GAZİANTEP - Başpınar Organize Sanayi Bölgesindeki tesislerden çıkan kimyasal atıkların Nizip Çayı'na akıtılması, çayın geçtiği 25 köyü ciddi şekilde etkiliyor. Kimyasal atıkların Nizip Çayına bırakılmasından sonra çaydaki tüm canlılar öldü, meyve ağaçları çürüdü, tarlaların mahsulleri ise yok oldu.
Son yıllarda ise köylüler tek tek ölümcül hastalıklara yakalanarak ölüyor. Daha önce kanser vakalarının bulunmadığı köylerde son yıllarda başta kanser ve tifo olmak üzere ağır hastalıklara yakalanan onlarca köylü öldü. Çok sayıda kişi ise kanser ve diğer ölümcül hastalıklar nedeniyle tedavi altında.
"İç organları çürüdü"
Şehitkamil Belediyesine bağlı Adaklı köyünde bulunun yatalak hastalardan Emine Aztekin'in (39), akciğer ve karaciğer gibi iç organları çürümüş. Hastalıkların Kimyasal sularından kaynaklandığını belirten eşi İsmet Aztekin, her hafta 2-3'de bir gün tedavi için hastanelere gittiklerini söyledi.
Gaziantep Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi Onkoloji bölümünde kanser tedavisi gören köylülerden Mustafa Deniz, 10 yıl öncesine kadar köylerinde hiç kanser vakasına rastlamadıklarını belirterek, kimyasal atıklardan dolayı hastalandıklarını söyledi.
"8 kişi kanserden öldü, 7 kişi de kanser tedavisi görüyor"
Kimyasal atıkların etkilediği köylerden Adaklı Köyü Muhtarı Mustafa Taşçı, "Sadece bizim köyümüzde 8 kişi kanserden öldü. Şuan 7 kişi de kanser tedavisi görüyor. Köylüler, 'bende de kanser çıkar' korkusuyla hastaneye gitmiyor." Sözleriyle durumun vahametini dile getirdi.
Kimyasal atık suyun bütün meyve ağaçlarını da kuruttuğunu belirten Muhtar Taşçı, kimyasal suyun içme sularına da karıştığını söyledi.
Sorunlarını devletin ilgili tüm kademelerine aktarmalarına rağmen kimyasal atıkların akmasının devam etmesi, köylüleri isyan ettirmiş. Bazı köylerin giriş-çıkışlarına, "Başpınar Organize Sanayi Bölgesinden gelen kimyasal atıklar kesilmediği sürece SEÇİME HAYIR" pankartı asılmış.
"Zenginlere kurban ediliyoruz"
Salkım köyünden Recep isimli köylü ise, zenginlere kurban edildiklerini ifade ederek, "Başvurmadığımız, sorunumuzu anlatmadığımız yer kalmadı. Zenginlere gücümüz yetmiyor. Buraya zehirli su atıyorlar, hayvanlarımız içiyor hayvanlarımız hasta olup ölüyor, İnsanlarımız suya temas ediyor onlar hastalanıyor, ölüyor." dedi.
Ahmet Sönmez ise, kimyasallarla öldürüldüklerini belirterek, "Terörist, terörist diyip duruyorlar:.Bu dereye kimyasal atıkları bırakan ve müsaade edenlerin teröristten ne farkı var." ifadelerini kullanarak adeta isyan etti.
Tatlıcak Köyü Yardımlaşma Derneği Başkanı Hacı Karakurt ise, Tatlıcak köyünde onlarca kanser hastasının olduğunu söyledi. (Şefik Mert - İLKHA)