Elhamdülillah başta Cezayir Müslümanları olmak üzere yıllarca işgal ve katliama uğramış Afrika ülkelerinin insanları bu yönde kıpırdamaya başlamışlardır.
İstiyoruz ki, artık işgalcileri tazminata mahkum etme adımlarını atmalılar ve bunu hızlandırmalılar.
Evet, Afrika’da sömürgesi olan, yeraltı kaynaklarını yıllarca yağmalayan, daha da önemlisi katliamlar yapmış ne kadar Avrupa ülkesi varsa yaptıklarının karşılığı neyse bedeli tespit edilmeli kesinlikle bu ödettirilmelidir.
Fakat Fransa ve İtalya tamamen Afrikalılara verilmelidir. Çünkü başka şekilde kurtarmaz.
İsterseniz buyurun bir hesap yapın. Beş milyon Müslümanın kan bedeli kendi hesaplarına göre kişi başına 250 000 Euro. Siz buna işgal süresini, sömürülen alın terini ve dayatılan kültür zorbalığını da ekleyin. Dediğim gibi ancak kurtarır.
Mazlum Afrikalılar da ister gelip yerleşirler, ister her Afrikalı kendisine düşen payı başka şekilde değerlendirir.
Sizin aklınıza başka çözümler geliyorsa söyleyin. Mesela söz konusu bu zalim Batı ülkeleri viraneye çevirdiği ülkeleri ve şehirleri bugün kendilerinin yaşadıkları şehirler gibi mamur edip vermelidirler.
Biliyorum olmayacak bir şey diye yine çoğunuz tebessüm edeceksiniz.
Fakat bunun için atılacak ufacık adımlar bile zannedildiğinden çok önemlidir.
Fransa’nın, İtalya’nın ve diğer sömürgeci ülkelerin beş kuruş tazminat ödemese bile dünya genelinde katil ilan edilmesi, haydut ilan edilmesi, hırsız ve gasıp ilan edilmesi, bu cürümlerden yargılanması bile dünyada çok şeyi değiştirecektir.
Düşünseniz ya, ne zandan beri dünyaya medeniyet, uygarlık ve insani değerler pazarlayan ve bütün değerlerin yegâne kaynağının kendisi olduğunu iddia eden bir Batı bir anda Yeryüzünün Katilleri, Yeryüzünün Haydutları, Hırsızları ve Teröristleri olarak anılmaya başlayacak.
Türkiye’nin Afrika ülkelerine yönelik samimi siyaseti Afrika insanına bu anlamda cesaret verecek ve sağlam adımlar attıracaktır.
Unutmayalım, Afrika insanının haklarını alamadığı bir dünya zalim bir dünya olarak kalmaya devam edecektir.
Paris’in altındaki yedi kat metroyu karın tokluğuna kazıyıp inşa eden Cezayirlilerle helalleşmenin bir tek yolu vardır, Paris’in üstünün onlara verilmesidir vesselam.