Covid-19 pandemi sürecinin başladığı günden bu yana tedavi çalışmalarında araştırma ve geliştirmeye yönelik başarılı bir performans sergilediklerine dikkat çeken Gür, Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nin günde bin test yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu ifade etti.
Gür, Gaziantep Üniversitesi’nin Covid-19 pandemi sürecinin başladığı ilk günlerden itibaren hastalıkla mücadelede ve araştırma ve geliştirme çalışmaları alanında en aktif üniversitelerden birisi olduğunu belirtti.
"Günlük bin test yapma kapasitesine sahibiz"
Gaziantep’te sağlık altyapısının güçlü ve yeterli olduğunu belirten Gür, "Bu süreçte 70 kesin tanılı Covid-19 hastası tedaviye alındı. Bunlardan 34’ü şifa bularak taburcu edildi. 4’ü yoğun bakımda olmak üzere, 36 hastanın tedavisi devam etmektedir. Kriterlere uyan 5 hastaya plazma tedavisi uygulandı. Günlük 500 test yapma kapasitesine sahip olan PCR tanı laboratuvarımızın kapasitesini ihtiyaç duyulması halinde bine çıkarabiliriz." dedi.
"Plazma nakli ile Coronavirus tedavisi çalışmasına imza attık"
Bu çalışmaların doğru bilgilendirme adına kamuoyuyla zaman zaman paylaşıldığını hatırlatan Gür, salgının başladığı ilk günlerde patojenlerden arındırılmış immün plazma tedavi yönteminin Covid-19 tedavisi için önemli bir alternatif tedavi yöntemi olduğunu, Türkiye kamuoyu ile üniversite olarak ilk kez kendilerinin paylaştığını anımsatarak, şunları söyledi:
"Süreç içerisinde üniversitemize kurulma aşamasında olan ve Türkiye’de yalnız Gaziantep Üniversitesi’nin sahip olduğu patojenlerden tamamen arındırılmış plazma üretimini sağlayan iki cihazımızı Kızılay ile imzaladığımız protokolle İstanbul ve Ankara’da kurup milletimizin hizmetine sunduk. Üniversitemiz bu süreçte, Covid-19 tedavisi için yerli ilaç üretimi, yerli fiber optik laringoskop, tek kullanımlık suni solunum cihazı, siperlik gibi mücadelede önemli yeri bulunan başarılı çalışmalara imza attı."
Türkiye’de Covid-19 vakaları görüldüğü andan itibaren korunma, tanı ve tedaviyle ilgili çalışmalarda Sağlık Bakanlığının yetkili olduğunu, bakanlık tarafından koordine edildiğini ve Gaziantep’te de ilk etapta sadece Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin pandemi hastanesi olarak yetkilendirildiğini hatırlattı.
"Bakanlık onayı olmadan hiç bir merkez test yapamaz"
Covid-19 vakaların artmaya başlamasıyla Sağlık Bakanlığı’nın talimatıyla tüm şehirlerde olduğu gibi Gaziantep’te de üniversite dâhil diğer hastanelerin sürece katıldığını hatırlatan Gür, "Şunun herkes tarafından bilinmesi lazımdır ki bakanlık onayı olmadan hiç bir merkez test yapamaz. Tanı testleri sadece bakanlığın talep edip onayladığı laboratuvarlarda yapılabilmektedir. Gaziantep’te vaka sayıları uzun süre düşük seyrettiğinden, tanı testleri için sadece İl Halk Sağlığı Laboratuvarı yetkilendirilmişti. Üniversite hastanemizde yatan vakaların testini de hastanemizde laboratuvarımız olmasına rağmen talimat gereği bu süre içinde İl Halk Sağlığı Laboratuvarında yaptırmaktaydık. Ancak vakalar artınca Sağlık Bakanlığı tarafından donanımı uygun olduğu için üniversite hastanesinde test yapılması talep edilerek yetkilendirildi. Hastanemiz, Sağlık Bakanlığı’nın talep ve onayı üzerine son birkaç gündür test yapmaya başladı. Öncelikle hastanemizde, müracaat eden kendi hastalarımız başta olmak üzere talep olduğu takdirde günlük 500 test yapılabilmektedir. Ancak henüz bu düzeyde bir talep oluşmamıştır. Hastanemiz güçlü altyapıya sahip olduğu için ikinci bir cihaz eklenerek bin test yapılabilecektir. PCR tanı testlerinin hangi durumlarda kullanılacağı Sağlık Bakanlığının algoritmalarında çok net olarak belirlenmiştir. Yetkili sağlık kuruluşları keyiflerine göre değil bu algoritmalara göre işlem yapmaktadırlar. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Gaziantep’te de Covid-19 ile mücadelede koordinasyon, İl Sağlık Müdürlüğündedir." ifadelerini kullandı.
"Kimlere test yapılacağına karar verecek olan merci Sağlık Bakanlığıdır"
Tanı ve tedavi alanında sağlık kuruluşlarının her türlü fedakârlığı yaparak başarılı bir performans gösterdiğinin tüm vatandaşlar tarafından bilinmesinde fayda olduğuna işaret eden Gür, "Şüpheli vaka varsa tetkikleri yapılır. Tanı konulursa tedaviye başlanır ve bulaş riski açısından acil filyasyon yapılır. ‘Üniversite hastanesinde neden daha fazla Covid-19 hasta tedavi edilmediği veya neden daha fazla test yapılmadı?’ gibi sorular anlamsızdır. Olmayan hasta tedavi edilip algoritmalara uymayan testler mi yapılsaydı? Hasta gelirse bakarsınız ve algoritmalara uyuyorsa test yaparsınız. Hangi hastaların tedavi edileceğine ve kimlere test yapılacağına karar verecek olan merci Sağlık Bakanlığıdır. Kaldı ki Covid-19 tanı ve tedavisinde öncelik devlet hastanelerine verildiği için vakalar genellikle oralarda toplanmakta ve tanı testleri İl Halk Sağlığı Laboratuvarında yapılmaktadır. İhtiyaç duyulduğunda üniversite hastaneleri devreye sokulmaktadır. Başlangıçta tüm vakalar Sağlık Bakanlığının talimatı ile devlet hastanelerine yönlendirilmiş ve üniversite hastanesi diğer kronik hastalıkların tedavisi için temiz hastane olarak yedekte tutulmuştur. Zamanla vaka sayıları artınca üniversite hastanesi de Covid-19 hastası almaya başlamıştır. İlk zamanlarda Covid-19 hastalarının üniversite hastanesi dışında tedavi edilmesi üniversitemizin bir tercihi değildir. Aksine Sağlık Bakanlığının talimatıdır." diye konuştu.
"10’u sağlıkçı 34 hasta şifa bularak taburcu oldu"
Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin, pandemi hastanesi ilan edilmesinden sonra müracaatların arttığını ve şu ana kadar hastanenin Covid-19 acil polikliniğine 662 müracaat olduğunu belirten Gür, "Bunlardan 410 vaka taramalar sonrası şüpheli görülüp en az 3 günlük tedavi verilerek takip edildi. Hastanemize müracaat eden her hastaya bakılmakta olup aksi bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Bugüne kadar 12’si sağlıkçı, 70 kesin tanılı Covid-19 hastası tedavi edilmiş, 10’u sağlıkçı 34 hasta şifa ile taburcu olmuş ve kriterlere uyan 5 hastaya plazma tedavisi uygulanmıştır. 2’si sağlıkçı 36 hastanın tedavisi halen devam etmekte ve yoğun bakımda 4 hasta takip edilmektedir. Ayrıca lösemili ve down sendromlu 10 yaşındaki Covid-19’lu çocuk ek tedavilerle birlikte 2 defa plazma verilerek anne ve babasıyla birlikte tedavi edilerek iyileştirilmiş ve taburcu edilmiştir. Bu vaka ülkemizde ve dünyada çok nadir bir durumdur." dedi.
"Vaka sayılarındaki artış kurallara uyulmamasından kaynaklanmaktadır"
Gaziantep’in Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi başta olmak üzere sağlık altyapısı yönünden güçlü bir kent olduğunu belirten Gür, "Başta hastanemiz doktorları olmak üzere ilimizdeki sağlık çalışanlarının tamamı donanımlıdır. Gerek yoğun bakımlarda gerekse kliniklerde hastanelerimizin doluluk oranı düşük ve ölüm oranlarımız Türkiye ortalamasının altındadır. Son zamanlarda vaka sayılarındaki artışın sebebi sağlık alt yapısı veya test sayısından ziyade, gerekli kurallara uyulmamasından kaynaklanmaktadır. Gaziantep’te test yapma kapasitesi yeterlidir ve ihtiyaç duyuldukça yeni laboratuvarlar devreye alınmaktadır. Sağlık kuruluşlarımızın ve çalışanlarımızın emek ve fedakarlıklarını görmezden gelerek polemik yapmak şehrimizin bu salgınla mücadelesine katkı sağlamayacaktır." şeklinde konuştu.
"Hastalığın önlenmesi için en önemli ve tek yol, kurallara uymaktır"
Gür, "Özellikle Gaziantep’teki vatandaşlarımızın kültürel yaşantılarından kaynaklanan iç içe yaşam ve birlikte yeme alışkanlıkları ve yoğun sanayi iş gücümüz maalesef vaka sayılarını artırmaktadır. Buna rağmen yine de nüfusa göre vaka sayısı Türkiye ortalamasının altında seyretmektedir. Tüm kurum ve kuruluşlarımızın amacı en kısa sürede şehrimizi bu salgından kurtarmaktır. Hep belirttiğimiz gibi hastalığın önlenmesi için en önemli ve tek yol, kurallara uymak, fiziksel mesafeye ve el temizliğine dikkat ve maske takmaktır." diye konuştu.
Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi PCR Tanı Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Yasemin Zer ise, gelen örneklerde Coronavirus bulunup bulunmadığının tespitini sağlayan PCR testinin, duyarlılığı çok yüksek olan bir yöntem olduğunu belirtti.
İLKHA