Gazeteci Coşkun: "Kripto paralar ile itaatkâr köleler oluşturmak istiyorlar"

Milat gazetesi yazarı Ufuk Coşkun, Blockchain ve kripto paralar ile nihai hedefin nakitsiz, ailesiz, bireyselleştirilmiş itaatkâr köleler oluşturmak olduğunu söyledi.

Coşkun, Milat gazetesindeki köşesinde "Blockhain ve ulus devletler" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Coşkun, köşe yazısında şu ifadelere yer verdi:

"ECONOMİST Dergisi'nin 9 Ocak 1988 tarihli nüshası, “Tek Dünya Parasına Hazır Olun” temalı bir kapak fotoğrafıyla çıkmıştı. Dergide yayınlanan “One World, One Money” başlıklı makalede küresel tek para biriminin (bitcoin) faziletlerinden bahsediliyordu.

Kapak fotoğrafında; Zümrüdü Anka(Phoenix) Kuşu’nun ayakları altında dünyanın geçerli tek para birimi olan dolarların yakılması ve boynunda asılı duran dijital para birimi resmedilmişti.

Bugün Bitcoin’in de içinde olduğu yaklaşık 1000 farklı para biriminin varlığından bahsediliyor. Türkiye ise en çok kripto para kullanan ülkeler arasında yüzde 16 ile dünyada 4’üncü, Avrupa’da ise ilk sırada yer alıyor.

2008 mali krizinde piyasaya olağanüstü para pompalayan ABD, 700 milyar dolar karşılıksız para basarak dev şirketleri kurtarmıştı. Elbette Amerikalıların sırtına yüklendi bu borç.

Dolayısıyla o dönemde Amerika’da ödenmemiş kredi kartı borçları 850 milyar dolar civarındaydı. 30 milyon insan bir gecede iflas etti. 2009 yılında ise 3 milyon Amerikalı evsiz kaldı.

Geçen yıl Covid-19 için ABD Senatosu'ndan 2 trilyon dolarlık teşvik paketi geçmişti. Anlayacağınız ABD çıldırmış gibi para basıyor ve balon her geçen gün büyümeye devam ediyor.

Yalnız 2008 yılında ilginç bir şey oldu. Satoshi Nakamoto adlı fake bir kişilik üzerinden bir makale yayınlattılar.

“Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System”( Bitcoin: Eşten-eşe Elektronik Nakit Ödeme Sistemi) başlıklı bu makale aslında Blockchain ve kripto paralar dünyasına girmek isteyenler için ilginç bir teknolojiden bahsediyordu.

Burada kısaca kriptografik (şifreleme) kanıta dayalı, iki tarafın üçüncü bir güvenilir kişiye gerek duymadan doğrudan birbirleriyle işlem yapabileceği bir elektronik ödeme sisteminden bahsediliyordu.

Sistem her ne kadar verilerin tek merkezde toplandığı bankaları devreden çıkartarak karşılıklı iki kişinin arada hiçbir aracı olmadan güvenli bir şekilde para transferinden bahsediyorsa da aslında tüm hayatı yeniden tanzim edebilecek çapta büyük bir teknolojinin ipuçlarını veriyordu.

İşte o teknoloji blockhain teknolojisidir.

Bunu bir muhasebe defteri gibi de düşünebilirsiniz. Arada aracı olmadan her kullanıcının ağa bağlanabildiği, işlemlerini doğrulayabildiği ve asla silinmeyen bilgilerden oluşan bloklar…

Her bir bilgi, bloklar halinde şifreleme algoritmalarıyla birbirine bağlanarak kaydediliyor. Bir merkeze bağlı olmadan işlem yapabileceğimiz dağınık bir veri tabanı sunuyor. Yapılan işlemler iki kişi arasında güvenli bir hale geliyor.

Her ne kadar bitcoin için tasarlandığı düşünülse de “Blockchain Revolution” kitabının yazarı Don Tapscott bu teknolojinin birçok alanda kullanabileceğini söyleyerek dünyada devrim niteliğinde bir değişime yol açacağını söylüyor.

Arazi sahiplerinin tapularının kayıt altına alınılabileceği hatta akıllı kontratlarla yapılacak ticari alışverişlere kadar birçok şey yeniden düzenlenebilir. Örneğin Edurne ve Mayel çiftinin blok zinciri üzerinden evlenerek bu alanda bir ilke imza atmışlardı.

Bugün McKinsey, Google, IBM ve Microsoft gibi büyük firmalar blockchain alt yapılarını çoktan hazırlamaya başladılar bile.

1988 Economist dergisinin kapağını hatırlayınız. Ve 2008 mali krizinin ardından Covid-19 ve onun da ardından gelecek olan küresel ısınma ve kıtlık… Ve pervasızca basılan karşılıksız paralar.

Bana kalırsa nihai hedefleri; vatandaşları devletlerinden kopartıp Blockchain'e entegre ederek ulus devletleri tasfiye etmek ve global dijital dünya projesini hayata sokmak. Ve elbette nakitsiz, ailesiz, bireyselleştirilmiş itaatkâr köleler oluşturmak.

19. yüzyıl imparatorlukların tasfiye edildiği bir çağdı. Bu çağ ise ulus devletlerin zayıflatılacağı, akıllı hükümetlerin ve akıllı şehirlerin devreye sokulacağı, yüz tanıma sistemleriyle insanların kimliklerinin tespit edileceği, algoritmaların tüm hayatı şekillendireceği ilginç bir çağ olacak.

Covid-19 üzerinden estirilen korku ile insanları psikolojik olarak bu sürece hazırlıyorlar. Daha da korkmazlarsa bu sefer küresel ısınma ve kıtlık ile korkutacaklar.

Blockhain teknolojisi bir komplo teorisi olarak görülmemelidir. Bu teknoloji tüm sosyolojiyi, insanlık birikimlerini altüst edeceğe benziyor.

Türkiye ise küreselcilerin Covid-19’u kendi emelleri doğrultusunda kullandığını sanırım henüz fark edemedi. Bunu aşabilirse blockhain teknolojini kendi lehine çevirebilir." 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri

TESK Başkanı Bendevi Palandöken'den "kasım" indirimleri uyarısı
HÜDA PAR: Asgari ücret en az 30 bin TL olmalı!
Sebze ve meyve fiyatları cep yakıyor
Altın fiyatları düşüyor!
Emlak danışmanlarından "Konut alma" tavsiyesi