Bugün, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü… Çiftçiler en büyük sorunu DEDAŞ konusunda yaşıyor. Özelleşme ile beraber başlayan ve halen çözülemeyen elektrik sorunu, bölge çiftçilerin kanayan yarası olmaya devam ediyor. Artan elektrik maliyetleri ve yaşanan elektrik kesintinden dolayı üretemeyecek duruma gelen çiftçilerin sorunları çözüm beklerken DEDAŞ’ın uygulamaları ise mağdur ediyor.
Dicle Elektrik şirketinin özelleşmesiyle beraber patlak veren sorunlar nedeniyle geçtiğimiz yıllarda birçok çiftçi eylemleri yaşanmıştı. Zaman zaman belediyelerin bile borç nedeniyle elektriğini kesen Dicle Elektrik, şehirlerin susuz kalmasına neden olmuştu.
Bazı uygulamaları o kadar pes dedirtiyor ki, Adıyaman'ın Samsat ilçesinde pamuk üretimi yapan çiftçilerden Ali Savunmaz, elektrik kesintisinin nedenini öğrenmek için gittiği AKEDAŞ'ta şu cevabı aldı: “Senin Suruçlu bir hemşehrinin borcu var. Onu bulup borcu ödemezsen elektriğini açmayız."
Hemen hemen her yıl tekrarlanan sorun hala çözülebilmiş değildir. Mardin’in Kızıltepe ile Derik ilçelerinde yüzlerce köyün elektriği, geçtiğimiz günlerde Dicle EDAŞ tarafından "borç" iddiasıyla yeniden kesilmeye başlanması bardağı taşıran son damla oldu.
Yüksek tutarlı elektrik faturalarıyla bölgede sulama için kullanılan sondaj kuyularının elektriğinde yapılan kesintiler üzerine bir araya gelen çiftçi temsilcileri, muhtarlar ile oda başkanları, bir dizi kararlar aldı.
Karara göre, Mezopotamya bölgesinde bulunan ve geniş tarım arazileri ile verimli topraklara sahip Mardin Ovası’nda buğday hasadının ardından ikinci ürün olarak ekilen mısır ile pamuk bu yıl ekilmeyecek.
“Çiftçiler keyfi uygulamalara artık isyan ediyor”
Alınan karar üzerine Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbeyi ziyaret eden HÜDA PAR Kızıltepe İlçe Başkanı Abdullah Kavan, DEDAŞ’ın uygulamaları ciddi mağduriyete sebebiyet verdiğini ifade ederek, çiftçiler keyfi uygulamalara artık isyan ettiğini söyledi.
Erbeyi ise “Muhtarlarımız ve STK’larımız ile birlikte dün bir karar aldık. Bölgedeki bu şirketin haksız yere çiftçilerimizi perişan ettiğini, haksız yere faturalar çıkardığını ve hiçbir devirde olamayan kesintilere gittiğini daha önce defalarca dile getirdik. Ama bir sonuç almadık, bu yüzden şimdi böyle bir karar aldık.” dedi.
"Hukuksuz bir şekilde kesilen bir cezayı ikinci kez ödememi istiyorlar"
Çiftçilerden Mehmet Emin Batıhan ise şunları söyledi:
“Elektrik şirketinden bir ekip, benim kuyuma gelerek incelemelerde bulundular. Herhangi bir sorun olmayınca bana temiz raporu verdiler. Bu rapordan sadece 25 gün sonra bana 82 bin TL'lik bir ceza geldi. Bunun üzerine hemen müdürün yanına gittim ve durumu arz ettim. Onlarda söz konusu cezanın Diyarbakır'ın sistemi üzerinden kesildiğini söylediler. Bunun üzerine Diyarbakır'ı aradık ama onlar da ekip gönderdi ve cezayı kendilerinin kesmediğini söyledi. Tekrar müdüre gittik ve onlar da cezada indirim yaparak 29 bin TL'ye indirdiler. Biz kalkıp bunu mecburen verdik. Hem ceza hem faturaları ödedikten sonra 'borcunuz kalmadı' dediler ve bizi gönderdiler. Şimdi ise aynı cezayı tekrar gönderdiler. Biz gidip konuştuğumuzda 'imza atmadığınız için kabul etmedik ve icraya verdik' dediler. Daha önce verdiğimiz 29 bin TL'yi de geri iade etmiyorlar. Yani haksız ve hukuksuz bir şekilde kesilen bir cezayı ikinci kez ödememi istiyorlar. Hem de elimde temiz raporu olmasına rağmen.”
"Keyfi uygulamalar var"
DEDAŞ'ın keyfi davrandığını ve çiftçinin de elinden hiçbir şey gelmediğini kaydeden çiftçi Hasan Ulus da keyfi uygulamaların önüne geçilmesi gerektiğini, aksi takdirde çiftçiliğin bitme noktasına geleceğini söyledi.
Çiftçi Ulus, "Hem haksız yere ceza kesiyorlar hem yüksek fatura yazıyorlar hem de bize belge vermiyorlar. Kendileri nasıl istiyorsa iki saniyede bilgisayarda yapıp bir kılıfa sokuyorlar. Ben, geçen bir dilekçe verdim, itiraz ettim ama daha eve varmadan dilekçenin reddedildiğini bildirdiler. Dilekçelerimizi okumadan reddediyorlar. 40 bin TL'lik fatura ödemişim ama onlar sistemden düşürmeyerek ödemediğini söylüyorlar. Sistemden düşürüp düşürmemek ellerinde çünkü… Bizim isteğimiz, bu keyfi uygulamaların önüne geçilmesidir." dedi.
"Harcadığımız kilovatı 80 ile çarparak faturalandırıyorlar"
Çiftçi Süleyman Batıhan ise şunları söyledi:
"Elektrik sayacımız trafonun tepesine koymuşlar ve kilitlidir. Hiçbir şekilde kaç kilovat harcadığımızı göremiyoruz. Fatura geldiğinde ise harcanan kilovat yazılmıyor, sadece verilecek ücret yazılıyor. Gidip sorduğumuz ise bize söylemiyorlar. Yani bizler aslında ne kadar kilovat harcadığımızı bilmiyoruz, bu da bir sorundur. Biz ne kadar kilovat harcamışsak o kadar bizden almalarını istiyoruz. En fazla bir kuyu 5 bin kilovat bile harcamışsa bunun kilovatı 1 TL'den bile olsa 5 bin TL ediyor. Ama onlar bu harcadığımız kilovatı 80 ile çarparak bizden alıyorlar. Son yüzde 65 sözde indirim yapıyorlar. Biz indirim istemiyoruz, ne kadar kilovat harcamışsak o kadar ücret alınsın bizden. İkincisi ise biz bankaya değil DEDAŞ'ın içinde borcumuzu ödemek istiyoruz. Biz banka hesabına güvenmiyoruz. Biz niye DEDAŞ'ta değil de bankada ödüyoruz. Üçüncü sorun da bizden sanayi elektrik ücreti alıyorlar. Bize herhangi bir özel hat çekilmemiş. Köylere gelen 3 fazdan elektriğimizi çekmişiz."
Güneydoğu’ya “GAP gelecek ve çiftçinin derdi bitecek” deniliyordu, fakat ne GAP geldi ne de çiftçinin derdi bitti
Aslında çiftçilerin elektriğe değil suya ihtiyacı var, şu an elektriği de suyun tarlaya ulaşmasında kullanıyorlar. Bu yüzden yüz yıl önce bir proje ortaya atıldı. Güneydoğu’ya “GAP gelecek ve çiftçinin derdi bitecek” deniyordu. Süleyman Demirel, Turgut Özal, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan gibi Türkiye’yi çeşitli dönemlerde yöneten siyasetçilerin tamamı her fırsatta GAP’ı gündemlerine almışlardır. Güneydoğu Anadolu Projesi denilen bu sürece adı geçen siyasetçilerin hiçbirisinin ömrü yetmedi. Ne onlar GAP’ın bittiğini gördü ne de Güneydoğulu çiftçinin derdi bitti.
AK Parti hükümeti de GAP’ı gündemine aldı ve zaman zaman bütçeden pay ayırdıkları da görüldü. Ancak mevcut duruma bakıldığı zaman bu proje AK Parti zamanında da bitmeyecek gibi. Zira çalışmalar durma noktasına gelmiş.
“Yüksek girdi maliyetleri çiftçileri kara kara düşündürüyor”
Son yıllarda iyice artan girdi maliyetleri, çiftçileri kara kara düşündürüyor. Gübre, tohum, mazot ve ilaçlama gibi girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı zor günler geçiren çiftçiler, topraklarının çoraklaşmaması için ürün ekmekten başka çarelerinin olmadığını söylüyor.
Tarımda kullanılan ürünlerin pahalılığı ve Dicle EDAŞ’ın yüksek elektrik faturaları çıkartmasının yanında ekilen ürünün fiyatının düşük olması maliyetini karşılamadığını belirtiyorlar.
Dicle Elektrik, çiftçilere elektrik vermeyecek
Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (Dicle EDAŞ) dün yaptığı yazılı açıklamada, “Daha önce birçok kez tarımsal sulama abonelerimizin geçmişe ait elektrik borçlarını ödemeleri çağrısında bulunduk. Ancak bu çağrılarımız, büyük bir kesim tarafından görmezden gelindi. Şirketimiz, bundan sonra borcunu ödemeyen ve iyi niyetimizi istismar eden tarımsal sulama abonelerinin enerjisini kesme kararı almıştır. Borçlarını yeniden yapılandırmak için bize başvuran ve ödeme takviminde mutabık kaldığımız abonelerimiz, şimdilik kapsam dışında tutulacaktır.” ifadeleri kullanıldı.
DEDAŞ ile çiftçiler arasındaki bu soruna çözüm bulunmalı
Hemen hemen her yıl tekrarlanan sorun hala çözülebilmiş değildir. Bölgesel sorun haline gelen DEDAŞ ile çiftçiler arasındaki bu soruna devleti yönetenler mutlaka bir çözüm bulmalıdırlar.
İLKHA