Fırtına turfanda karpuzu vurdu çiftçi perişan

Mersin'in Tarsus ilçesinde etkili olan şiddetli rüzgar, Türkiye'nin er erken yetişen turfanda karpuzunu vururken, çiftçiler sigorta şirketlerinin zararı karşılamamaya çalıştıklarını belirterek yetkililerden yardım istediler.

MERSİN - Mersin’in Tarsus ilçesinde Pazar günü etkili olan şiddetli rüzgar, Türkiye'nin er erken yetişen turfanda ürünü olarak yetişen karpuz fidelerini vurdu.

 

İlçeye bağlı Atalar, Özel Bahşiş ve Yeşiltepe beldeleri ile Aliağa, Egemen, Kulak köylerinde turfanda karpuzu yetiştiren çiftçiler, meydana gelen şiddetli lodosun karpuz fidelerini yakmasından dolayı kara kara düşünüyorlar.

 

Yaklaşık 10 bin dekar alan üzerine ekilen karpuz ve açık sebze olarak fasulye ve kabak gibi ürün fideleri, geçtiğimiz pazar gecesi çıkan fırtına sonrasında yapraklarının yanması sonucu ürün vermeyecek durumuna geldiler.

 

Bahşiş Beldesi Kulak köyünde yaşayan 29 yaşındaki Cem Tokbaş, fırtına sonrası gördükleri manzara karşısında büyük şaşkınlık yaşadıklarını ifade ederek,  fırtınadan dolayı zararların oldukça büyük olduğunu söyledi.

 

“Bitmiş durumdayız, evlenecektim evliliğimi erteledim”
Yaz mevsiminde evlenme planlarını yaptığını belirten çiftçi Cem Tokbaş, “Ben bu köyde yaşıyorum. Meydana gelen şiddetli rüzgar bütün karpuz fidelerini yakmış, tam anlamıyla öldük. İşin ilginç yanı tarlalarımız sigortalı olmasına rağmen zararımız karşılanmıyor. Sigorta şirketi zararı karşılamamak için, buna don olayının sebep olduğunu söylüyor. Oysaki don vursa sadece bir yere mi vurur, ya da sadece fidelerin üst tarafına mı vurur. Don vursa tarlayı bütünü ile etkiler ve tüm fideleri yakar. Ama öyle değil, sadece fidelerin üst tarafları yanmış. Meteorolojide o gün don olayının yaşanmadığını belirtmesine rağmen sigorta şirketi kayıtlara don diye geçirip zararın yüzde sıfır olduğunu söylüyor. O gün don olsaydı herkes tedbirini alırdı. Şimdi biz ne yapalım Haziran ayında düğünüm vardı o bile ertelendi. Çünkü biz bittik ve yandık. Bizler sahip kaldık. Bizlere sigorta yaptırın diyorlar, yaptırıyoruz ama zararımızı karşılamıyorlar. Devletten, yetkililerden yardım bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

“Sigorta şirketleri, zararın olmadığını söylüyor, içimiz yanıyor”
Zarar tespit çalışması için gelen sigorta eksperlerinin zararın rüzgârdan değil, dondan dolayı olduğunu ileri sürdüklerini ifade eden Çiftçi Uğur Ercan, “Zararımız çok büyük. Karpuzlarımızın tamamına rüzgâr vurdu. Tarlalarımız sigortalı olmasına rağmen sigortadan gelen keşif, paralarımızın ödenmemesi iç raporları farklı tutuyor. Bu felaketin rüzgârdan olduğunu Kabul etmiyor ve bunun don olayından kaynaklandığını belirtiyorlar. Burada sigorta şirketi hile yapıyor ve mahkemeye başvurduk, haklarımızı sonuna kadar savunacağız. Bu milletin hakkı yerde kalmaz. Sadece burası değil Çukurova’nın tamamı böyle. Sesimizin duyulmasını istiyoruz. Perişan durumdayız. Gelen eksper raporu sıfır hasarlı tutuyor. Allah aşkına bakın burada nerede sıfır hazar var. Tarlalarımız tarumar olmuş adamlar paraları vermemek için olayın üstünü kapatmaya çalışıyorlar. Var mı böyle bir vicdan, çiftçi bu kadar mı sahipsiz. Bu insanların hepsinin, banka, işçi kredi borcu var. Ne yapacak bu insanlar. İçimiz yanıyor, derdimiz büyük.” diyerek içine düştükleri durumu anlattı.

 

“Sigorta şirketleri zararı karşılamamak için yanlış rapor tutuyor”
Sigorta şirketinin zararı karşılamamak için yanlış rapor tuttuğunu ifade eden Ahmet Ercan, “Ben de bu köyde çiftçiyim. Bu bölgede bulunan tarlaların tamamını şiddetli rüzgâr vurdu ve hepsinde zarar var. Çoğu tarla sigortalı ama hasar tespit çalışmasına gelen sigorta şirketine bağlı eksperler kendi menfaatlerine göre rapor çıkartıyorlar. Biz bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bağımsız bir uzman heyetinin gelip zarar tespit çalışmasını istedik. Eksperler bunun rüzgardan değil de dondan kaynaklandığını söylüyorlar, don vurmasının nedenini de çiftçilerin tarların üstünü açtıklarından dolayı olduğunu söylüyorlar. Meteoroloji o gün don olmadığını söylüyor. Don vursa dahi hepsine vurur, ancak kimi rüzgarın bazı ağaç ve sulama kanalı set kenarlarında bulunan karpuz fideleri bu durumdan etkilenmedi. Don olayı olsa her yerde aynı durum oluşurdu. Gerek devlet gerekse sigorta yetkililerinden bizlere yardımcı olmalarını istiyoruz. Gelip görsünler ve ziyanımızın ne denli büyük olduğunu zaten geldiklerinde görecekler." diye konuştu.

 

“Çifçiler, sigorta şirketlerinin insafına bırakılmamalıdır”
12 yıla yakın burada tüccarlık yaptığını belirten Ahmet Yetkin ise, burada tam anlamı ile bir felaket yaşanmış. Sadece burada değil, deniz sahil kıyı tarafındaki tüm yerlerde bu yaşanmış. Bu çiftçiler burada perişan olmuş durumdalar. Bunlara yardım edilmesi gerekir. Devlet bu çiftçileri sigorta şirketlerinin ellerinde bırakmamalıdır. Türkiye’nin ilk karpuzu buradan çıkıyor. Eğer bu çiftçiye sahip çıkılmazsa Türkiye'ye ithal karpuz gelecek. Bu da ne denli sağlıklı tartışılır. Yani kısacası devlet yetkililerin bu duruma el atması gerekir.”

 

Öte yandan, Tarsus İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkilileri tarafından oluşturulan kriz masası ile zarar tespit komisyonu kurularak, karpuz ve açık sebze yetiştiren çiftçilerin ziyanı yerinde incelenecek. (A. Hakim Kurt - İLKHA)

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Tarsus Haberleri

İslami değerleri alaya alan CHP'li belediyeye HÜDA PAR Tarsus İlçe Başkanı Tanış'tan tepki
Mersin'in Tarsus İlçesinde sahte zabıta yakalandı
Pamukluk Barajı 25 bin futbol sahası büyüklüğünde alanı sulayacak
Mersin'de yem dolu tır devrildi
Tarsus'ta orman yangını