Amerikan seçimlerini sembolü eşek olan obama kazandı. Partisinin sembolü fil olan diğer aday ise seçimi kaybetti.
İnsanların seçtikleri semboller tesadüfî değildir. Bilakis bu, Allahın hükmüyledir. Yani bu sembolleri Allah(c.c) bir hikmete binaen onlara seçtirmiştir. Dolayısıyla bu sembollerin manası ve hikmeti üzerinde durarak Ümmet olarak buna göre siyasetimizi ve duruşumuzu tayin etmemiz gerekir. Yani Amerika’da eşek kazandığında ayrı bir siyaset, fil kazandığında da başka bir siyaset izlememiz icap edebilir.
İnsanların seçtikleri semboller tesadüfî değildir. Bilakis bu, Allahın hükmüyledir. Yani bu sembolleri Allah(c.c) bir hikmete binaen onlara seçtirmiştir. Dolayısıyla bu sembollerin manası ve hikmeti üzerinde durarak Ümmet olarak buna göre siyasetimizi ve duruşumuzu tayin etmemiz gerekir. Yani Amerika’da eşek kazandığında ayrı bir siyaset, fil kazandığında da başka bir siyaset izlememiz icap edebilir.
Fil, Kâbe’yi yıkmaya gelen ebrehe’nin, eşek ise deccalin sembolüdür. Malum, fillerle Kâbe’yi yıkmaya geldiği için bu güruha “ashabı fil” adı verilmiştir. Hadislerde de deccalin bineğinin eşek olduğu ifade buyrulmaktadır.
Fil, en büyük kara hayvanıdır. Fakat buna mukabil en hantal ve kabiliyetsiz hayvan olarak kabul edilir. Bu nedenle muhakemesi zayıflayan akıl için “aklın filleşmesi-tefeyyelelaklu” tabiri kullanılır. Fil; güçlüdür, iridir ama hantaldır. Kabiliyeti zayıftır. Fil, büyük cüsseye itimat etmenin akıl üzerindeki olumsuz etkisini sembolize eder. Öyle ya, insan ne zaman cüssesine, cismine güvenir buna dayanırsa aklı zayıflar. Bu nedenle Müslümanlar filli ordulara karşı hiçbir zaman yenilmemiştir.
Eşek ise nefsi ve şehevi azgınlığın, mahremsizliğin sembolüdür. Bu konuda eşek için kırmızıçizgi yoktur. Bu nedenle en çirkin ses, onun sesidir. Eşek, nefs ve şehvet için dünyada hiçbir sınır ve engelin olmamasını ister. Eşek, istediği zaman midesini doldurmak, şehvetini tatmin etmek ister. Ona göre bunların önünde bir engel olmadığı takdirde dünya adeta bir cennet olur. Deccal’in eşeğe binmesi onun idealinin dünyayı sahte bir cennet yapmak olduğunu ifade eder. Nitekim Hadiste buyrulduğu üzere deccalin bir cenneti olacak. Fakat bu, sahte bir cennettir. Eşeklerin cennetidir. Deccalin alnında “bu kâfirdir” yazısı olacak. Bunu, okuması olsun olmasın her mümin görüp okuyabilecek. Sadece eşeğe kananlar bunu göremeyecek. Aksine onlar deccali özgürlükçü, liberal olarak görüp onu takdir edecek. Onun alnındaki yazıyla hiç ilgilenmeyecekler. Eşek liberaldir, özgürlükçüdür. Sabahtan akşama kadar sırtında yük taşıyarak çalışır. Bunun karşılığında sadece şehvetinin ve midesinin tatmin edilmesini yeterli görür.
Amerikan sistemi fil ve eşek üzerinde bina edilmiştir. Yani Ebrehe ve deccal. Güç ve sahte cennet. Askeri güç ve kapitalist güç… Amerikan tarihine baktığımızda siyasetinin hep bu iki kulvarda aktığını görürüz. Amerika bazen özgürlükçü! görünerek eşeğin üzerinde dünyayı dolaşmış; bazen de fili insanların üzerine sürmüştür. Amerikan sistemi fil ve eşek konusunda dengeyi hep koruyor. Düzenli bir şekilde iktidarı fil ve eşekler arasında dönüştürüyor. Sistem, ne sürekli fillerin ne de her zaman eşeklerin iktidarına izin veriyor. Eşek, caydırıcı değildir. Eğlendiricidir. Liberaldir. İnsanlar eşeğe aldanarak Amerika’nın cüssesini küçük görmeye başladığında hemen fili iktidara getiriyorlar. Aksi olarak da insanlar ne zaman filin oburluğundan ve baskısından bunalırsa bu sefer eşeği iktidara getiriyorlar. Bu şekilde filin baskısının ardından eşeğin iktidara gelmesiyle Amerika dünyada kendisi için olumlu bir algının oluşmasını sağlamaya çalışıyor.
Amerikan sistemi fil ve eşeğe dayandığına göre Müslümanların bunlara karşı ayrı siyasetlerinin olması gerekir.
Müslümanların Amerika’ya karşı siyasetleri stratejik olarak her zaman aynı olsa da ara ara bu siyasette bir takım taktiksel değişikliklerin de olması gerekir.
Eşeklerin iktidarında Amerika daha çok bireyi ve aileyi tahrip etmeye çalışır. Haram mefhumunu ve mahremiyeti yok etmek için her yolu dener. Buna mukabil Fillerin iktidarında Amerika gözü dönmüş bir şekilde Müslümanların şiarlarını ve varlıklarını hedef alır.
Bilhassa eşeklerin iktidarında Müslümanlar eşeğin sırtındaki deccalın alnında yazılı olan “bu kafirdir” yazısına dikkat çekerek insanların sözde özgürlüklere kanarak bu hakikati unutmalarına engel olmalıdır. Bu dönemde oluşan rehavet ortamına kanmadan Müslümanlar, her alanda kendilerini geliştirmeye çalışmalıdır. İnsanların eşeklerin arkasında sürüklenmesini önlemek için daha çok hikmetten istifade ederek kaleyi içten fethetmek gayesiyle Amerikan halkına tebliği ulaştırmaya çalışmalıdır. Bir taraftan bunu yaparken öte taraftan Müslümanların bu dönemde güçlenerek hüküm sahibi olmaya çalışmaları lazımdır. Tabiri caizse bu dönemde Müslümanların her alanda daha atak olmaları icap eder.
Buna mukabil fillerin iktidarda olduğu dönemde Müslümanların daha çok savunma pozisyonunda olmaları ve öncelikle kendilerini korumaya almaları gerekir. Filden korkmadan ve fakat ona fazla yaklaşmadan onu yormak ve bıktırmak en akıllı yoldur. Bu şekilde fil diz çökecek, sahipleri de ebabil kuşlarının saldırısıyla içleri yenilmiş ekine dönecektir.
Fillerden korkmayan, eşeklere kanmayan Müslümanlara selam olsun.