Baklavadan çikolataya ve hamurlu tatlılardan yemeklere kadar birçok yiyeceğin yapımında kullanılan Gaziantep'in dünyaca ünlü ve kentin en önemli geçim kaynaklarından Antep fıstığının hasadında sona gelindi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en önemli tarımsal ihraç ürünlerinden Antep fıstığında hasat dönemi kente yakın bölgelerde toplanan fıstıkların ardından sona erecek. İç piyasa ile birlikte dünyanın dört bir tarafına da ihraç edilen Antep fıstığındaki rekolte düşüklüğü üreticiyi üzerken, fiyatların yüzde yüz artması ise yüzleri bir nebze güldürüyor.
Bölgede "yeşil altın" olarak da bilinen Antep fıstığının rekoltesi geçen yıla oranla büyük bir oranda düştü. Ağustos ayının ortalarında, baklava yapımında kullanılan boz fıstığın hasadını yapan çiftçiler, şimdi de kırmızı kabuklu fıstığı topluyorlar.
Sabahın erken saatlerinde işe koyulan üreticiler, akşam saatlerine kadar fıstık topluyorlar. Ürünlerini fıstık işleme tesislerine getiren üreticiler, burada fıstıklarını farklı işlemlerden geçirerek daha sonra kurutmaya bırakıyorlar.
Sabahın erken saatlerinde başlayan fıstık hasadında işçiler, 40 derece sıcaklıkta günde yaklaşık 10 saat çalışıyorlar. Kadın, erkek, çocuk ve yaşlı her yaştan işçinin çalıştığı fıstık hasadı büyük bir heyecanla sürüyor.
Çiftçinin sabahın erken saatlerinde tarlasına gitmesiyle başlayan fıstık hasadı, ağaçların altlarına yaygı serilmesi ile devam ediyor. Ardından ağaçların üstlerine çıkan işçiler, fıstık salkımlarını tek tek kırarak yere atıyorlar. Yaygılarda biriken fıstıklar ardından çuvallara doldurularak, salkımlarından ayrıştırılmak için ayrıştırma tesisine götürülüyor.
Konu hakkında bilgi veren Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Nevzat Aslan, Antep fıstığında bu yıl "yok yılı" olmasına rağmen beklenenden daha fazla ürün aldıklarını söyledi.
Antep fıstığı hasadında sona gelindiğini bildiren Aslan, "2017 yılı Antep fıstığı hasadının şu günlerde artık son kısımları yapılıyor. Antep fıstığı hasadının son günlerini yaşamaktayız. Barak Ovası dediğimiz bölgede fıstık hasadı neredeyse bitti. Yüksek yerlerde ve Antep ile yakın çevresinde şu an hasat devam etmektedir." dedi.
Normal Antep fıstığına göre daha çok yağlı ve yeşilimsi renkte olan, baklava, çikolata, hamurlu tatlı ile yemeklerde kullanılan boz fıstık hasadına bir ay önce başlanıldığını dile getiren Aslan, kırmızı kabuklu fıstığın hasadının halen devam ettiğini anlattı.
Aslan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının son 2 yıldır Antep fıstığı rekolte tahmini için kendilerini görevlendirdiğini ve son rakamların önümüzdeki günlerde açıklanacağını belirterek, şunları söyledi: "Bundan 3-4 hafta önce baklavada kullanılan boz fıstığın hasadı yapıldı. Şu anda çerezlik olan kısmının hasadı yapılmaktadır. Geçen yıl kurak geçtiği için meyve gözlerinde zayıflık vardı. Bu yıl da bu nedenle 'yok' yılımızdı. Rekolte ile ilgili sahadaki çalışmalar devam ediyor. Son rakamlar önümüzdeki günlerde bakanlığımız tarafından netleştirilecektir."
Antep fıstığının bir yıl yüksek ürün verdiğine ve diğer yılda üretimin azaldığına değinen Aslan, mayıs ayında yapılan tahmin çalışmasında 85 bin ton rekolte beklentisinin olduğunu belirterek, "Geçen sene ihtiyaç fazlası üretimimiz vardı. 170 bin ton bir üretimimiz oldu. Bu yıl da mayıs ayında yapılan tahmin çalışmasında 85 bin ton rekolte bekleniyor. Türkiye'deki iç tüketimi yaklaşık 100 bin ton civarındadır. Geçen yılki ürünler düşük olmasına rağmen bu yılki ürün ihtiyacımızı karşılayacak miktarda." ifadelerini kullandı.
Antep fıstığının Gaziantep ve Türkiye ekonomisi için çok önemli olduğunu ve çok daha zengin bir aromaya sahip olduğu için Antep fıstığının daha lezzetli olduğunu belirten Aslan, "Dünya, Antep fıstığı pazarına daha çok İran ve Amerika pazarını karşılamaktadır. Biz cüzi miktarda bu pazarda yer almaktayız. Bunun nedenine baktığımızda Antep fıstığı olarak İran ve Amerika'nın farklı bir çeşidi var. Bunlar daha iri ve çerezlik için daha çok tercih ediliyor. Lezzet bakımından Türkiye'de yetişen Antep fıstığının aroması çok daha zengin bir aromaya sahip olduğu için bizim fıstığımız daha lezzetli. Bunun en büyük nedenleri iklim, toprak şartlarımız, bunun yanında bizim kuru şartlarda fıstık yetiştirmemizdir. Antep fıstığının dünyaya tanıtımını artırırsak ve yeterince de tanıtımını yapabilirsek bu anlamda pazarlarda daha farklı kulvarlarda yer bulabilecektir." şeklinde konuştu.
Son olarak Aslan, şunları ifade etti: "Antep fıstığı var yılı, yok yılı ya da özelliğine sahip bir meyve türü. Bu bazen ağaç ağaç, bahçe bahçe, bölge bölge değişiyor. Ürün alınan bölgelerde yok yılı olmasından ve piyasada daha fazla kıymet bulduğundan dolayı iyi bakım yapılan ve sulanan bahçelerde verim güzeldi. Ama geçen yıl kuraklıktan daha çok etkilenen bölgelerde bunun tersi bir durum söz konusu. Eğer çiftçilerimiz ağaçlarına çok daha iyi bakar, hastalıklardan ve zararlardan koruyup beslerlerse ve sularlarsa yok yılında daha az bir zarar göreceklerdir."
İLKHA