İşgal rejiminin pazartesi gününden bu yana Gazze'de 52'si çocuk, 31'i kadın olmak üzere 181'e yükseldi. Düzenlenen saldırılarda ise yaralı sayısının bin 225 olarak kaydedildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, terörist işgal rejiminin, medya kuruluşlarının bulunduğu binanın hedef alınmasına tepki gösterdi. Gazze şehrinde, içinde uluslararası medya kuruluşlarına ait ofislerinin de bulunduğu yüksek katlı binaların vurulmasından uluslararası hukukun ihlali olduğu vurgulandı.
HAMAS, terör rejiminin Gazze Şehri'nde ABD merkezli Associated Press ve Katar merkezli El-Cezire medya kuruluşlarını barındıran 12 katlı bir binayı yıkmasının ardından bu saldırılara karşılık vereceğini açıkladı.
Terör rejimi ise yapılan saldırıda, el-Cele binasının HAMAS askeri ofislerini içeren meşru bir askeri hedef olduğunu ve binadan çıkmaları için sivillere önceden uyarılar yaptıklarını söyledi.
Açıklamaya karşılık AP ise saldırıyı kınadı ve israil'en konu ile ilgili delil sunmasını istedi. AP tarafından yapılan açıklamada, "HAMAS'ın binada bulunduklarına ya da binada faaliyet gösterdiklerine dair hiçbir ipucu bulamadık." ifadelerine yer verildi.
HAMAS, el-Cele binasını yıkmasına misilleme olarak işgal edilen Filistin topraklarına bir gecede 120 roket fırlattı.
Terör rejimi, Tel Aviv'de ve güneydeki Beersheba kentinde gelen roketlere ilişkin uyarı sirenleri çalarken, işgal topraklarında bulunanlar sığınaklara kaçtı. Sağlık görevlileri, sığınaklara koşarken yaklaşık 10 kişinin yaralandığını duyurdu.
İşgal rejimi, pazar günü erken saatlerde başlattığı hava saldırılarında Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde, Yehya El-Sinvar'ın evini vurduğunu söyledi.
2011'de terör rejimi hapishanesinden tahliye edilen Sinvar, HAMAS'ın liderlerinden biri.
Yapılan katliamlara kılıf uydurma gayretinde olan işgal rejimi sözde Başbakanı Benjamin Netanyahu ise, "Geçtiğimiz hafta, şehirlerimize füzeler yağarken, milyonlarca israilli sığınaklara girmeye zorlandı. Birkaç israilli öldürüldü. Çok daha fazlası yaralandı. Biliyorsunuz ve ben biliyorum, hiçbir ülke buna müsamaha göstermez. israil buna müsamaha göstermeyecektir." sözlerini sarf etti.
Katar'ın başkenti Doha'daki protestocu kalabalığına konuşan HAMAS Siyasi Bürosu Başkanı İsmail Heniyye, Kudüs’ün özgürlüğüne giden en kısa yolun direnişten geçtiğini kaydetti.
Heniyye, "Amacımız başkenti Kudüs olan tüm ülke toprakları üzerinde kurulacak bağımsız bir Filistin devletidir." dedi.
İşgal terör rejimi, Kudüs'ün tümünü kendi başkentleri olduğunu iddia ediyorsa da bu uluslararası alanda genel olarak tanınmayan bir statü. Ancak Kudüs Filistinliler için, 1967 Arap-israil savaşında siyonistler tarafından işgal edilen Müslümanların ebedi başkenti.
İşgal ordusu cumartesi günü yaptığı açıklamada, HAMAS, İslami Cihad ve diğer grupların pazartesi gününden bu yana Gazze'den 2 binden fazla roket fırlattığını söyledi.
Bu haftanın başlarında, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Fatou Bensouda, mahkemenin son çatışmaları "çok yakından izlediğini" söyledi. Çatışmanın daha önceki dönemlerinde savaş suçları iddialarına yönelik şu anda devam eden bir soruşturma sırasında Netanyahu, HAMAS'ı sivilleri hedef alarak ve Filistinli sivilleri "canlı kalkan" olarak kullanarak "çifte savaş suçu işlemekle" suçladı.
Son günlerde işgalci siyonistlerin artan kayıpları ve HAMAS'ın önlemeyen füzeleri nedeniyle ABD diplomasisinde bir telaş var.
"israilin kendi halkını savunma hakkı var" açıklamalarıyla perde önünde işgalci siyonistleri mazlum, Filistinlileri de saldırgan algısı oluşturmaya çalışırken öte yandan görüşmeler yoluyla vaziyeti kurtarmak için girişimlerde de bulunuyor.
ABD Başkan Joe Biden'ın elçisi Hady Amr, görüşmeler için Cuma günü işgal edilen Filistin topraklarına gitti. Beyaz Saray, Biden'ın cumartesi günü geç saatlerde hem Netanyahu hem de Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüştüğünü duyurdu.
Ancak herhangi bir arabuluculuk, ABD'nin ve çoğu Batılı gücün terör örgütü olarak gördükleri HAMAS ile konuşmaması gerçeğiyle karmaşık hale geliyor.
Yaşanan katliama, siyonist teröre Türkiye ve İran başta olmak üzere duyarlı birçok ülke tepki gösterdi. Düzenlenen gösterilerde Filistin'e destek, terör rejimine ise lanet yağdı.
Birçok ülkenin meydanlarında toplanan halk, devletler nezdinde girişimlerin yapılması, terör rejiminin engellenmesi çağrısında bulundu.