Bir önceki yazımızda HÜDA PAR'a hem bölge halkının hem de ülke genelindeki özellikle İslami kesimlerin teveccühünün arttığını söylemiştik. Bölge halkının teveccühünün neyden kaynaklandığını önceki yazımızda belirtmiş, İslami kesimlerin teveccühünü ise bugünkü yazımıza bırakmıştık.
Türkiye'deki İslami kesimlerin HÜDA PAR'a ilgilerinin artması kanaatimce İslami bir muhalefete duyulan ihtiyaçtan ötürüdür. İçinde dindar insanları barındıran ve yer yer dini bir söyleme de sahip olan bir parti iktidarda olmasına rağmen ne yazık ki dindarlar sorun ve taleplerini yüksek sesle dillendirecek bir politik güç bulamıyor.
Türkiye'deki dindar halk hem ailevi, hem sosyal, hem eğitimsel ve hem de politik anlamda çok ciddi sorunlar yaşıyor. Mevcut koşullar aile yapısını tehdit ediyor. Okullarda verilen eğitim gençliği dinden uzaklaştırıyor. Dini değerlere, ahlaki değerlere adeta meydan okuma sayılacak birçok uygulama, söylem ve eylem güçlü bir şekilde bu topraklarda yaşam sahası bulabiliyor. Toplum dini ve ahlaki açıdan kendini tehdit altında görüyor.
Dini endişelere sahip, bu endişeler sonucunda bir araya gelip dinlerini daha rahat yaşamak için cemaatleşen, çeşitli tarikat ve oluşumlar kuran dindarlar devletin içinde örgütlenmiş din karşıtı kesimler tarafından topluma tehdit olarak sunulabiliyor. Bu kesimler kendileri çok rahat bir şekilde örgütlenip devletin imkanlarını kişisel çıkarları için kullandıkları, yoksul halktan toplanan vergilerle lüks bir hayat yaşadıkları halde devlet kurumlarında alın terleriyle çalışan dindarları çeşitli kumpaslarla, ayak oyunlarıyla açlık ve yoksulluğa mahkum etmeye çalışabiliyorlar.
Bu ülkede dindarlar birçok mağduriyet yaşıyor. Her anlamda yaşıyor. Her şeyden önce kendilerini, geleceklerini, haklarını, özgürlüklerini güvence altında hissetmiyorlar. Mevcut iktidar tarafından yapılan iyileştirmelerin hiç biri anayasal güvence altına alınmış değil. Laik, Batıcı yaşam tarzını benimsemiş bir vatandaşın bir sorun yaşaması durumunda ülke kamuoyu adeta ayağa kaldırılırken aynı sorunları yaşayan dindarların sesleri hiç kimseye ulaşmıyor, kulaklar sağır, diller lal kesiliyor.
Dindar halkın sorunlarını güçlü bir şekilde gündeme getirecek, mecliste hem dindarların ve hem de tüm mazlumların feryadı olacak, toplumun dini ve ahlaki geleceğini tehdit eden ifsat hareketlerine dur diyebilecek, bu konuda kamuoyu oluşturup yetkilileri harekete geçirecek bir İslami muhalefete ihtiyaç var. Yoksul halkın alın terini sömüren, zenginliklerini talan eden adalet dışı uygulamalara yüksek sesle itiraz eden, halkın daha insanca ve müreffeh yaşaması için cesur adımlar atan bir muhalefete ihtiyaç var.
HÜDA PAR; ihlası, dürüstlüğü, dindarlığı, adaletperverliği, idealleri, İslami ve insani bir gelecek uğruna bedel ödemeyi göze alabilecek bir kapasiteye sahip olmasıyla dindar halka, İslami kesimlere umut vaat ediyor. Dindar halkın sorunlarının sözcüsü olabilecek, istek ve itirazlarını en güçlü şekilde dillendirebilecek, haklarına sahip çıkabilecek bir performans sergiliyor.
Türkiye'nin dindar halkı, İslami kesimler, mazlum ve mustazaf kitleler bunu hissediyor, kalben HÜDA PAR'a meylediyor, HÜDA PAR kadrolarına güveniyor ve bu partinin kendilerini temsil edebileceğine, oy kaygısıyla inançlarını sömürenlere benzemeyeceğine inanıyor.