Gençler neden evlen(e)miyor?

Türkiye’de son yıllarda evlilik yaşının yükselmesi ve boşanma oranlarının da her geçen yıl artması dikkat çekerken bu durum toplumu endişelendiriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2020 yılı evlenme ve boşanma istatistiklerinde, evlenen çiftlerin sayısı 2019 yılındaki 542 bin 314’ten 2020 yılında 487 bin 270 çifte geriledi ve bin nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden kaba evlenme hızı binde 5.84 olarak gerçekleşti.

2020 yılının nisan ve mayıs aylarında evliliklerde önemli bir azalma görüldü. Evlenme sayısı 2019 yılı nisan ayında 53 bin 155 iken salgının da etkisiyle yüzde 68,7 azalarak 2020 yılının aynı ayında 16 bin 657 oldu. Evlenme sayısı Ramazan ayının büyük bir bölümüne denk gelen 2019 yılı mayıs ayında 30 bin 376 iken yüzde 61,6 azalarak 2020 yılının aynı ayında hem salgın hem de Ramazan ayının etkisiyle 11 bin 666 oldu.

Yıllara göre ortalama ilk evlenme yaşı incelendiğinde, evlenme yaşının da arttığı görüldü ve evlenme yaşı 2020 yılında erkeklerde 27,9 iken kadınlarda ise 25,1 oldu. Erkek ile kadın arasındaki ortalama evlenme yaş farkı ise 2,8 yaş olarak gerçekleşti.

Evlilik, Hazreti Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) en önemli sünnetlerinden biridir. Ayet ve hadislerde de önemine vurgu yapılan evlilik, toplumdaki ahlaki yozlaşmaya set çekecek ve nesillerin ifsadını kurtaracak en önemli müessesedir.

Toplumun temel yapı taşı aile, günden güne yok oluyor. Yuva kuramayan birçok genç evlilik dışı çarpık ilişkilere yönelirken uzmanlar bu durumun sonuçlarının toplumun yapısını bozacağına dikkat çekiyor.

Son yıllarda Türkiye’de evlilik oranlarının en düşük seviyede olduğu zamanlar yaşanıyor. Boşanmaların ise her geçen yıl daha fazla artması toplumu endişelendirmekle birlikte toplumun “temel taşı” olarak nitelendirilen aile kurumunu zayıflatıyor.

İnsanın mutlu, huzurlu ve güvende olduğu en önemli kurum aile olarak kabul edildiği toplumumuzda ancak son yıllarda evliliklerin azalması ve boşanmaların artması endişeye neden oluyor.

Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da bu durumun farkına vararak gençleri erken evlenmeye davet etmişti.

Evliliklerin azalması, evlilik yaşının ilerlemesi ve boşanmaların artmasına ilişkin yapılan araştırmalarda gençlerin yuva kuramamasının nedenleri arasında ise 6284 Sayılı Kanun gibi aileyi yıkan yasalar başta olmak üzere süresiz nafaka, evliliklerdeki olumsuz örnekler, geçim sıkıntısı, işsizlik, hayat pahalılığı ve ailelerin israf ile gösterişe kaçan istekleri gibi sebepler gösteriliyor.

Peki, evliliklerin azalmaması, evlilik yaşının ilerlememesi ve boşanmaların artmamasına yönelik ne yapılmalıdır ve ne gibi adımlar atılmalıdır?

Sosyolog Avukat Hüseyin Kurşun

Sosyolog Avukat Hüseyin Kurşun, gençlerin evlenememesinin sebeplerini İLKHA’ya anlattı.

2018 TÜİK verilerine göre kadınlarda evlilik yaşının 24.8, erkeklerde ise 27.8 civarında olduğunu ifade eden Kurşun, 2021 yılında ise bu rakam 2 puan daha arttığına dikkat çekti.

“İşsizlik ve hayat pahalılığı evlilik yaşını uzatıyor”

Evliliklerin azalmasının ve boşanmaların artmasının birçok nedeni olduğuna işaret eden Kurşun, “Bunlardan ilki hayat pahalılığı ve işsizliktir. Kadın tarafının beklentilerinin çok yüksek olması, evliliğe dönük erkeğin bu imkanlara sahip olmaması ve bir şekilde evlilik kararını veren erkek tarafının evliliği ertelenmesine neden oluyor. Diğer taraftan zorunlu eğitim 18 yaşında sona eriyor. 18 yaşına gelen bir genç artık bir meslek ve sanat ile uğraşamayacağı için tek yol üniversite kalıyor. Dolayısıyla isteyerek veya istemeyerek kendisini üniversite okumak zorunda hissediyor. Üniversiteyi bitirdiği zaman yaşı ortalama en az 22 oluyor. En az 3 yıl bir iş arama dönemi yaşıyor, yaş 25 oluyor. Bulduğu işte asgari ücret veren bir iş oluyor ya da asgari ücretin biraz üzerinde oluyor. Dolayısıyla 25 yaşında iş sahibi olmuş bir genç evlenebilmek için en az 2-3 yıl çalışıp para biriktirmek zorunda kalıyor. Dolayısıyla bu durum evlilik yaşını arttırıyor. Bu evlilik yaşının ilerlemesinde ekonomik bir nedendir.” dedi.

“Dizilerde evlilik dışı yaşam özendiriliyor ve meşrulaştırılıyor”

Evliliklerin azalmasının ve boşanmaların artmasındaki nedenlerden birinin de dizilerdeki kadın-erkek ilişkilerinin etkilediğini belirten Kurşun, “Dizilerde evlilik dışı yaşam özendiriliyor ve meşrulaştırılıyor. Evlenemeyen genç eğer İslami değerlerden uzaksa evlilik dışı ilişkilere yöneliyor ve evlilik dışı ilişkilere yönelen bir kişi açısından evlilik tüm cazibesini kaybediyor. Diğer bir neden yasal engellerdir ve her ne kadar İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiş olunsa da sözleşmenin gölgesi 6284 Sayılı Kanun’un üzerinde duruyor. 6284 Sayılı Kanun’daki evden uzaklaştırma, süresiz nafaka ve benzeri diğer nedenler ciddi bir engel ve korkuya neden oluyor. Türkiye'de bugün 2 milyon erkek evden uzaklaştırılmış durumda. En azından hemen hemen hepimizin akrabaları ve komşularında mutlaka evden uzaklaştıran kişilere şahit oluyoruz. Dolayısıyla bu durumlar bir şekilde gençleri evlenmekten soğutuyor ve korkutuyor. Dolayısıyla ‘bekarlık sultanlıktır’ sözü burada yerini buluyor. Dolayısıyla gençler evlenmeye, evliliğe ‘öcü’ gibi bakıyor.” ifadelerini kullandı.

“Kanunlar ve yasalar gençleri evlenmekten alıkoyuyor”

Kurşun, “Diğer taraftan sosyal medyanın çok hızlı bir şekilde yayılması, yine haberlerde her gün kadın cinayetlerini izliyor olmamız insanları evlilikten soğutuyor. Bir de kadın erkek ilişkilerinde güven hiç kalmamış. Bir gence neden evlenmediğini sorsanız herhalde üç gençten bir tanesi evlenmemenin nedenini güvensizlik olarak olduğunu söyleyecektir. Çünkü biz aileyi yok ettik. Bir ailede baba aile reisi olmaktan çıkmış, artık aile reisi değil. Herkes kendi başına, denetimden uzak ve denetimi sağlamaya çalışan baba evden uzaklaştırılma riski ile karşı karşıya kalıyor. Baba çocuğunu uyarsa veya biraz sesini yükseltse suç işlemiş oluyor. 6284 Sayılı Kanun’un şiddet tanımı çok geniş olarak ele alınmış. Sadece fiziksel şiddet değil, psikolojik ekonomik şiddeti içerisinde barındırıyor. Dolasıyla bir telefonla evin reisi eski reisi oluyor. Aile bireyi olan baba kolaylık evden uzaklaştırılabiliyor. Baba evden uzaklaştırıldığında o ailenin temelini çökertmiş olunuyor ve telafisi imkansız zararlara yol açılıyor. Evden uzaklaştırılan bir babanın onur ve haysiyeti ayaklar altına alınınca bu durum baba statüsünde olan kişinin aile içerisinde çözülmesine yol açıyor. Dolayısıyla bu durumu gören o çocuklar ve çevresi evliliğin çok riskli olduğu kanısına varıyor. Bu durumda evlilik oranlarını ciddi anlamda düşürüyor.” diye konuştu.

İlahiyatçı Mürşid Cevahir

İlahiyatçı Mürşid Cevahir de aşırı masraf, lüks ve israftan dolayı evlilik çağına gelmiş birçok gencin evlenemediğine dikkat çekti.

“Gençlerin evliliğini kolaylaştırın”

Ailelere çağrıda bulunan Cevahir, ailelerin gençlerin evliliğini kolaylaştırmaları gerektiğini belirterek şunları söyledi.

“Peygamber Efendimiz gençlere evlenmeyi tavsiye ediyor. Eğer evlenmeye güçleri yetmezse de oruç tutması gibi evlenemeyen gençlere bir takım tavsiyelerde bulunuyor. Ancak Peygamber Efendimiz çocuklarını evlendirecek anne ve babalara bir tavsiyem mahiyetinde ‘nikahın en hayırlısı en kolay ve masrafı az olandır’ buyurarak aslında günümüzün problemini baştan çözmüş. Eğer bizler buna riayet edersek toplumda evlilikler çoğalacak, boşanmalar azalacaktır.”

“Nikahın en hayırlısı masrafı az olan ve en kolay nikahtır”

Peygamber Efendimizin Müslümanlardan evlilikleri kolaylaştırmalarını istediğini vurgulayan Cevahir, “Nur Suresi 32’inci ayette de Rabbimiz, ‘İçinizden evli olmayanları, köle ve câriyeleriniz arasından da elverişli olanları evlendirin. Yoksulluk içinde iseler Allah lütfu ile onları ihtiyaçtan kurtarır. Allah’ın hazinesi geniştir, her şeyi bilmektedir’ buyurmaktadır. Evlenmek ve evlendirmek ayrıdır. Bu ayette Allah evlendirmeyi tavsiye ediyor. Hazreti Ömer'in de ‘evlenen kişi dininin yarısını korumuştur, diğer yarısı içinde Allah'a sığınsın’ buyurmaktadır. Evlilik hem İslami yaşamamıza hem de bizim haramlara gitmemize engel olacaktır. Peygamber Efendimiz anne ve babalara bunu tavsiye ediyor. Nikahın en hayırlısı masrafı az olan, en kolay nikahtır. Ama maalesef biz bugün biri kızımıza talip olduğunda hemen ‘evi, arabası ve iş yeri var mı?’ diye soruyoruz. Evet, bunlarda sorulabilir ama ilk şık arasında değildir.” şeklinde konuştu.

İbrahim Duman

“İşsizlik en büyük etken”

Düğün masraflarının çok fazla olduğunu 22 yaşındaki üniversite öğrencisi İbrahim Duman, “Bana göre öncelikle gençlerin evlenememe sebebi ekonomidir. Çünkü gençlerimiz işsiz ve işsizlik bayağı fazla ki üniversite okuyan insanlar gelecek kaygısıyla iş bulamamayı göze alıyorlar. İş bulamayınca da Türk kültüründe biraz düğünler masraflı oluyor. Altın, çeyizler ve benzeri talepleri gençlerimiz karşılayamıyor. Bundan dolayı da evlilikten uzak duruyorlar. Ben 22 yaşında bir gencim ve Türkçe öğretmenliği okuyorum. Benim için bile önümüzdeki 5 yıl evlilik için herhangi bir durum söz konusu değil.” dedi.

Ömer Külah

“Ekonomi nedenler evlilikleri azaltıyor ve boşanmalara neden oluyor”

Evliliklerin azalmasının ve boşanmaların artmasındaki en büyük nedeninin işsizlik ile maddi sıkıntılar olduğunu belirten üniversite hazırlık öğrencisi Ömer Külah ise şöyle konuştu:

“Gençler ileride bu sorunları yaşayacağını bildikleri ve etrafında da bu sorunlarla yaşayanları gördüklerinden dolayı evlenmekten kaçıyorlar. Boşanmaların nedeni başta işsizlik ve nafaka gibi nedenlerden dolayı olduğunu düşünüyorum. Düğün hazırlıkları yapılırken iki taraflı anlaşma sağlanamadığından dolayı kız tarafı düğün masraflarının çıtasını yükselttiği için damat adayı bu masrafı karşılamayınca nişandan dönüyorlar ya da evlendikten birkaç ay sonra borçlarını ödeyemeyince mutsuzluk başlıyor. Ondan sonra da geçimsizlik devam ederken ayrılma süreci başlıyor.”

Kaya Boran

“İşsiz olduğum için evlenemiyorum”

Kaya Boran da evlenmeyi düşündüğünü ancak yaklaşık 2 yıldır mezun olmasına rağmen atanamadığı için evlilik sürecini ertelediğini belirterek, “Son dönemlerde maddi, aile içi, atama, eğitim konusunda ki sorunlar ve sıkıntılardan dolayı gençler evlenmek istemiyor. Öğrenci 4 yıllık üniversite eğitiminden sonra atanamıyor, atanamayınca da maddi ve manevi sıkıntılar oluyor. Bu sıkıntılardan dolayı evlilik göz korkutuyor.” diye konuştu.

Abdurrahman Ayaz

“Aşırı düğün masrafları, altın ve beyaz eşya taleplerinden dolayı gençler evlenemiyor”

15 yıldır evli olan Abdurrahman Ayaz da eski dönemlerde evlilik sürecinde ailelerin, damat adayının maddi boyuttan çok ahlakına, dinine, edep ve saygılı olmasına bakıldığını ancak günümüzde ise kız tarafının maddi durumları göz önünde bulundurduklarını ve bu durumun yanlış olduğuna dikkat çekerek gençlerin evlenmesi yönünde aile büyüklerinin yardımcı olması gerektiğini dile getirerek, “Evli kişiler evlerinde mutlu ve huzurlu olmak istiyorlarsa kâinatın efendisinden ders alması gerekiyor. Çünkü O, herkes için bir örnektir.” dedi.














İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gaziantep Haberleri

Baba ve 2 oğlu depremden 76 saat sonra kurtarıldı
Gaziantep'te art arda deprem
Gaziantep'te 6.4 büyüklüğünde deprem
FETÖ, PKK ve DAİŞ operasyonunda bir zanlı tutuklandı
Gaziantep'te tramvayın çarptığı yaşlı adam hayatını kaybetti