Konuya ilişkin açıklamada bulunan Hamas Sözcüsü Hâzim Kasım, “İşgalcilerin Batı Şeria topraklarını ilhak etme projesi bir suçtur ve bu siyonist hareketin yayılımcı zihniyetinin bir yansımasıdır. Filistin halkı günlük olarak yürüttüğü direniş ve mücadeleyi bu süreçte de sürdürmeye devam edecektir.” dedi.
Kasım, “Biz bugün kesinlikle bu karara karşı gerçek bir direniş içerisindeyiz. Dün Ramallah’ta bir şehit verdik. Bugün de Kudüs’te başka bir şehidimiz var. Bazı taraflar kendi çıkarlarını işgalcilerin çıkarlarına bağlıyor. Böyleleri tarihi açıdan hatalı bir konumda duruyor. Şüphesiz ki gelecek nesiller, Filistin davası hakkında bu ihmalkarlığı yapanları yargılayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Siyonistlerle normalleşmeye giden ve aldığı kararlarda onu destekleyenleri eleştiren İslami Cihad Hareketi öncülerinden Hıdır Habip, “Kendilerini bu ümmete ait olarak gören bir grup insan var. İşgalin ilhak kararlarını destekliyorlar ve siyonist düşmanla normalleşmeye doğru ilerliyorlar. Bunların örneği tıpkı kendi kendini bitirmeye gidenin örneği gibidir.” dedi.
Habib, siyonist düşmanın tüm Arap ve İslam bölgesine tehdit oluşturduğunu, bu akımla normalleşmeye gidenlerin de aynı tehlike içinde olduğunu vurguladı.
Suudi rejimi ve BAE’nin, Batı Şeria’nın ilhakı projesiyle ilgili işgal rejiminden yana takındıkları tavrın uygulama alanında bir geçerliliğinin olmadığını söyleyen Filistin’in Özgürlüğü için Halk Cephesi öncülerinden Hüseyin Mansur ise “Bugün bu ülkelerin takındığı tavır; işgalin teşviki, normalleşme ve karşılıklı ziyaretlerin devamıdır. Bu da onların bu projenin bir parçası olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Mansur, Arap ülkelerini, "Yüzyılın Anlaşması" ve ilhak kararlarına karşı iki yönlü değil pratik politikalarla karşı koymak için kararlı bir tavır almaya çağırdı.