Filistin halkı her geçen gün direnişin etrafında daha fazla kenetleniyor ve Filistin’in kurtuluşu yolunda özgürlüğe giden tek yolun direniş olduğuna dair inancını tazeliyor.
Şer odaklarının, İslami direnişin imhası için attığı her adım ve kurduğu her komplo, direnişin daha da güçlenmesi ile neticeleniyor. Sabreden bir millet karşısında tüm dünyanın nasıl saygı ile eğildiğini bütün dünya bir kez daha müşahede ediyor. Müslümanların temel haklarının, düşmanın olmayan insafına terk edilemeyeceği bir kez daha görülmüştür. Gazze’de oluşturulan abluka ve kuşatılmışlıkla Gazzelileri ayaklandırabileceklerini zanneden şer odakları, derin bir hayal kırıklığına uğradılar. Gazze’nin diz çökmesi bir yana, yıllar süren kuşatma karşısında tebarüz eden tesannüd ve direniş ruhu, Batı Şeria’yı da kuşattı. Batı Şeria’da her geçen gün direnişin safları daha güçlü bir şekilde örülüyor.
Arap devletleri ordularının dize getiremediği siyonistleri dize getiren HAMAS, direnişin meyvelerini toplamaya başladı. İçeride ve dışarıda her geçen gün direnişe teveccüh artıyor.
Yine Filistinlilerin ulusal uzlaşısı ve Filistinlilerin birliktelikleri uğruna, büyük bir fedakârlıkla birçok haklarından vazgeçen direniş, Filistin halkı tarafından unutulmadı. Özellikle bu uğurda başbakanlıktan vazgeçen İslami Heniyye, Filistinliler tarafından baş tacı edildi ve edilmeye devam ediliyor. Halk, bir kez daha bu davanın gerçek sahiplerinin ve bedel ödeyenlerinin kimler olduğunu gördü. Siyonist katillerin Gazze’ye saldırması sonucu yaşanan vahşet ve bunun mukabilinde terör örgütü israilin aldığı ağır askeri mağlubiyet sonrası, Filistin halkı siyasal tercihini yaptı. Halkın eğilimini belirlemek için yapılan ankette, savaş sonrası Filistin halkının eğiliminde önemli değişiklikler olduğu gözlendi. Filistin’deki korkunç yıkımın müsebbibi olarak Hamas’ı gösterip Filistin halkını gözünden düşürmek isteyen mihraklar, bir kez daha avuçlarını yaladılar. Çünkü yapılan ankette, Filistinlilerin yüzde 79`u, Hamas`ın savaşı kazandığını ve savaşın başlamasından israilin sorumlu olduğunu düşünüyor.
Filistin halkının siyasi eğilimini ölçmek üzere yapılan kamuoyu araştırması bugün seçim yapılması halinde İslami Direniş Hareketi (Hamas)`ın oyların yüzde 61`ini alacağını gösterdi.
Filistin Politika ve Eğilim Araştırmaları Merkezi tarafından Batı Yaka ve Gazze Şeridi’nde bin kişi üzerinde gerçekleştirilen ankete katılanların yüzde 61`i, Filistin Devlet Başkanlığı için Hamas Siyasi Birimi Başkan Yardımcısı İsmail Heniyye`ye oy vereceğini söyledi.
Anket sonuçlarına göre, olası bir seçimde Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ise, oyların ancak yüzde 32`sini alacak. Gazze Şeridi`nde Heniyye`ye oy vereceklerini söyleyenlerin oranı yüzde 53, Batı Yaka`da yüzde 66 olurken; Abbas için ise, bu durum Gazze Şeridi`nde yüzde 43, Batı Yaka`da yüzde 25 oldu.
Anket sonuçlarına göre ayrıca milletvekili seçimi olması halinde katılım oranı yüzde 78 olacak ve Hamas oyların yüzde 46`sını alacak. Buna karşılık Fetih`in oy oranı ise yüzde 31`de kalacak. Anket sonuçları, yüzde 17 oranında bir kararsız seçmen olduğunu gösterirken, Hamas ve Fetih dışındaki partilere oy vereceğini söyleyen Filistinlerin oranı ise yüzde 7. Ankete katılanların yüzde 69`u seçimlerin önümüzdeki 6 ay içerisinde yapılmasını istiyor.
Aynı merkez tarafından iki ay önce yapılan başka bir kamuoyu araştırmasında Hamas`ın oyları yüzde 32, Fetih`in ise yüzde 42 olarak çıkmıştı.
Bu kamuoyu araştırmalarının, siyonistleri ve müttefiklerini rahatsız edeceği kuşkusuzdur. Filistin halkını, ortaya koymuş oldukları bu eğilimden dolayı cezalandırmak isteyeceklerdir. Önümüzdeki günlerde Mahmud Abbas’ın bu tablo karşısında nasıl bir tavır ortaya kayacağını hep beraber göreceğiz.
Filistin toprakları, İslam ümmetinin özgürlük laboratuarıdır. Tüm İslam Ümmeti’nin bu laboratuvarda test edilip mükemmelliği kanıtlanmış tecrübelerden istifade etmeye ihtiyacı vardır.
Özellikle Filistin tecrübesinde şu hususlara dikkat etmek lazımdır:
1) Müslümanların hak ve özgürlüklerinin teminatı direniştir. Hak ve özgürlükler, lütfedilmez, alınır.
2) Kısa vadeli kısır siyasi çekişmelerle vizyonlarını boğmayanlar, uzun vadede yapmış oldukları fedakârlıklarının semeresini toplayacaktır.
3) Müslümanların özgürlüklerinin olmazsa olması, ittihad ve vahdettir.
Bu tecrübeler, tüm İslam Ümmeti’nin bu günkü hali için de adeta bir kurtuluş reçetesidir.