bazı bölgeleri veya tamamı ilhak edilmek isteniyor. Biz topraklarımız olan Filistin'imizde mücadeleye devam edeceğiz. Sabırlıyız ve başkenti Kudüs olan tam bağımsız Filistin Devleti kurulana kadar bu mücadelemiz devam edecektir." dedi.
İLKHA