ABDÜLFETTAH el Sisi şu anda Nil'in en güçlü adamı belki ama bu güç uzun sürmeyeceğe benziyor. 'Üzerimize ateş açtılar' diyerek namaz kılan halkı kurşuna dizdiren Sisi bu kritik hatayla adeta kendi ipini çekti. Bu katliam, Mısır'daki askeri müdahaleye 'darbe' bile diyemeyen Batılı siyasiler ve medyanın da tepkisini çekerken Batı medyası Sisi'nin kendi canını kurtarmak için ülkeyi kaosa sürükleyebileceğini belirtti. Yazılanlara göre Sisi, yaptığı katliamla Müslüman Kardeşler'in şiddete başvurmasını bekliyordu.
Böylelikle onlara terörist damgası vuracak ve darbeyi haklı gösterecekti. Hatta bunun için birkaç tane eli silahlı sivil ve vurulmuş asker videoları sürekli Mısır televizyonlarından yayınlandı. Ama İhvan şiddetten uzak durdu ve haklılığını bir kez daha kanıtladı.
Bunun üzerine yardımcılarından iki general, kapısını tekmeleyerek Sisi'nin odasına daldı ve hesap sordu.
KAOSA SÜRÜKLEYECEK
Ordu içinde birçok rütbeli de Mursi'ye yapılanın haksızlık olduğu fikrinde birleşmeye başladı. Kuşkusuz Mısır, 4 Temmuz öncesinden çok daha kötü durumdaydı ve bunun sorumlusu Sisi'ydi. Oysa bir yıl önce yaşı genç olmasına rağmen Mursi tarafından Savunma Bakanı yapıldığında tüm ülke onun şeriat düşkünü bir Müslüman Kardeşler üyesi olduğunu düşünüyordu. O ise Müslümanlığı çok katı uygulayan bir ailenin Batılı çocuğuydu. ABD'nin emriyle gerçekleştirdiği darbede artık yalnızdı. Bundan sonra masaya kiminle oturursa otursun ilk önce kendi can güvenliği için pazarlık yapması gerektiğini biliyordu.
SICAK TEMASLAR
Sisi'nin göz göre göre yaptığı hatalardan dönemeyince hayatını korumak için elinde iki seçenek kaldı. Ülkeyi kaosa sürüklemek ya da Müslüman Kardeşlerle masaya oturmak. Yardımcılarının telkiniyle Sisi ikinci yolu seçti. Araya eski dostları koydu. Mursi'ye yakın ülkelerle kurduğu temaslar, şimdilik sonuç vermedi. Ama herkes Mısır'da zararın neresinden dönülse kar olacağını iyice öğrenmiş durumda.
(TAKVİM)