Açıklamayı okuyan İl Başkanı Rasim Saygın, her yıl Ramazan ayının son Cumasının "Dünya Kudüs Günü" olarak ilan edildiğini hatırlattı.
Kudüs'ün Müslümanlar için vahdet ve kardeşliğin, izzet ve zaferin teminatı olduğunu söyleyen Saygın, "Kudüs, kurtuluşumuzun kapısı ve hak yolda yürüyüşümüzün pusulasıdır. Doğru yolda yürüyüp yürümediğimizin göstergesi Kudüs davasına olan bağlılığımızla ölçülür. Kudüs’le bağımız gevşedikçe, Kudüs’ü unutup başka konulara ve gündemlere boğulunca, Kudüs’ü özgürleştirme mücadelesini bir kenara bırakıp yapay kavgaların ve çatışmaların içine girdikçe, doğru yoldan saptığımızı rahatlıkla anlayabiliriz." dedi.
Saygın, "Hiç kimse, Filistin’e el koymaya, siyonizme destek vermeye, ABD’ye refakat etmeye yeltenmesin. Bu coğrafya, insani değerleri herkese sunma noktasında cömert, insanlıktan nasipsiz her şahsa, her devlete ve her zihniyete haddini bildirecek kadar mert insanların ve cesur inanmışların coğrafyasıdır." ifadelerini kullandı.
"Filistin ne Siyonist işgalcilerin hedeflediği kadar küçük ne de ABD’nin düşündüğü kadar aciz bir devlettir"
Filistin devletinin aciz ve küçük olmadığını vurgulayan Saygın, şunları söyledi:
Bilinsin ki, intifada sadece Filistin’e ve Filistinlilere ait değil, bütün insanlığa ve yerküreye hâkim bir bilinçtir. Bu planın tek olumlu yanı, evanjelizme-emperyalizme ve Siyonizme karşı küresel intifada çağrısının karşılık bulmasını hem kolaylaştıracak hem hızlandıracak hem de katılanların sayısını artıracak olmasıdır.
Biz Hz. Ömer’den, Selahaddin Eyyubi’den, Abdülhamit’ten bize miras kalan ilk kıbleyi koruma gururunu, İbrahimi yaşayışın merkez coğrafyasını bağımsız Filistin ve Özgür Filistinliler ile birlikte devam ettirme onurunu yaşamakta ve mukaddes bir miras olarak gelecek nesillere aktarmakta kararlıyız. ABD ve İsrail şunu bilsin; içinde bağımsız Filistin, Özgür Kudüs ve işgal ettiği bütün topraklardan çekilmiş İsrail kavramlarının ve bunu sağlayacak kuralların olmadığı hiçbir sözleşme, anlaşma ve plan; imzamıza da, rızamıza da sahip olamaz.
"Kudüs'ün özgürlüğü için ilk hedefimiz vahdet olmalıdır"
Filistin ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için atılacak en önemli adımın Müslümanlar arasındaki vahdet ve kardeşliğin yeniden tesisi olduğuna değinen Saygın, "Çok açık söylüyoruz, Amerika'nın orta doğudan defedilmesi ve Filistin’de israilin derdest edilmesi hedeflerine hiç olmadığı kadar yakın, bu hedefler noktasında birlik ve beraberlik oluşturmak açısından da daha önce olmadığı kadar kararlıyız." şeklinde konuştu.
Saygın, "Karanlık, şafağın sökmesiyle yok olacaktır. Zulüm hak güçlenince bitecektir. Müslümanlar, kardeş olduklarının farkına vardığında, birbirini ötekileştirici, çatışmacı dili bıraktığında, namlularının yönünü değiştirdiğinde küfre karşı galip gelecektir. Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın işgalden kurtulmasını, siyonist esaretin sonlanmasını istiyorsak, ilk hedefimiz vahdet olmalıdır. Kudüs bizim birleşmemizi, bütünleşmemizi beklemektedir. Biz kendi aramızda birlik kuramazsak bu zillet hali, yaşadığımız bu acılar katmerlenerek sürecektir.
Buradan bir kez daha bütün dünyaya ilan ediyoruz ki Aksa sadece Filistinlilerin değil Rabbimizin çevresini mübarek kıldığı ümmetin ortak değeridir. Filistin toprakları da satılık arsalar değil Filistinlilerin vatanıdır. Yüzyıllık planlar ve hesaplarla hiç kimse bu gerçeği değiştiremeyecektir." diye konuştu.