Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Avrupa'nın çeşitli yerlerinde artan cami saldırılarından kaygı duyduklarını belirtti. Görmez, ayrıca geçtiğimiz günlerde İsveç'in başkenti Stockholm'deki bir camiye havai fişek atılmasının, ülkedeki 21'inci cami saldırısı olduğunu söyledi.
“Bir toplumun din özgürlüklerine müdahalesinin en son noktası mabedine tecavüzdür, camisine saldırmaktır” diyen Görmez şu önemli tespitte bulundu: “Bunların her ülkede çoğalmaya başlaması gerçekten çok kaygı verici. Siyaset adamlarının, devletlerin bu konunun üzerinde çok fazla durmamaları da kaygıları arttırıyor.” diye konuştu.
Evet, Avrupa ve Amerika'da Müslümanların mabetlerine yapılan saldırılar karşısında batılı siyasetçilerden de sivil toplum kuruluşlarından da ciddi bir tepki yok. Hatta cami duvarlarına Nazi Almanya'sını simgeleyen “Gamalı Haç” işaretleri çizilmesine rağmen pek bir tepki yok!
Oysa Avrupalı ve Amerikalının gözünde “Gamalı haç” ırkçılığın, ayırımcılığın yani kötülüğün simgesi haline gelmiştir. Söz konusu olanlar Müslümanlar olunca buna hoşgörüyle mi yaklaşılıyor?
Aslında durum daha da kötü.
Amerika'da yaşanan bir olayı aktaralım:
ABD'nin önde gelen Müslüman sivil toplum kuruluşu Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), California eyaletinde üç camiye İslamofobik ve ırkçı ifadeler içeren tehdit mektupları gönderildiğini açıkladı.
Long Beach, Claremont ve San Jose camilerine gönderilen mektuplarda şunlar yazıldı.
“Hesap gününüz geldi. Kasabanın yeni şerifi Donald Trump, Amerika'yı temizleme işine siz Müslümanlardan başlayacak… Hitler'in Yahudilere yaptığını Trump siz Müslümanlara yapacak.”
Peki, Hitler, Yahudilere neler yapmıştı?
İlk akla gelenler toplama kampları, insanların fırınlara atılması ve tıbbi deneylerde kobay olarak kullanılması…
Yani klasik batı kafası, Hitlerin Yahudilere yaptıklarının Müslümanlara yapılmasını normal karşılıyor.
Zaten aslında Hitler'e karşı olmaları da fiillerinden dolayı değil, fiillerinin muhatabı Yahudiler olduğu içindir.
Şimdi yeni bir süreç başlıyor. Batılılar, ellerinde gamalı haçlarla Müslümanlara karşı yeni bir “Haçlı Seferi” başlatma niyetindeler.
Biz de onlara bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz.
Haçlı seferlerinde ilk tahribatlar Hıristiyan memleketlerde olur, bu bir.
İkincisi de Selahaddin-i Eyyubi'yi ortaya çıkaran en önemli etkenin “Haçlı seferleri” olduğunu belirtelim.