israil terör devleti sahip olduğu teknolojisi ile Gazze’ye saldırıyor. Bu saldırıya haram aylardan olan Muharrem ayında başladı. Kerbela’da şehit edilen Hz. Hüseyin ve ailesinden yetmiş kişi bu ayda on Muharrem’de şehit edildi.
Hz. Hüseyin, ailesinden yetmiş kişiden oluşan kadını, çocuğu ve kucağındaki bebeği ile cennete gitti. Gazze’de şehit edilen anneler, babalar ve çocuklar Hz. Hüseyin’e misafir olarak şehit olup cennete gidiyorlar. Allah şahadetlerini kabul etsin.
2008’deki savaşta harabeye dönüştürülen Gazze, ablukanın verdiği bin bir zahmetle tünellerden taşınan malzemeler ile biraz yaralarını sarmışken, İsrail’in saldırısına tekrar uğradı. İsrail, binaları uçaklardan atılan bombalarla yerle bir ediyor. Kadınları, yaşlıları, çocukları hunharca katlediyor.
Elbet 2008’den bu yana çok şey değişti. Gazze halkı bir savaş deneyimi yaşadı. Düzenli ve eğitimli bir askeri birlik oluşturmaya çalıştı. Telaviv ve Kudusü vurabilecek füzeler üretti. Hatta insansız uçaklara bile sahip oldu. Stoklarını gıda ile doldurdu. Ancak yeteri derecede ilaç sahibi olamadı. İlaç stokları kısa sürede tükendi. Acilen 10 milyon dolarlık ilaç ve ameliyatlarda kullanılan tıbbi araç gereç yardımına ihtiyaç var.
Yaralı sayısı sürekli artıyor. Hamd olsun ki Mısır, Refah kapısını açtı. Yaralılar Mısır’daki El Ariş hastanesinde tedavi edilebilecek. Katar yönetimi, İsrail`in Gazze saldırılarında yaralanan Filistinlilerin tedavisi için, tıbbi yardıma ek olarak 10 milyon dolar nakdi yardımda bulunma kararı aldı.
Yapılan her türlü yardımın elbet çok büyük değeri var. Teknolojik gelişme mühim. Savaşta düşmana karşı koyabilecek silahlar lazım.
Düşman Yahudi, silah teçhizatı ve teknolojisi güçlü... Pilotsuz uçakları ve gelişmiş silahlarla saldırıyor. Gelen füzelere, beş demir kubbesi ile karşı koyuyor. Ama Yahudi korkak, canını ve malını çok seviyor. Telaviv ve Kudus’e düşen füzeler hayatı felç ediyor. Halk sığınaklara kaçıyor.
Gazze sınırına 40 km mesafedeki İsrail şehirlerinde olağanüstü hal ilan edildi. Olağanüstü hal kararı, bu bölgedeki ticaret merkezlerinin kapatılması, ticari hayatın felç olması anlamına geliyor. Devam eden askeri operasyon İsrail`e günlük olarak 43 milyon dolara mal oluyor. Bu savaşta İsrail`in 500 milyon dolar ile 1 milyar dolar arasında kayıp vermesi bekleniyor.
Demir Kubbe`nin İsrail`e günlük olarak 2.5 ile 4 milyon dolar arasında bir maliyeti var.
Kudüs Seriyyeleri`ne bağlı istihbarat ağının gerçekleştirdiği bir operasyonda, aralarında çok sayıda komutanın da bulunduğu beş bin askere İbranice ``Gazze sizlere mezar olacak, Tel Aviv`i ateş topuna çevireceğiz`` mesajı gönderildi.
İzzeddin el Kassım Tugayları”, İsrail hava kuvvetlerine ait bir F-16 jetini vurmayı başardı. İki pilot esir alındı.
Savaş uçağının düşürülmesi İsrail`de büyük tartışmaların yaşanmasına sebep oldu. İsrail askerleri korku içerisine girdi.
Yahudilerin bir özelliği de kendi aralarında birlik görüntüsü verdikleri halde esasında büyük bir tefrika içerisinde olmalarıdır. Aralarındaki mücadele çok çetin geçer. Esir alınan pilotlar, öldürülen kişilerin aileleri ve ekonomik zarara uğrayanlar bu savaşı sürdürenlere karşı koyacaklardır. Aralarına tefrika girmesi yakındır.
Önemli olan imanlı direniştir. 2008’deki savaşta imanla mukavemet gösterildi. Diğer ülkelerdeki Müslümanlar da günlerce konsoloslukların önünden kar, kış ve soğuğa rağmen ayrılmadı. Tekbir, tahlil ve salâvatlar getirildi. Sloganlar atıldı. Binlerce kişi ellerini kaldırıp dua etti. Geceleri kıyamlarda ve secdelerde gözyaşları ile yalvarıldı.
Allah’ta yardımını esirgemedi.
“…Nice az sayıda bir birlik Allah`ın izniyle çok sayıdaki birliği yenmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir…” (Bakara 249)
Bu savaşta imkânlar 2008’e göre daha iyi olsa da sadece imkânların iyi olması yeterli değildir. İmkânların iyi olması önemli olsa da daha önemli olanı imanlı direniş ve Allah ile olan bağın sağlamlığıdır.
Yardımların çoğaltılması ile beraber sürekli Allah’a yalvarmak, yürüyüşler ve mitingler düzenlemek, konsoloslukların önünden ayrılmayıp tekbir, tahlil, salâvat ve sloganlarla destek olmak, zafere giden yol olacaktır. İnşallah.