Bingöl İl Müftülüğü tarafından, Bingöl Belediyesi Kültür Merkezi’nde din görevlileri ile Eylül Ayı toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantı, Şeyh Ahmet Kur’an Kursu Öğreticisi Muhammed Emin Selami’nin Kur’an tilaveti ile başladı. İl Müftüsü Mecit Can’ın açılış konuşmasından sonra Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger konuştu.
Vali Köşger, ülkenin zor zamanlardan geçtiğini belirterek, “Tarihin bütün evrelerinde savaşların, kanın, gözyaşının, alt üst oluşların hiç bitmediği bir coğrafyada yaşıyoruz. Dünyanın en kritik coğrafyasıdır. Ve bu coğrafyada yaşanan bir bedel vardır. Bu bedeli ödemesini bilenler, tarihte bu coğrafyanın varlığını devam ettirmiş, ödeyemeyenler ve ödemeyi göze alamayanlar ise tarihten silinip gitmişlerdir.” dedi.
Dünya yönetiminde çeşitli mekanizmaların hüküm sürdüğünü belirten Vali Köşger, İslam’ın ve Müslümanların bu mekanizmalarda söz hakkı olmadığını belirterek, “Mesela biri Birleşmiş Milletler. Birleşmiş Milletler'de üyelik konseyinde yer alan 5 tane daimi ülke var. Bu ülkelerin sözü neyse, dünyada o hüküm görüyor. Onların dediği geçerli oluyor. Onlar ne derlerse, o oluyor. Onlar kime mazlum derlerse mazlum oluyor, kime zalim derlerse zalim oluyor. Birleşmiş Milletler bu haritada Protestanlara iki üyelik vermişler. İngiltere ve Amerika… Katoliklere üyelik vermişler; Fransa ve Ortodokslara bir üyelik vermişler; Rusya ve Uzak Doğu’ya bir üyelik vermişler. Bu coğrafyanın kalbinde yer alan İslam ülkelerini temsil eden hiçbir ülke yok. Bütün mekanizmaları bu şekilde dizayn edilmiş. Hristiyanların her mekanizmada birden fazla söz hakkı var, Müslümanların, İslam'ın bu mekanizmalarda söz hakkı yok.” diye konuştu.
“Gelecek nesillerin endişesini taşımalıyız”
İmamların gelecek nesillerin endişesini taşıması gerektiğini beliren Köşger, konuşmasına şöyle sürdürdü: “En muhafazakâr, geleneklerine, örf adetlerine bağlı insanların yaşadığı coğrafyada farklı bir yaşam biçimi öneriyorlar. Gençlerimize her şeyin serbest olduğu farklı bir hayat tarzı öneriyorlar. Bu konuda uyanık olmamız lazım. Eğer vazife gördüğünüz köyünüzde, mahallenizde, dağa çıkan bir kişi varsa bunun vebali öncelikle sizleredir. Biz siyasetçi değiliz, siyasetçi gibi konuşmuyorum. Siyasetçi gelecek seçimlerin endişesini taşır, ancak biz gelecek neslin endişesini taşımalıyız. Gelecek nesillerin değerlerine sahip olmasını sağlayacak şekilde çalışmalarımızı yürütmemiz lazım.”
Program, soru-cevap şeklinde devam etti. (İLKHA)