Yaşanan sürecin bölge için turizm sezonu olması ve uzaktan çalışma imkânı olmaması sebebiyle bunun en çok yeme içme sektörünü etkilediğini belirten Acıoğlu, yaşam kalitesinin düşmemesi için sektörün desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Acıoğlu, yapılan araştırmalarda Covid-19 salgınının yeme içme sektöründe yüzde 70’in üzerinde ciro kayıplarına neden olduğunu belirterek, “Bildiğiniz üzere İçişleri Bakanlığı, salgının yayılmasını önlemek amacıyla lokanta ve restoranlara ilişkin kısıtlamalar getirdi. Türkiye’de bu sektörde 50 binin üzerinde işletme var. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki sektörde büyük ciro kaybı yaşanmaktadır.” dedi.
“Birçok lezzet durağı kapalı”
Yeme içme sektörünün gastronomi kenti Gaziantep ve çevre illerde ticari hayatın bel kemiği olduğunu vurgulayan Acıoğlu, “Üstelik şu anda bölgemiz için turizm sezonu. Ama baklavacılarımız, kebapçılarımız, beyrancılarımız ve katmercilerimiz yani birçok lezzet durağı kapalı. Bu sektörde sadece odamıza kayıtlı 400’ün üzerinde işletme var. Bu yüzlerce aile, binlerce kişinin ekmek kapısı demektir.” ifadelerini kullandı.
“Binlerce işletme ekonomik açıdan zor durumda”
Uygulanan bu kısıtlamaların toplum sağlığı için alınması gereken tedbirler olduğunu belirten Acıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ancak faaliyetlerini durdurmak ya da azaltmak zorunda kalan binlerce işletme ekonomik açıdan zor durumda. Ayrıca bizim faaliyet alanımız uzaktan çalışmaya elverişli değil. Toplum sağlığını korurken, toplumun salgın tehlikesi geçtikten sonra yaşam kalitesinin düşmemesi, gelir kaynaklarını kaybetmemesi için bahse konu işletmeler için özel çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.”
İLKHA