ŞANLIURFA - Diyarbakır'da ailesiyle birlikte akraba ziyaretinde giden İlke Haber Ajansı muhabiri Ali Adıyaman’ın PKK tarafından kaçırılmasına tepkiler gelmeye devam ediyor. Şanlıurfa’da yayın yapan yerel ve ulusal basın mensupları, Ali Adıyaman’ın kaçırılmasını kınayarak Adıyaman’ın derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Basının sesi kısıldığı zaman halkın sesi kısılır
Basının özgür olmadığı ülkede demokrasinin, özgürlüğün hiçbir zaman olamayacağını belirten Şanlıurfa Urfanatik Gazetesi imtiyaz sahibi Tahir Gülebak, “Basın özgürlüğünün kısıtlı olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Basının yaptığı haber birisine dokunduğu zaman bu tehdide dönüşüyor. Bunun biran önce kaldırılması gerekmektedir. Kardeşimiz Ali Adıyaman da aynı olaylardan dolayı kaçırılmıştır. Kaçıranların biran önce bu tip olaylardan vazgeçmelerini, basının halkın sesi olduğunu unutmamaları gerekmektedir. Basının özgür olmadığı ülkede demokrasinin özgürlüğün hiçbir zaman olamayacağını unutmamak lazım. Basın halkın sesidir. Basının sesi kısıldığı zaman halkın sesi kısılır. Bu sebeple Ali Adıyaman’ın biran önce serbest bırakılması gerekiyor.” dedi.
İlke Haber Ajansı Muhabiri Ali Adıyaman’ın, bir grup PKK’lı tarafından kaçırılmasının bölgedeki tahammülsüzlüğün her meslekten insanı hedef aldığını gözler önüne serdiğini belirten gazeteci Osman Gülebak, "Kamuoyunu bilgilendirmek, olayları insanlara olduğu veçhiyle aktarmak gibi önemli ve hayati görevleri olan gazeteci ve muhabirlerin gayri hukuki ve gayri insani tutumlara tabi tutulmaları bizleri üzmekte ve endişelendirmektedir." ifadelerini kullandı.
Gülebak, “Görevleri habercilik ve gazetecilik olan insanların böylesi bir muameleyle karşılaşmaları, diğer gazetecileri de tedirgin ediyor. Onun için ‘bu benim gazetecim; o senin gazetecin, öyleyse ona özgürlük tanımam’ mantığı çok yanlış ve mahkûm edilmesi gereken bir anlayış olmalıdır. Özellikle bölge insanına yaptığı haberlerle katkı sunan bu meslektaşımızın böyle bir muameleye tabi tutulması tamamen haksızca ve gaddarca bir tutum olarak değerlendirilmektedir. Bir gazetecinin haber yapmak ve bilgi vermekten başka bir görevi olmadığına göre, bu meslektaşımızın tamamen göreviyle alakalı fiziki engellemeyle karşılaşması, özgürlüğüne ket vurulması kesinlikle kabul edilemez." şeklinde konuştu. (Mustafa Bikeç/ Sedat Kuşulay- İLKHA)