Bismillah`il-Hakem!
“Ey Rabbim! Benim göğsüme genişlik ver. Ve Bana işimi kolaylaştır. Ve dilimden düğümü çöz. Sözümü anlasınlar.” (Taha / 25-28)
İslam; kadına tesettürü emrediyor. Küfür ise tesettüre karşı savaş bayrağını çekip ‘gericiliktir’ diyor. İslam; kadına gözünü haramdan sakınmasını emrediyor. Küfür ise bakılması haram olan her türlü görüntüyü televizyon, internet yoluyla evlerin içine sokuyor.
İslam; Rabbine en yakın olduğu anın evinin içinde bulunduğu an olduğunu haber veriyor ve zaruretten değilse evinden çıkmamasını emrediyor kadına. Küfür ise; "Sen tutsak değil, hür bir kadınsın. Neden istediğin her vakit evinden çıkamayasın ki!" gibi vesveselerle kadını kışkırtarak evinden soğutmaya ve uzaklaştırmaya çalışıyor.
İslam; ma`siyet olmayan her hususta kayıtsız şartsız kocasının isteklerine itaat etmeyi emrediyor kadına. Küfür ise: "Sen köle değilsin ve kocanın sana bir üstünlüğü de yok ki ne yapıp yapmayacağına o karar versin!" diyerek kadınları kibre sürüklüyor ve azgınlaştırıyor.
İslam; kapalı ortamlara nazaran fitne ihtimalinin daha az olduğu yollarda bile kadınların yol kenarından yürümelerini, erkeklere karışmamalarını emrediyor. Küfür ise karma eğitimi kabul etmediği takdirde kadına eğitim hakkı tanımıyor.
İslam; "Bir çocuğun ilk ve en etkili öğretmeni annesidir. Bir anne-babanın çocuğuna bırakacağı en büyük miras güzel ahlaktır" buyuruyor. Küfür ise: "Ömrünü bakıcılıkla heder etme. Aklını kullan ve kendi ayaklarının üzerinde dur. Hem çalışman da çocuklarına refah bir hayat seviyesi sunabilmen, güzel bir gelecek hazırlaman için değil mi zaten?!" gibi aldatıcı sözlerle anne-çocuk arasındaki bağı bir nevi koparıyor ve aile terbiyesinden yoksun çocukların yetişmesine sebep oluyor.
İslam; kadına kanaatkâr olmasını, dünya süsüne tenezzül etmemesini emrediyor. Küfür ise kadını kanaatsiz, aç gözlü, müsrif bir canavar haline getirmeye çalışıyor.
Kısacası İslam ne yapmasını emrediyorsa, küfür azami bir gayretle tam tersini yaptırmaya çalışıyor kadına. Peki, neden? Bunu tam manasıyla idrak edebilmemiz için Allah-u Teâlâ yüce kitabımız Kur`an-ı Kerim`de bu sorunun cevabını defalarca vermiştir.
“Değil mi ki o şeytan kibrinin esiri olup Allah (c.c)`a isyan etmişti de Huzur-u İlahi`den kovulmuş ve lanetlenmişti. ‘Rabbim! Onların diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver’ demişti de Allah-u Teâlâ; ‘Muhakkak ki sen mühlet verilenlerdensin’ buyurmuştu. Bunun üzerine şeytan; ‘Rabbim! Beni azdırmana kasem ederim ki, her halde ben onlar için yeryüzünde süsler yapacağım ve hepsini azdıracağım’ demişti.” (Hicr / 36-39)
Küfür çatısı altında birleşen şeytan ve taraftarlarının insanlık tarihi boyunca tek amacı, ayette belirtilen gayeye ulaşmak olmuştur ve kıyamete kadar da tek gayesi bu olacak; lakin gayesine ulaşamayacaktır!
"Ancak içlerinden ihlâs verilen kulların müstesna" (Hicr / 40) ayeti şeytan ve taraftarlarını eriten bu gerçeğin delilidir! Durum bundan ibaretken;
Gelin ey Mü`mine bacılarım! Tesettürlü oluşumuz nedeniyle bize "gerici" denilmesinden utanmayalım. Değil mi ki insanlığın en gerisindeki, ilk yaratılmış insan bir peygamberdir; Hz. Adem (a.s)`dir! Bırakalım da maymun soyundan geldiğini zannedenler "gerici" diye nitelendirilmekten utansınlar!
Mutluluğu, huzuru ve özgürlüğü, çarşıda pazarda yabancı ve kötü nazarların esaretinde değil; kocamızın tebessümlü çehresinde, çocuklarımızın sevincini seyretmekte, bir nevi zırhımız ve tek özgürlük alanımız olan yuvamızda arayalım!
Gelin ey Mü`mine bacılarım! Bazı dünyalık menfaatler uğruna Allah (c.c)`ın emirlerinden ödün vererek bozuk zihniyetlere itaat edeceğimize, ma`siyet olmayan her hususta kocamıza itaat ederek cennet varisi hanımlar olalım! Kendi gayesine hizmet eden nesillerin peyda olması için aile kavramını yok etmeye çalışan küfre inat, çocuklarımızı İslam`ın emrettiği şekilde yetiştirmeye adayalım kendimizi! Kanaatkâr olalım. Asrın vebası moda putundan uzak duralım. Asr-ı Saadet huzurunu yaşamak istiyorsak eğer, aç kalsak dahi haramdan sakınalım ve sabredenlerden olalım!
Haydi, ey Mü`mine bacılarım! Yeter artık uyanalım! Küfrün amacı bizi çağdaşlaştırmak, özgürleştirmek veya bize refah bir hayat seviyesi sunmak; dolayısıyla bizi mutlu etmek değil! Küfrün tek amacı; kurabildiği zayıf hile ve tuzaklarla, Allah (c.c)`ın belirlediği süre içerisinde gayesine ulaşmak.
Haydi gelin! Bu amaca hizmet edip hem dünyasını hem de ahiretini bedbaht edenlerden olmayalım. Çoğunun kadınlar olacağı haber verilen cehennem azabından ve bu azaba müstahak kılan `küfrün hile ve tuzaklarına kanmak`tan; şeytan taraftarı olmaktan Allah (c.c)`a sığınalım. Allah (c.c) taraftarı olalım. Hakk`ı tutup kaldıralım. Küfür çatısı altında değil, İslam çatısı altında buluşalım!
Rumeysa Durmaz / Nisanur Dergisi – Nisan 2012